Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığınca düzenlenen ve her yıl milyonlarca kişinin üniversiteli olabilmek amacıyla birbirleriyle yarıştığı Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) ikinci oturumu Alan Yeterlilik Testi (AYT) saat 10.15’te başladı.
Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na girecek adaylar, sabahın erken saatlerinden itibaren aileleriyle sınav yerlerinde, bir saat öncesinden hazır bulundular. Sınava giren öğrenciler kimlik kontrolü ile üst aramaları yapıldıktan sonra içeri alındı.
Öğrenciler sınava alınırken aileler de okul önlerinde Kur'an okuyup dualar ettiler. Sınav nedeniyle hem veliler hem de öğrencilerin heyecanlı olduğu gözlemlenirken, sınav öncesi öğrenci ve veliler İLKHA muhabirine duygu ve düşüncelerini paylaştı.
“Sistemin her yıl değişken olması zor oluyor”
Batman Adliye Sarayında teknik personel olarak çalıştığını mühendislik için sınava girdiğini dile getiren adaylardan Şerif Öztürk, “Bugün üniversite sınavına geldik. Gençlerin coşku ve heyecanı ortadadır. İnşallah emeklerinin karşılıklarını alırlar ama onları bekleyen zor bir süreç var. Sistemin her yıl değişmesi maalesef adayların aleyhine oluyor. Sisteme yetişemiyorlar. Ne kadar takip etsellerde bazen kendilerinin bile sistemden haberleri olmuyor. Her sınavda soru formatları, üniversiteye gidiş puanları değişiyor. Bu yüzden gençlerimiz baya yıpranıyor. Sistemin lise veya ortaokuldan sınava odaklanacak şekilde devam etmesi lazım bununla beraber eğitimcilerin biraz daha gençleri anlaya bilecek düzeyde olması lazım. Sistemin her yıl değişken olması zor oluyor.” dedi.
“Sınav sistemine hiçbir şekilde olumlu bir şekilde bakmıyorum”
8 ay boyunca bütün benliğiyle sınava çalıştığını belirten Abdülaziz Karaynir, “Geçen sene mezun oldum. Bu sene ikinci kes sınava gireceğim. Geçen yaz tatilinden eve geçtiğim andan itibaren sınava çalışmaya başladım. Bu çalışmam yaklaşık 8 ay kadar sürdü. Çalışma sitilimde ailemin tabiriyle ya uyuyordum ya da çalışıyordum. Telefon ve sosyal aktiviteleri neredeyse hepsini minimuma indirmiştim. Azimli bir şekilde çalışıyordum. Bu işler hayalsiz olmaz. Benim ikinci adımdaki hayalim veterinerlik. Sınav sistemine hiçbir şekilde olumlu bir şekilde bakmıyorum. 8 ay gibi bir çalışma sürecim vardı sınav 2-3 saate sığdırılması uygun değildi. Sınav saatleri içerisinde ya başıma bir şey gelseydi ya da ailemden herhangi biri hastalanıp başına bir şey gelseydi 8 aylık çalışma hepsi olduğu gibi çöpe giderdi. Sınav sistemine olumlu bakmamanın sebeplerini çoğaltabilirim. Sınavda sorulan sorular genel anlamıyla kolaydı.” diye konuştu.
“Elde edecekleri mesleği hak ve hakikat üzerinde yürütmelerini istiyoruz”
Sınava giren oğluna destek olmak için geldiğini aktaran öğrenci velilerinden Süheyla Karaynir, “Şırnak’tan sınav için geldik. 13 yıldır oğlumuz okuyor bu sınavı bekliyorduk. İnşallah Allah-u Teâlâ oğluma ve bütün arkadaşlarına başarılar nasip eder. Elde edecekleri mesleği hak ve hakikat üzerinde yürütmelerini istiyoruz. Biz dua ediyoruz herkesten de dua bekliyoruz. Oğlumuz gece gündüz sınava hazırlanıyordu. Gece saatlerinde kadar dershane ve çalışma salonlarında çalışıyordu. Tüm gücüyle kendini bu sınava vermişti Allah’tan umudumuz başarısıdır.” ifadelerini kullandı.
“Çocuğum yoğun bir çalışma metodu uyguladı”
Çocuklarının iyi bir üniversiteyi kazanmasını arzuladığını vurgulayan Gültekin Özgür, “Allah hayırlısını etsin demekten başka bir şey yok. Çocuklarımız yıl boyunca çalıştılar, emek verdiler. Herkes okuyabilecek diye bir kaide yok. Sınavdan sonra kimse çocuklarını sıkmasın ve zorlamasın. Çocuklar ellerinden geleni yaptılar. Her şeyin hayırlısı demekten başka bir şey yok. Çocuğum dershaneye gidiyordu. Akşamları da kütüphaneye gidiyordu. Hafta sonları kurslara katılıyordu. Çocuğum yoğun bir çalışma metodu uyguladı. Allah haklarında hayırlısını kılsın. Aileler çocuklarını zorlamasınlar başarısız olduysalar üzerlerine fazla gitmesinler sınavın tekrarı da vardır.” şeklinde konuştu.
“Oğlumun çalışma metodu ya çalışıyor ya da uyuyordu”
Şırnak’ın İdil ilçesinden sınava girmek için gelen oğluna destek amacıyla geldiklerini aktaran Mehmet Zeki Karaynir, şunları aktardı:
“Oğlumuzu yalnız bırakmamak için anne ve babası olarak onunla beraber geldik. Oğlum geçen sene Anadolu lisesinden mezun oldu. Bir yıl boyunca dershaneye ve çalışma salonuna gönderdik. Bu yıl ondan umutluyuz. İnşallah sevdiği bir bölüm kendisine çıkar. Oğlumun çalışma metodu ya çalışıyor ya da uyuyordu. Son süreçte ful çalışıyordu. Dünya ile ilişkilerini koparıp sınava çalışıyordu. 8 ay boyunca sadece bu sınava çalıştı. Aylar sonrası hayatları 2 saate bağlanması güzel bir sistem değildir. Sınav saatinde çocuklar hastalansa acil bir durumları çıkarsa çok sıkıntı olur. 2 saate bağlı olan bir hayat sıkıntılı bir hayattır. Tüm çocuklarımızdan başarı bekliyoruz.” (Mehmet Sait Çelik –İLKHA)