İstanbul Çamlıca'daki dev radyo ve televizyon kulesinin inşaatı devam ediyor.
Yeni Çamlıca Kulesi'nin yapımı tamamlandığında Paris'in simgesi Eyfel Kulesi'nden daha yüksek olacak. İstanbul’un siluetini bozan radyo ve televizyon vericileri tek noktada toplanacak. Elektromanyetik gerilim ortadan kalkacak.
Yapımı devam eden Küçük Çamlıca TV-Radyo Kulesi şantiyesinde incelemelerde bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, burada yaptığı konuşmada, projenin tamamlanmasında adım adım sona yaklaşıldığını belirterek, radyo televizyon yayıncılığı için önemli bir atılım olan Çamlıca TV- Radyo Kulesi'nde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
"2020'nin başında antenlerin önemli bir kısmı temizlenecek"
Radyo ve televizyonun, insanların en popüler ve yaygın iletişim, bilgilenme ve eğlenme aracı olduğunu vurgulayan Turhan, şunları kaydetti:
"Bilişim çağında halen toplumun tüm kesimlerine ulaşan en etkin iletişim araçları... Bu iletişim araçları, teknolojik gelişmeler sonucu önemli değişimler geçirdi. Çamlıca Kulesi ise bu noktada büyük öneme sahip bir proje. Öncelikli olarak radyo televizyon yayıncılığı için gerekli olan antenlerin İstanbul’un silüetini kirletmesinin önüne geçmesi bakımından önemli. Çünkü ülkemizde öteden beri süregelen yayıncılık alanında her televizyon veya radyo kuruluşu kendine ait ayrı bir verici kulesi kurmuş ve Çamlıca tepesi metal bir ormana dönmüş durumda. Çünkü bu vericiler son derece çirkin bir görüntü oluşturuyor.
Çamlıca TV Kulesi’yle burada bulunan öncelikli olarak radyo vericileri olmak üzere zaman içinde televizyon vericileri de dahil büyük bir bölümü kaldırılarak tek bir kule üzerinde toplanacak. Bunun da ötesinde bu kule, 369 metre yapısal yüksekliği ile fonksiyon açısından yeni bir TV ve radyo kulesi olmaktan öte İstanbul için de simge bir yapı niteliği taşıyacak. Keza 10 bin metrekarelik alana inşa edilen ve deniz seviyesinden 578 metre yüksekte olan bu kule, İstanbul’un yeni turistik merkezlerinden biri haline de gelecek.
Bu noktada da kulede kullanılacak panoramik asansörler, 180 metre boyunca bir yanda tarihi yarımadaya, diğer yanda Karadeniz kıyılarına bakacak şekilde yerleştirilecek. Seyir katlarını ve restoranları da hizmete girdiğinde her yıl ortalama 4,5 milyon kişiye hizmet verecek. Bugün itibariyle 45 katın 30 katı, yani 202,50 metre ile 72,50 metre kotları arasındaki 130 metrelik dış kat ve cephe imalatı tamamlandı. Yakın zamanda da ağır imalatları bitirerek yayıncılık altyapısı çalışmalarına hız vereceğiz.
Yayıncılık imalatları kapsamında da ilgili katlar olan 36, 37, 38, 42 ve 43. katlara birleştirici, verici soğutucu gibi ekipmanları temmuz ayı içerisinde yerleştirmeye başlayacağız. Şu ana kadar yüzde 85’lik bir ilerleme sağlamış bulunuyoruz.
Hedefimiz ise bu yıl sonunda Çamlıca TV Kulesi'nde test çalışmalarına başlamak. 2020 yılının başından ilk çeyreğine kadar Çamlıca Tepesi'ndeki görüntü kirliliği oluşturan antenlerin önemli bir kısmı etap etap temizlenecektir."
Dünyanın en büyük projelerinden 5’i İstanbul'a
Cahit Turhan, Türkiye ve İstanbul'a yatırımlar yaparken sadece insanı düşündüklerini, bunun için de aşkla, şevkle çalıştıklarını ifade ederek, dünyanın en büyük projelerinden 5’ini İstanbul için yaptıklarını, yeni projelerini de bir bir hizmete açtıklarını söyledi.
Turhan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ancak ne yazık ki sadece koltuk sevdasında olanlar bu durumdan rahatsız olacak ki bu projelerimizi durdurma peşindeler. Ancak şunu bilsinler ki, bu ülke için, Türkiye’nin geleceği için yatırımların önünü tıkayamazsınız.
'İstanbul Havalimanı'nı yaptırmayacağız, Marmaray'ı yaptırmayacağız, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yaptırmayacağız, Avrasya Tüneli’ni yaptırmayacağız, Çamlıca Kulesi’ni yaptırmayacağız' diyenler, şimdi de 'Biz Kanal İstanbul'u yaptırmayacağız' diyorlar.
Seçim vaadi olarak çok daha iyisini yapmak yerine yapılanları yıkmaktan, engellemekten, kapatmaktan başka bir şey bahsetmiyorlar. Zaten yıllardır millete ufuk çizmek yerine Türkiye'nin ufkunu açan projeleri durdurmaktan söz ediyorlar. Siyasi tarihlerinde bu ülkede ne zaman bir sanayi ve teknoloji hareketi ortaya çıktıysa bunu ülke dışı güçlerin de telkinleriyle engellemeye çalıştılar, engellediler. Bundan sonra engelleyemeyecekler.
'Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmazmış.' Böyle köhne bir siyaset anlayışı olmaz. Kafayı prestij projelerine takan kişilere İstanbul emanet edilemez. Biz 16 yıldır gece gündüz demeden Türkiye'nin kalkınması, milletimizin refahı için gayret gösteriyoruz. Ülkemiz gelişsin, güçlensin, ulaşımda, tarımda, eğitimde, sağlıkta, ekonomide, turizmde hak ettiği konuma gelsin diye 2002 Kasım'ından beri aralıksız ter döküyoruz. Bugüne kadar asla çalışmaktan yorulmadık. Çünkü aşk ile koşan yorulmaz.
Bazılarının koştuğu gibi makamların, mevkilerin, koltukların peşinde koşmadık. Ülkemizle, milletimizle gönül bağı kopmuş bu siyasetçiler gibi dışarıdan da medet ummadık. Bu milletin kaynaklarını, bu milletin gücüyle, desteğiyle ülkemize, milletimize hizmet etmeye gayret ettik. Her şeyimizin yerli ve milli olması için çalışıyoruz.
Tabii ki siyasetçinin de yerli ve milli olması gerekiyor. Kim yerli ve milli, kim başka odaklardan medet umuyor, kim kendisi ile gönül bağı kuruyor, kim milletine hizmet aşkı ile yolları arşınlıyor, vatandaşımız çok iyi görüyor, çok iyi biliyor. İnanıyorum ki hala makam-mevki hevesiyle yanıp tutuşanlara 23 Haziran’da da en güzel cevabı İstanbullu verecektir."
Turhan, Çamlıca TV Kulesi’nin şimdiden İstanbul'a, ülkeye ve vatandaşlara hayırlı olmasını dilediğini de söyledi.
Kaynak: TRT Haber, AA