Temmuz 2013’te cuntacı Sisi tarafından yapılan darbeyle görevinden uzaklaştırılan ve ardından tutuklanarak cezaevine konulan Mısır’ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, mahkeme salonunda dün şehadete erişti.

Diyanet İşleri Başkanlığının talimatıyla tüm Türkiye'de olduğu gibi Şırnak ve ilçelerindeki merkezi camilerde gıyabi cenaze namazı kılındı.

Silopi ilçesindeki Çarşı camide bir araya gelen Müslümanlar, gıyabi cenaze namazını kıldı.

Burada İLKHA'ya açıklamalarda bulunan siyasi parti ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri, din görevlileri ve vatandaşlar Müslümanların tefrikaları bir kenara bırakarak acilen birlik olmaları gerektiğini vurguladılar.

HÜDA PAR Silopi ilçe başkanı Salih gök, Muhammed Mursi’nin şehadetini tebrik ederek, Mursi’nin ailesi, Mısır halkı ve tüm Müslümanlara başsağlığında bulundu.

Gök,  Mursi’nin şehadeti sonrası Mısır’da büyük değişim ve dönüşümlerin olacağına dikkat çekerek, "Mısır tarihinde ilk defa özgür iradeyle Cumhurbaşkanı seçilen Muhammed Mursi’nin hakları gasp edildi, işkencelere maruz kaldı. Şehid Mursi mazlum bir şekilde şehid oldu. Muhammed Mursi’ye darbe yapılması ve ardından yaşatılan zulümler, emperyalizmin Ortadoğu’daki toplumları ve ülkeleri kendi menfaatleri doğrultusunda dizayn etme projesinin bir parçasıdır. Şehadetlerin ardından İslam toplumlarında değişim ve dönüşüm olmuştur. İnşallah Mısır’da bir değişim, dönüşüm ve uyanış olacaktır. HÜDA PAR olarak, emperyalizmin 100 yıldır Ortadoğu ülkeleri üzerindeki projelerinin ile hegomanyasının farkında ve bilincindeyiz. Toplum olarak irademizle emperyalizmin oyunlarına karşı uyanık olmamız lazım." dedi.

Mursi’nin şehadetinin Müslümanların birliğine ve dirilişine vesile olmasını dileyen Eğitim-Bir-Sen Silopi Temsilcisi Bilal Aksoy, "Mısır’ın ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin beş yıldır Mısır zindanlarında görmüş olduğu işkencelerin haddi hesabı yoktur. Kendisi gibi dava arkadaşları da aynı şekilde bu işkencelere maruz kaldı, bir kısmı da idam edilmiştir. Bu noktada başta Mısır’ın cuntacı Cumhurbaşkanı Sisi olmak üzere ABD ve israile buradan lanet okuyorum, yaptıkları yanlarına kar kalmayacak ve akıttıkları kanda boğulacaklardır." diye konuştu.

Mısır’daki cuntacı Sisi’nin zulümleri ve Mursi’nin şehadetinin Müslümanların dağınıklığından kaynaklandığına vurgu yapan Anadolu Gençlik Derneği Silopi Temsilcili Sıddık Akyasan, "Mursi’nin şahadeti İslam ümmetinin dağınıklığını göstermektedir. Bizim burada yapmamız gereken bütün İslam ümmeti olarak yekvücut olmak zorundayız. Nasıl nasıl ki, küfür tek millet ise Rabbimizin buyurduğu gibi müminler de tek millettir. Müminlerin bu noktada birbirlerine sahip çıkmaları gerekiyor. Suriye’nin, Afganistan’ın, tüm Müslümanların çaresiz durumda olmasının nedeni tefrikadır. Müslümanların bir an önce kendilerine gelmeleri lazım, birlik ve beraberliklerini daim kılmaları lazım. İnşallah Muhammed Mursi’nin şahadeti İslam birliğine vesile olur." şeklinde konuştu.

Emperyalist devletlerin hiçbir zaman Müslümanların iyiliğini düşünmediğini, aksine kötülüğünü düşündüğünü aktaran İlçe Müftü Vekili Mehmet Birgin, "Emperyalist devletler, birtakım Müslüman liderleri kullanıyor ve onlara karşı gelen liderleri de yok etmeye çalışıyor. Amerika hiçbir zaman buradaki halkların iyiliğini düşünmüyor, sürekli kendi menfaatlerini düşünüyor. İsrailin menfaatleri için ne gerekiyorsa yapıyor. Muhammed Mursi’nin şehadeti, Hıristiyanların, Yahudilerin bizim için dost olmadıklarını, aksine düşman olduklarını gösteriyor. Muhammed Mursi, emperyalist ve siyonistlerin menfaatini, çıkarını düşünseydi Avrupa Birliği veya Birleşmiş Milletler kendisine destek çıkardı. Mursi’ye, onların çıkarlarına ters düştüğü için hiçbir tepki vermediler. Müslümanlar da artık bunu vesile edip bir ve beraber olmalıdır. Muhammed Mursi’nin şahadeti, Müslümanlar için birliğe vesile olmasını diliyorum." ifadelerini kullandı.

Müslümanların sorunlarının çözümü için Avrupa ve Batı'nın hakemliğine gitmeyi bırakıp, Kur’an ve Hazreti Muhammed’in sünneti ile kendi aralarında çözmesi gerektiğini dile getiren İlçe Vaizi Mesut Aslan ise şöyle konuştu:

"Firavunun Kızıldeniz’de boğulduğu gittiğini zannediyorduk ama maalesef Firavun neslinin halen devam etiğini gördük. Müslümanlar olarak tefrikaları bir kenara bırakıp Allah’ın kitabı Kur'an-ı Kerim ve Hazreti Muhammed’in sünnetine sarılmamız gerekiyor. Müslümanlar olarak sorunlarımızın çözümünü yanlış yerlerde arıyoruz. Gözümüzü Avrupa’nın hakemliğine dikmişiz. Bu gerçektir ki, Avrupa şeytandır. Müslümanların çocukları katlediliyor, Batı'dan ses çıkmıyor ama Kuzey Buz Denizi'nde bir fok balığı kayalara sıkıştığında veya kendi yöntemleri ile Fransa’da bir patlama olduğu zaman dünyayı ayağa kaldırabiliyorlar. Sorunlarımızın çözümü kendi aramızda oturup konuşmaktır. Avrupa’nın Amerika’nın hakemliğine bırakıp kendi aramızda bir ittihat oluşturmamız gerekiyor. Bunun çözümü budur, başka yol yoktur." (Ahmet Uçar – İLKHA)