Batman İl Müftülüğü tarafından 2013 yılından bu yana zindanda bulunan Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin mahkeme salonunda şehid olması nedeniyle öğle namazından sonra Merkez Ulu Cami’de gıyabi cenaze namazı kılındı.
Cenaze namazından önce Mursi başta olmak üzere İslam davası uğruna şehid olan şahsiyetler için Kur’an-ı Kerim okundu.
Ardından İl Müftüsü Turgut Erhan burada yaptığı kısa konuşmasında, “Şüphesiz Hazreti Adem’in çocukları tarafından hak ve hakikat mücadelesi başlamış ve kıyamete kadar sürecektir. Habil ve Kabil davası dün olduğu gibi bugünde, yarında olacaktır. Önemli olan Kabillerin karşısında Habillerin yanında yer almak, önemli olan Firavunların karşısında duran Musaların yanında yer alabilmek, önemli olan Sisi zalimlerinin karşısında dimdik Müslümanca duruş sergileyen Mursilerin yanında olabilmektir.” dedi.
Müftü Erhan tarafından kıldırılan cenaze namazında İslam ülkesinde emperyalistlerin zulmü altındaki Müslümanların kurtuluşu için dualar edildi.
Gıyabi cenaze namazının ardından burada Batman’daki İslami STK’lar tarafından kitlesel basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasına; siyasi parti başkanları da hazır bulundu.
Basın açıklamasında sık sık tekbirler getirilip sloganlar atıldı.
STK’lar adına basın açıklamasını Şehmus Temiz okudu. Temiz, Mısır’ın ilk ve tek meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin, kendisine yapılan sistematik işkence ve ihmallerin ardından dün şehit olduğunu söyledi.
Mursi’nin ölüme mahkûm edildiğini vurgulayan Temiz, “Şehit Mursi, yıllardır böbrek, karaciğer ve şeker hastalıklarından mustarip olduğu halde, tedavileri keyfi biçimde engellenmiş, olumsuz hapishane koşullarında durumunun kötüleşmesi beklenmiştir. Günün 23 saatini tek başına hücre hapsinde geçiren Mursi, hayatının ciddi tehdit altında olduğunu daha bir kaç ay önce bizzat kendisi mahkemede açıklamıştı. Şehit Mursi’yi idam cezasıyla yargılayan Mısır cuntası, karar çıksa bile bir cumhurbaşkanını idam etmenin siyasi sonuçlarına katlanamayacağını bildiği için onu yavaş bir süreçte öldürmeyi tercih etmiştir.” dedi.
“10 binden fazla muhaliften haber alınamamakta”
Mursi’nin şehadetinin Mısır’da unutulmaya yüz tutmuş zulmü bir kez daha gündeme getirdiğini aktaran Temiz, “Mısır cuntasının hapishanelerinde 60 binden fazla mazlum insan daha bulunmaktadır. Batılıların desteğindeki cunta idaresinden son 6 yılda 2 bin 500’den fazla idam kararı çıkmış, bunlardan 165 tanesi infaz edilmiştir. Bunların tümü sessiz sedasız bir şekilde yürütülürken, geçtiğimiz şubat ayında 9 gencin idamı gizlenememişti. Hali hazırda 10 binden fazla muhaliften haber alınamamakta ve büyük ihtimalle yasa dışı infaza kurban gittikleri düşünülmektedir.” diye konuştu.
“Mursi’nin şehadeti siyonistlerin Filistin ve bölge planlarından bağımsız değildir”
Darbecilerin dışarıda en büyük destekçilerinin ABD ve Avrupa Birliği, bölgedeki en önemli finansörlerinin ise Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri olduğuna işaret eden Temiz, konuşmasına şöyle devam etti:
“Şu ana kadar Batılı ülkeler Mısır’a 30 milyar dolarlık silah ve teçhizat vermişler, Suud ve emirlik yönetimleri de 14 milyar dolarlık yardım yapmışlardır. Mısır cuntasını bu kadar değerli kılan ise Siyonist rejimin korunmasında oynadığı roldür. Bu nedenle Mursi, siyonistlerce şehit edilmiş onlarca mücahitten biridir. Mursi’nin bu şehadeti siyonistlerin Filistin ve bölge planlarından bağımsız değildir. Eş zamanlı olarak bir yanda Kudüs ve Filistin’de saldırganlık artarken, aynı anda Mısır’da operasyonlara hız verilmesi, ABD’nin yeni Ortadoğu planıyla ilgili görünmektedir.”
“Mısır’daki siyasi tutuklular derhal serbest bırakılmalıdır”
Şu an Mısır cuntasının zindanlarındaki on binlerce mazlum için durumun daha da kritik bir hal aldığını söyleyen Temiz, “İşkence, taciz, öldürme ve daha onlarca hukuksuzluğun engellenmesi için dünyanın sağduyulu kamuoyu harekete geçmelidir. Mısır’daki siyasi tutuklular derhal serbest bırakılmalıdır. Sisi cuntasının uluslararası mahkemelerde yargılanması için çalışma başlatılmalıdır. Mursi’nin şehadeti, uluslararası bir heyet tarafından incelenmeli ve tüm sorumlular yargı önüne çıkarılmalıdır. Bir cumhurbaşkanını hayatta iken koruyamayan dünya kamuoyu, en azından ölümü ardından adaleti sağlamaya çalışmalı.” ifadelerini kullandı.
Basın açıklaması yapılan duanın ardından son buldu. (Mehmet Fatih Akgül, Mehmet Sait Çelik-İLKHA)