Şanlıurfa’da hava sıcaklıklarının artması ile birlikte sulama kanallarında yaşanan boğulma vakaları vatandaşları tedirgin ediyor.
Son 10 gün içerisinde 6 kişinin sulama kanallarına düşerek hayatını kaybettiğini belirten Şanlıurfalı çiftçiler, kanal çevresinde alınan tedbirlerin yetersiz olduğunu, kanalların üzerinin kapatılması gerektiğini savundu.
Boğulma vakalarının en çok yaşandığı yer ise sulama kanallarının üzerinin açık olduğu Suruç ilçesi… İlçe merkezine 10 kilometre uzaklıkta bulunan Karataş Mahallesi’nde, Mehmet Emin Birişik (14) isimli çocuk, sulama kanalına düşerek hayatını kaybetmişti.
Gaziantep’ten, bayram ziyareti için annesi ile birlikte Karataş Mahallesi’nde bulunan dedesini ziyarete gelen Birişik, kanaldan su içmeye çalıştığı sırada ayağı kayarak sulama kanalına düştü. Birişik’in cansız bedeni su altı ekiplerinin arama çalışmaları sonucu düştüğü yerin bir kilometre ötesinde bulundu.
Yaşanan boğulma olaylarına tepki gösteren Karataş Mahallesi sakinleri, yetkililere seslenerek bir an önce kanal çevresinde gerekli önlemlerin alınarak, kanalların üzerinin kapatılmasını istedi.
Sulama kanalında yeğenini kaybeden Mehmet Birişik, sulama kanallarının üzerinin açık olmasının boğulma vakalarına davetiye çıkardığını savundu.
Dayı Birişik, “Sulama kanalları 2014 yılında açıldı. Genellikle bu kanal Birecik- Bozova tarafından gelirken 17 kilometre boyunca üstü kapalı şekilde geliyor. Suruç tarafına girince kanalın üzeri 30 veya 40 kilometre boyunca açık bırakılmış. Yine kanal Akçakale tarafına giderken yaklaşık 30 ile 40 kilometre arasında kapalıdır.” şeklinde konuştu.
“Dünyanın hiçbir yerinde yerleşim yerinden açık kanal geçmez”
Bayram ziyareti için Gaziantep’ten gelen yeğenini sulama kanalında kaybettiğini belirten Dayı Birişik, “Tarlada çalışırken bana telefon açıldı. Mehmet Emin’in kaybolduğu söylendi. Biz de işi bırakarak kanal çevresine geldik. Çocuğu arama başladık. Çocuğun suya düşme ihtimali vardı. Jandarmaya haber verdik. Jandarma hızlı bir şekilde olay yerine geldi. Yalnız kanal suyunun kapatılması uzun sürdü. Yetkililer, suyu hemen kestiklerini söylemelerine rağmen suyun seviyesi ancak 4 saat sonra düştü. Bu da gösteriyor ki, bu proje komple hatalı bir projedir. Bu proje 1970'lerde olsaydı kabul edilebilirdi ama bu proje 2014 ile 2015 yılında yapılmış. Dünyanın hiçbir yerinde yerleşim yerinden bu şekilde açık kanal geçmez çünkü geçilmesi çok tehlikelidir. Bu ihmalin cezasını biz çektik. Bir anne veya baba 24 saat boyunca çocuğuna bekçilik yapamaz, bunu yapması imkânsızdır. Bizim doğuda doğurganlık oranı fazla olduğu için her evde çok çocuk var. Benim dayım günün 24 saati çocuklar kanala düşmesin diye çocukların peşinden koşar durur.” diye konuştu.
“Çocuklar kanala doğru gidince yüreğimiz ağzımıza geliyor”
Yaşanan boğulma olaylarından sonra sürekli çocukların kanala düşme korkusunu yaşadıklarını belirten Birişik, “Benim amcam ile birlikte 70 dönüm tarlam var. Böyle giderse ben bu işi bırakacağım. Tarlaya çalışmaya gittiğimiz zaman hanım ile birlikte çocuklar da bizle geliyor. Çocuklar kanala doğru gidince yüreğimiz ağzımıza geliyor. 6 tane çocuğum var, ben bunlara nasıl bekçilik yapacağım. Devletin kendisinin bekçilik yapması lazım… Kanal yapılırken bu tarlaları devlete hibe ettik. Maalesef hiçbir önlem yok, şu anda bulunduğumuz yerde kanal açık. Günümüzün teknolojisi ile bu şekilde önlem alınamaz. Bu konuyu biraz araştırdım, bu konu ile ilgili 17 veya 18 dava açılmış. Burada Suriyelilerin yaşadığı çadır kent var. Orada da bugüne kadar 30 ile 40 arasında çocuğun kanalda boğulduğu söyleniyor. Biz bu konuyu gündeme getirmeseydik kimsenin bu olaydan haberi de olmayacaktı.” ifadelerini kullandı.
“Bizim canımız yandı başkasının canı yanmasın”
Kanalda boğulan çocuğun dedesi Reşit Birişik, kanalların üstünün kapatılarak önlem alınmasını isteyerek, “Torunum Mehmet Emin, bayram ziyareti için kızımla birlikte bize geldiler. Mehmet Emin’in evden çıktığını ve dönmediğini söylediler. Aramaya başladık, tarlanın yanında terliklerini bulduk. Terliği görünce kanala girmiş olacağını düşündük. Daha sonra jandarmaya haber verdik. Olay yerine jandarma ve su altı arama ekipleri geldi. Akşama kadar aradılar bulamadılar. Bir gün sonra sabahleyin çocuğun cesedini buldular. Kanalların üstünün kapatılarak önlem alınmasını istiyoruz. Burada tarlada çalışmaya gidiyoruz, kimse çocuklara bekçilik yapamaz. Her zaman çocukların peşinden koşacak gücümüz yok. Bir de kanal hemen yanı başımızdan geçiyor. Bir hafta içerisinde 6 kişi kanalda boğuldu. Bizim canımız yandı başkasının canı yanmasın.” diye konuştu.
“Kanalın güvenliği için bekçi istiyoruz”
Kanallara girilmesini önlemek için yapılan tel örgülerin sağlam olmadığını ifade eden dede Birişik, “Telleri bazı yerlerde ip ile ve ince telle bağlamışlar. Zaten tel örgüsü açık olduğu için çocuk su içmek için kanala girmiş. Çocuk hem buradan su içilemeyeceğini hem de tehlikeli olduğunu bilememiş. Yetkililerden isteğimiz bir an önce önlem alsınlar. Kanalın güvenliği için bekçi istiyoruz. Bekçi olsa çocukların suya girmesine izin vermez, tel örgülerin de kesilmiş yerlerini kapatırdı.” şeklinde konuştu.
Kendi yaşıtlarına kanalın yanından bile geçmemeyi tavsiye eden Mehmet Emin’in kuzeni Mahmut Birişik, “Mehmet Emin su içmeye gelmiş. Açık tel örgüden uzanarak su içmek istemiş, düşmüş ve boğulmuş. Su çok derin, insan içine düşerse 2 dakikada boğulur. Kanala girmek tehlikelidir. Çocuklara kanalın yakınından bile geçmemelerini tavsiye ediyorum. Kanalın yanından geçerken ayakları takılıp kanala düşebilirler.” dedi.
“Kanalda bir haftada 6 kişi boğuldu”
Amca oğlunu sulama kanalında kaybeden Adem Birişik, “Geçen gün amcamın oğlu Mehmet Emin Birişik, kanalın tel örgüsünde bir delik görüyor. Oradan girerek kanaldan su içmek isterken ayağı kayıyor ve kanala düşüyor. Kanalın derinliği 7 ile 8 metre arasındadır. Burada birçok çocuk boğuldu. DSİ’nin kanal çevresinde önlem almasını istiyoruz. Her 50 metrede kanalın içerisinde kurtarıcı ipler olması lazım, açılan tellerin hemen kapatılması lazım. Şu an bulunduğumuz yerde görüyorsunuz kanal tamamen açıktır. Bu kanalın üstünün kapalı olması gerekir. Bu kanalda bir haftada 6 kişi boğuldu, düşününün bir yılda kaç kişi boğuluyor. Yetkililere sesleniyoruz! Bir an önce burada gerekli önlemleri alın. Bu kanala bir kişi girse, zaten yüzme bilse bile kendini kurtaramaz.” ifadelerini kullandı.
Mahalle sakinlerinden Mehmet Ali Birişik ise yetkililere seslenerek, “Kanalların üzerinin kapatılması gerekir. Kanalın üstü beton olsun. Birde kanal hemen evlerimizin yanından geçiyor. Bir insan suyun içerisine düşerse kendini kurtaramaz. Suyun içerisinde yosun ve akıntı çok fazladır. Kanala düşen boğulur.” diye konuştu. (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)