Aşere Takrib İcazet Merasimi'ne katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, kıraat alanının temel metinlerinin derinlemesine incelenmesini esas alan ve kaynaklara vukûfiyeti daha üst düzeye taşıyacak kıraat araştırmalarının yapıldığı "araştırma merkezleri"ne ihtiyaç olduğunu söyledi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Haseki Abdurrahman Gürses Eğitim Merkezi 1. Dönem Aşere Takrib İcazet Merasimi'ne katıldı.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan merasimde icazet alan kursiyerler, Kur'an-ı Kerim'den çeşitli sureleri tilavet ederek hatim tertibi yaptılar.
Fatih Camii'nde düzenlenen merasimde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, icazetname alan hocaları tebrik etti.
Kur'an-ı Kerim'in çağlar üstü özelliğiyle tüm zaman ve mekânlarda insanlığa rehberlik ederek ebedi saadetin en önemli kaynağı olduğunu ifade eden Erbaş, "Kur'an Kerim, Rasülü ekremin 'güzel ahlak' olarak ifade ettiği bütün müspet vasıfları, tüm boyutlarıyla yeryüzüne hâkim kılmayı amaçlamıştır. İlm-i kıraat; söz konusu nihai maksada hizmet gayesiyle Kur'an-ı Kerim'in zapt edilip 'müşafehe' yoluyla en doğru şekilde ve bütün incelikleriyle, nesilden nesile aktarılması için meydana gelen mühim bir ilim dalıdır." dedi.
Erbaş, kıraat ilminin, Cebrail vasıtasıyla indirilen vahyin, Rasulü ekremin fem-i muhsininden sadır olduğu gibi telaffuz edilerek kıyamete kadar taşıma çabasının adı olduğunu dile getirerek, "Bu çabanın bir sonucu olarak kıraat ulemamız, Sahabe-i Kiramın Peygamber Efendimizden öğrendiği tilavet şekillerini sonraki nesillere bir taraftan şifahen aktarmışlar, diğer taraftan da adeta her bir Kur'an harfinin edasının, yani icrasının nasıl olması gerektiğini, en ince ayrıntısına kadar kayda geçirmişlerdir. Bu şekilde, Kur'an'ın okunuşu ve nüzûl dönemindeki telaffuz biçimleri, sonraki nesillere tüm boyutlarıyla muhafaza edilerek taşınmıştır." diye konuştu.
"Bu ulvi hizmeti devam ettiren tüm hocalarımızdan Allah razı olsun"
Osmanlı dönemiyle günümüz arasında köprü oluşturan ve her türlü zorluğa rağmen kıraat öğretiminin kesintiye uğramadan bugünlere gelmesine vesile olan hocaları yad eden Erbaş, "Bu ilmin yaşatılması konusunda onlara çok şey borçlu olduğumuzu bir kez daha ikrar edip hepsini rahmetle anıyoruz. Başta reisülkurra Ahmet Arslanlar hocamız olmak üzere, bu ulvi hizmeti devam ettiren tüm hocalarımıza da şükranlarımızı arz ediyorum Allah hepsinden razı olsun." ifadelerini kullandı.
Erbaş, bu kadim geleneğin, günümüzde Diyanet İşleri Başkanlığı uhdesinde yer alan aşere-takrib kurslarıyla, aslına uygun bir şekilde sürdürüldüğüne vurgu yaparak, şöyle konuştu:
"Kur'an kursları ve tashih-i hurûf kurslarıyla da desteklenen söz konusu çalışmalara ilaveten, kıraat alanının temel metinlerinin derinlemesine incelenmesini esas alan ve kaynaklara vukûfiyeti daha üst düzeye taşıyacak kıraat araştırmalarının yapıldığı 'araştırma merkezleri'ne ihtiyacımızın olduğu ifade etmek istiyorum. Kıraat tedrisatı, mushaf imlâsı ve tecvid uygulamalarında görülen birtakım farklılıkların, ilmî ölçütlere dayalı olarak izahı ve sahih olanın ortaya çıkarılması da böylece daha mümkün hale gelecektir."
Erbaş, konuşmasından sonra Aşere Takrib kursunu tamamlayan 23 kursiyere icazetnamelerini verdi.
Reisül Kurra Ahmet Arslanlar'ın dua ettiği programa, Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Hafız Osman Şahin ve çok sayıda davetli katıldı. (İLKHA)