Hasan Sabaz / Haber-Yorum

Amerikan basınının 'israil yanlısı' çizgisiyle bilinen yayın organlarından The New York Times gazetesi, sayfalarında yer verdiği bir karikatürden dolayı sarsıntı yaşıyor.

ABD Başkanı Donald Trump ve israil Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun bulunduğu karikatür 'Yahudi karşıtlığı' suçlamasına muhatap oldu.

Patrick Chapatte karikatürü

Gazete defalarca özür diledi ve en sonunda da karikatür yayınlamayı kesti.

Charlie Hebdo’nun İslami değerlere aleni hakareti karşısında “Düşünce ve basın özgürlüğü”nün arkasına saklanıp çemkiren “rezil taifeden” Amerikan Gazetesi için bir ses yok!

Benzer bir olay bir sene kadar önce Almanya’da da yaşandı.

Almanya'nın tanınmış karikatüristlerinden Dieter Hanitzsch Netanyahu'nun bir karikatürünü çizince “Yahudi düşmanlığı” ile suçlanarak işine son verildi. Hanitzsch'in daha önce Erdoğan'a hakaret içeren karikatürleri olmuştu ancak 'basın özgürlüğü' gerekçesi ile herhangi bir tepki gösterilmemişti.

Dieter Hanitzsch karikatürü

Chapatte’nin karikatürü Netanyahu için bir “hakaret” anlamı taşıyabilir; ama ortada “Yahudi dini ve kimliği”ne yönelik en ufak bir sataşma yok.

Amerika’da kimi ünlü yazar ve çizerler New York Times’a tepki gösterdiler; ama bu yeterli olmadı.

Politico çizeri Matt Wuerker, NYT'yi 'omurgasızlıkla' suçlarken Washington Post çizeri Karen Wieland, NYT aboneliğine son verdiğini duyurdu.

Karikatüristi merak ettim. Arşivi tararken şuna rastladım.

"International New York Times", "Le Temps" ve "Neue Zürcher Zeitung" gazetelerinin baş karikatüristi Patrick Chappatte, Fransa'nın başkenti Paris'te 7 Ocak'ta silahlı saldırıya uğrayan mizah dergisi Charlie Hebdo'nun tutumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Dinin kutsallığına dikkati çeken Chappatte, ifade özgürlüğünü, dini ayrı tutarak savunmak gerektiğini söyledi.

Chappatte, ifade özgürlüğünü savunurken başkalarının değerlerine de saygı duyulması gerektiğini vurgulayarak, "Peygamber karikatürü yapmayı bir kenara bırakalım" önerisini getirdi.

Karikatürist Chappatte, "Amaçları kimseyi incitmek değil ve İslam'ı aşağılamak da olmamalı ama bazen Charlie Hebdo mizah dergisini anlamakta güçlük çekiyordum, aşırı provokatif olabiliyordu ve radikaller tarafından kullanıldı" diye konuştu.

Sanırım coğrafyamızda “Basın özgürlüğü”, “Düşünce özgürlüğü” diye höyküren tiplerin maskesi net olarak düşmüş, kirli yüzler deşifre olmuştur.

Charlie Hebdo’yu dini değerlere hakaret ettiği için savunanlar, “din mizah konusu olmaz” diyen birinin siyasi görüşlerinden dolayı linçe tabi tutulup sesinin kısılmasına ses çıkarmıyorlar.

Demek ki bu “rezil taifenin derdi “özgürlük” falan değilmiş. Bizden istedikleri şey değerlerimize hakaret edildiğinde sesimizi çıkarmamamız, tepki göstermememizmiş.

Hepsi bir yana karikatürist Chapatte’nin uluslararası siyaseti okumasında bir problem olduğunu da düşünmüyor değilim. Amerika’da yaşayan bir çizerin “Amerikan hassasiyetini” göz önünde bulundurarak Trump’ı “tasmalı” olarak çizmemiş olmasını da ihtimal dışı saymıyorum ve bunu yadırgamıyorum.

Çizimde Netanyahu ve Trump yer değiştirseydi daha mantıklı ve yaşananlar açısından daha uygun olabilirdi. Tabii “kör olan birine yol gösterme” kısmını hesaba kattığımızda Chapatte’nin mesajı da daha iyi anlaşılır sanıyorum.