Türkiye'de her yıl binlerce kişi, evlendikten bir süre sonra çeşitli sebeplerle boşanmak zorunda kalıyor. Boşandıktan sonra süresiz bir şekilde nafaka ödemek zorunda kalan "Süresiz Nafaka Mağdurları" konunun bir an önce yetkili merciler tarafından çözüme kavuşturulmasını istiyorlar.
"Nafaka Mağdurları Platformu" yetkililerinden oluşan bir heyet yaşadıkları sorunun çözüme kavuşması için HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığını ziyaret ederek destek talebinde bulundu.
HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığını ziyaret eden heyet, İl Başkanı Erdal Elibüyük tarafından karşılandı.
Burada misafirlerine hitaben konuşan Elibüyük, sorunun çözüme kavuşma adresinin Meclis olduğuna işaret etti. Elibüyük, "Bu sorun önümüzde gündemde duran bir sorundur. Bununla ilgili zaman zaman sahada karşılaştığımız durumları yetkililere ulaştırmaya çalışıyoruz. Bu sorunun çözüme kavuşması için STK'lar çalışma yapsa da, sorunun çözüm noktası da sorunun kaynağı da Meclis'tir. Çünkü bizi biz yapan aile kurumuna yönelik son 10 yıldır medyada ifsad çalışmalarının yanı sıra çeşitli çeşitli kadın STK'ları da bu sorunun çıtasını yükseltmişlerdir. Bu noktada Aile Bakanlığına büyük görevler düşüyor. Fakat maalesef sorunun çözümü yerine daha da katmerleşmesine sebep olan nedenler, bakanlığın yapmış olduğu bir takım yasal düzenlemelerdir. "diye konuştu.
Yapılan görüşmenin ardından nafaka konusu ile ilgili şimdiye kadar yaptıkları çalışmalar hakkında konuşan "Nafaka Mağdurları Platformu" yetkililerinden İlhan Ergincan, "Yaklaşık 360 milletvekili ve Aile Bakanı ile görüşmemiz oldu. Aile Bakanıyla 15 gün önce yaptığımız görüşmede karşılıklı taleplerimizi ilettik. Bizim talebimiz; kısa süreli evliliklerde bir yıl, uzun süreli evliliklerde ise en fazla 3 yıl olmak üzere nafaka bağlanması oldu. Yani her koşulda değil, erkek gerçekten ağır kusurluysa, kadının iş imkânına bakılarak nafaka bağlanmasını talep ettik. "dedi.
"Kadın evlendiğinde nafaka düşüyor ama erkek evlendiğinde nafaka düşmüyor"
Ergincan, "Bu konuda bize en çok sorulan soru ise belirtilen sürenin sonunda kişinin mağduriyetinin devam etmesi halinde ne düşündüğümüzdür. Biz de bunun için evlilik fonu önerisinde bulunuyoruz. Evlenmeden önce gençler belli bir para yatıracaklar. Eğer kadın şiddet görmüşse, şiddetten dolayı bir sakatlığı kaldıysa, çalışamayacak durumdaysa, yaşı 55-60'ları bulduysa. belli bir nafaka ödendikten sonra söz konusu fondan nafaka almaya devam edecek. Bizim amacımız, kadın ile erkeğin boşandıktan sonra bağını koparmaktır. Bağ koptuktan sonra mağduriyet devam ediyorsa devlet tarafından ödeme almaya devam etmesidir. Sonuçta kadının da erkeğin de ikinci bir evlilik hakkı var. Kadın evlendiğinde nafaka düşüyor ama erkek evlendiğinde nafaka düşmüyor. Erkek evlendiği eşine, ondan olacak çocuğa bakacak, bir de bunun üzerine eski eşine nafaka ödeyecek. Bu kabul edilebilir bir durum değildir."
"Seçim öncesi kanun çıkarılması için çok uğraştık ama seçim kaygısı sebebiyle seçim sonrasına bırakıldı"
Bakanlığın kendilerinden en az iki yıl olmak üzere evlilik süresi kadar nafaka ödenmesini istediğini belirten Ergincan, "Bir ay evli kalmışsa da kriterlere bağlı kalmadan iki yıl ödemesi isteniyor. Diğer evliliklerde yılllara göre nafaka ödenmesini istediler. Biz bunu hiçbir şekilde kabul etmedik. Zaten dini olarak da kabul edilebilir tarafı yoktur. Belirtilen iddet süresince nafaka hükmedilir. Bu süreden sonra kadın kendi ayakları üzerinde durmak zorundadır. Kadının eşi ölürse ve ailesinden kimse de yanında olmadığında kadın nasıl çalışıp ayakları üzerinde duruyorsa boşandıktan sonra da ayakta kalabilir. Bir ay evli kaldıktan sonra ömür boyu erkeğin üzerinden geçinmesi kabul edilemez. Bu konu hakkında kanunların seçim öncesi çıkarılması için çok uğraştık ama seçim kaygısı sebebiyle seçim sonrasına bırakıldı. İnşallah seçimden sonra ortak bir yol buluruz. "şeklinde konuştu.
"Ömür boyu ödenen bir borcun fıtrata, adalete aykırı olduğunu düşünüyorum"
Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu Üyesi Melike Yıldız, "Ben boşanmış bir kadınım ama boşandığım kişiden nafaka almıyorum. Çünkü nafaka dinime göre haram ve vicdanım da el vermiyor. Eğer insan birisinden boşandıysa ondan maddi yardım almamalıdır. Boşanmasının sebebi anlaşamamaktır. Şayet boşandıysa neden para alıyor. "dedi.
Yıldız, "Güya kadını korumak ve güçlendirmek için çalışan kadın dernekleri, eğer kadınları düşünüyorlarsa ikinci evliliklerini yapan kadınları neden düşünmüyorlar. Çünkü ikinci evliliğini yapan kadınlar, boşanmış erkeklerin anneleri, kardeşleri eşinin nafakasını ödemek için yardım ediyorlar. Bunlar çocuklarına, nafaka için hapse düşmesin diye yardım etmeye çalışıyorlar. Bir şekilde çalışarak ya da kredi çekerek sıkıntıya düşüyorlar. Bu durum sadece erkek için değil tüm aile için sıkıntı oluşturuyor. Benim talebim nafakanın hakkaniyetli bir süre devam etmesidir. Ömür boyu ödenen bir borcun fıtrata, adalete aykırı olduğunu düşünüyorum." şeklinde konuştu.
"Bankadan kredi çekip nafakamı ödedim"
3 yıl evli kaldıktan sonra gurbette çalıştığı bir zamanda eşinin ziynet eşyalarını alarak evden gittiğini söyleyen Yasin Güneş, "Eşim beni terk ettikten bir hafta sonra ortaya çıktı. Eşim, anne-babası ve köyün muhtarıyla birlikte bizim köye geldiler. Evimdeki eşyaları zorla aldılar. Şu anda mağdurum. 26 Ocak 2016 tarihinde boşanma mahkemesi açtım. O günden beri nafaka ödüyorum. Bazen parasız kaldım, işsiz kaldım ve nafakayı ödeyemedim. Hakkımda yakalama kararı çıktı. Babam bankadan kredi çektirip nafakamı ödedi. Yoksa şimdi hapiste olacaktım. Çok mağdurum. Sesimi kimse duymuyor. Bir taraftan nafaka ödüyorum, öte taraftan eşim mahkeme vekâlet ücretini bana yansıtıyor. 870 TL vekâlet ücretini bana yollayıp evime icra gönderdi. Ben asgari maaşla çalışan bir işçiyim. Çok zor durumdayım. Bir an önce bu nafakanın düzelmesini, talep ediyoruz."
Sakarya'nın Söğüt ilçesine bağlı Levent Köyü'nde yalnız başına yaşadığını belirten Sadri Şafak, ne komşuları ne de akrabalarıyla bir irtibatının olmadığını söyleyerek, kızlarına ve eşine ödediği nafaka sebebiyle yeni bir evlilik gerçekleştirme hayali dahi kuramadığını ifade etti. (Nizamettin Aşkın-İLKHA)