Şehid Muhammed Mursi için Gaziantep'teki İslami STK'lar tarafından düzenlenen basın açıklamasının ardından konuşan siyasetçiler, âlimler ve STK yetkilileri, Mursi'nin, Müslümanlığın onurunu son anına kadar tereddüt etmeden savunduğunu ve bu uğurda şehid olduğunu dile getirdiler.
Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi'nin cunta mahkemesinin salonunda şehid olmasının sadece Mısır'ın değil, bu süreçte darbenin yanında da yer alarak yüzlerce İhvan mensubunu gösteriler esnasında kurşuna dizen, idama mahkûm eden ve darbeci Sisi yönetimini destekleyen Batı dünyasının da gerçek yüzünü ortaya çıkardığını vurguladılar.
Şehid Muhammed Mursi'nin şehadetinin, Batı'nın gerçek ve alçak yüzünü ortaya çıkardığını belirten HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat, Batı'nın, hiçbir zaman özgür ve kendi tabiriyle 'demokrat' olmadığını söyledi.
Erat, "Batı, sürekli İslam âlemi içerisinde kaotik bir ortam oluşturmuşlardır. Çünkü feodal bir zihniyete sahiptirler. Biz, aslında bunu Muhammed Mursi'nin şehadeti ile çok net bir şekilde daha iyi gördük. Dolayısıyla İslam âleminin yarasına ve sorunlarına, hiçbir zaman, emperyalist ülkeler şifa olmayacaktır. İslam âlemi, özellikle 1917 yılındaki Sykes-Picot anlaşmasıyla darmadağın hale getirildi. 64 ülke'ye bölündü. Bugün de yeni sınırlar açmak için girişimlerde bulunuyorlar. Özellikle halkın değer verdiği, sevdiği ve halkın iradesi ile başa geçen yöneticileri darbelerle indirip darbecileri destekleyerek, meşru Cumhurbaşkanını, milletvekili ve bakanlarını zindanlara dolduruyorlar. Mısır, bunun en somut örneğidir." dedi.
"Batı, hiçbir zaman Müslümanların dostu olamaz"
Erat, "Biz Mısır ile beraber gerçekten gördük ki Batı ikiyüzlüdür. Batı, hiçbir zaman Müslümanların dostu olamaz. İslam âleminin mutlaka kendi içerisinde çözüm üretmesi gerekiyor. Yani İslam âlemi kendi sorunlarını çözmediği müddetçe, bu sorunlar bu şekilde derinleşip, devam edecektir. İslam âlemi bugün hiç olmadığı kadar güçlü ve kuvvetli bir durumdadır. Gerek sayısal, gerekse yer altı ve yer üstü zenginlikleri konusunda İslam âlemi gayet zengin bir seviyededir. İslam âlemi, kendi sorunlarını kendisi çözebilir. Bu münasebetle Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin şehadetini kutluyoruz. Mısır halkının ve tüm İslam âleminin başı sağ olsun, katillerine lanet olsun, diyoruz." ifadelerini kullandı.
"Biz bir ölür bin diriliriz"
Şehid Muhammed Mursi'nin katledildiğini belirten Memur-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök de, "Bugün vicdanı olan bütün insanların ayağa kalkması lazım. Mursi, yıllardır zaten zulüm görüyordu. Haksız bir darbeyle indirilmişti ve bütün dünyanın gözü önünde de katledildi. Ben buradan Firavun'un torunu olan bu adamı lanetliyorum ve bir Müslüman olarak kınıyorum. Hiçbir zaman unutmasınlar ki, Nil'in çocuklarını bitiremeyeceklerdir. Firavun'un sarayında Musalar büyüten Rabbim, tüm Mursileri öldürseler de yeni bir Musa gönderecek ve onların bu tağuti düzeni yerle bir olacaktır. Bundan hiç şüphemiz yok. Bütün dünyada Müslümanların neler çektiğini, ne kadar zulüm gördüğünü görüyoruz. Artık buradan 'Yeter!' diyoruz. Bütün Müslümanları; birlik, beraberlik içinde olmaya davet ediyorum. Artık bu kadar zulüm yeter! Artık bu zulüm bitsin. İnşallah beraber ayağa kalkacağız, Mısır'ı, Hicaz'ı ve Kudüs'ü de kurtaracağız. Biz, bir ölür, bin diriliriz. Allah'ın izniyle bunu engellemeyecekler." şeklinde konuştu.
"Muhammed Mursi bütün İslam ümmetinin cumhurbaşkanıydı"
Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şube Başkanı Ekrem Kaplan da İslam ümmetinin, Şehid Muhammed Mursi'nin şehadetinden ibret alması gerektiğini dile getirdi.
Kaplan, "Rabbimizin buyruklarına uyduğumuz müddetçe, Kur'an-ı Kerim'de bize yeteri kadar ders var. Rabbimiz, Kur'an-ı Kerim'de 'Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin' diyor. Müslüman görünümlü insanların elinden şehadete kavuşan bir kardeşimiz için gıyabi cenaze namazı kıldık. Bizler buradan da anlıyoruz ki Müslümanlar; kardeşliğini pekiştirmeli, güçlü olmalı, kâfirleri, Yahudi ve Hristiyanları dost edinmemelidir. Onların uşaklarına en üst perdeden tepkilerini vermelidirler. Muhammed Mursi bütün İslam ümmetinin cumhurbaşkanıydı. Rabbim şehadetini kabul eylesin."
"İslam dünyasının bu şehadete sessiz kalması daha acı verici"
Şehid Muhammed Mursi'nin şehadetinde İslam ümmetinin de vebali olduğunu belirten Diyanet- Sen Gaziantep Şube Başkanı Müslüm Göral da şunları söyledi:
"Burada hepimizin vebali vardır, bunu görmek lazım. Bugün İslam'ın sembolü olmuş bir isim, dünyanın gözleri önünde şehit ediliyor. İslam ümmeti ise buna sessiz kalıyor. Kıyamet günü bunların hepsinin hesabı bizlerden sorulacaktır. İslam dünyasının bunu çok iyi görmesi gerekir. İslam dünyasının şu anda bu şehadete sessiz kalması daha acı verici bir durumdur. İslam ülkeleri topyekûn ayağa kalkmalıdır. Rabbim inşallah Muhammed Mursi'nin şehadetini İslam'ın vahdetine, birliğine ve beraberliğine vesile kılar. Bu şekilde inşallah Rabbim, İslam ümmetine bir uyanış nasip eder. Gerçekten de çok acı ve bütün vicdanları sızlatan bir olay. Sadece İslam ümmetinin, Müslümanların değil, bütün insanlığın bundan bir ders çıkarması ve vicdanen rahatsız olması gerekir. Fakat bunları müşriklerden değil, Müslüman bildiğimiz insanlardan dahi göremiyoruz."
"Muhammed Mursi, Batı'nın gerçek yüzünü ortaya çıkartmıştır"
ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Gaziantep Şube Başkanı Yemliha Aksoy, Şehid Muhammed Mursi'nin, Batı'nın gerçek yüzünü ortaya çıkardığını belirterek, şunları kaydetti:
"Bugün hür iradesiyle halkının başına ve iktidara gelmiş bir hükümet, tabi ki başındaki Muhammed Mursi, ABD'nin, israilin, bir takım körfez ülkeleri ile Avrupa'nın gizli desteğiyle Sisi'nin de açıktan müdahalesiyle darbe ile devrilmiştir. Bunun karşısında ne Avrupa, ne ABD ve onun yandaşları, ne de demokrasi, insan hakları, özgürlük havarisi kesilen bu ülkelerin hiç birisinden ses çıkmamıştır. Tam tersine zımnen desteklemişlerdir. Bu da şunu göstermiştir. Artık İslam ümmeti ve biz Türkiye Müslümanları olarak şunu görmek durumundayız: Avrupa'nın bize göstermiş olduğu hiçbir argümanın için dolu değil. İçinin boş, dıştan süslü püslü ve yaldızlı sözlerine kanmamamız gerekiyor. Çifte standart yaptıklarını, kendi milletleriyle kıyaslandığında dünya Müslümanlarını ötekileştirdiklerini ve bundan sonra İslam ümmetinin kendi yolunu kendisinin çizmesi gerektiğini, kendi hür iradesiyle ülkelerini, milletlerini ve medeniyetlerinin yol haritasını artık kendilerinin çizmesi gerektiğinin sonucunu görmeleri gerektiğini düşünüyorum."
"Müslümanlar kendilerini hesaba çekmelidir"
Şehid Mursi'nin şehadetinin sadece Mısır'ın değil, İslam ümmetinin bir meselesi olduğuna vurgu yapan İlahiyaçı Arif Elmasçı da, "Bu son şehidimiz değil. Çünkü biz şehidlik makamına inanan bir ümmetiz. Biz, hayatın sadece dünyadan ibaret olmadığını biliyoruz. Dolayısıyla Müslümanların, bundan sonraki süreçte oturup, kendi yaşantılarını, gidişatlarını, birlik ve beraberliklerini çok ciddi anlamda sorgulamaları gerekiyor. Müslümanlar ne kadar bir ve beraber olurlarsa, ne kadar kardeşliği pekiştirecek adımlar atar ve söylemlerde bulunurlarsa, bu, zalimleri o denli rahatsız eder ve İslam düşmanlarını o denli huzursuz eder. İmam Malik, 'Bu ümmetin ilkleri neyle izzeti ve onuru yakalayıp yüceldilerse, ümmetin sonrakileri de aynı şeyle yükseleceklerdir.' buyuruyor. Allah-u Teâla Kur'an-ı Kerim'de buna 'Hablullah' diyor. Yani Kur'an-ı Kerim'e sarıldığımız, dinimizin çizgisi doğrultusunda yaşadığımız sürece, zalimlerin sonunun başlangıcını, Allah'ın iziyle başlatmış oluruz. Bir defa sloganik söylemlerin artık ötesine geçmemiz gerekiyor. Müslümanlar olarak önce inancımıza göre yaşayacağız. Kardeşliğimize, birlik ve beraberliğimize en küçük halel getirecek bir söylemden bile uzak duracağız. Müslümanların acılarını yüreğimizde hissedeceğiz. Müslümanların uyanışı için gece-gündüz demeden çalışıp gayret edeceğiz. Biz bu gayretimizi sürdürdüğümüz müddetçe de Allah'ın yardımının bizimle beraber olduğunu göreceğiz." şeklinde konuştu.
Hazreti Muhammed'in, "Cihadın en üstünü, zalim sultana karşı doğruyu söylemektir." hadisi şerifine atıfta bulunan İlahiyatçı Murşit Cevahir de, Mursi'nin, hak ve adalet kelimesini yücelttiğini, tüm dünya zalimlerine karşı hak ve adalet kelimesini söylediğini, bu şekilde de cihadın en faziletlilerinden birini yaptığını ve sonunda da şehadete yürüdüğünü belirtti.
Gazeteci-Yazar Hamza Mercanoğlu ise Şehid Seyyid Kutub'un, "Amerika'nın vicdanına sığınanlardan nefret ediyorum!" sözüne atıfta bulunarak, "Maalesef bugün aynı noktadayız. Evet, maalesef Mısır'da darbe yaşanırken, elbette ki ABD ve israil bu darbenin baş mimarlarıdır. Ama o darbeye destek olan ve susarak destek veren Mısır Nur Partisi de en az onlar kadar suçludur. Mısır'da Muhammed Mursi'yi asker postallarıyla, kelepçeli bir şekilde zindana götürürken, sessiz kalan ve bu zulmü alkışlayan her Mısırlı ve yeryüzündeki her Müslüman, bu zülüm ve cinayetlerden mesuldür." şeklinde konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)