HÜDA PAR, 1 Mayıs 2019 tarihinde Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin başkenti Erbil'de (Hewlêr) ilk yurt dışı temsilciliğini dualarla açmıştı.

Açılış sonrası Kürdistan'daki siyasi parti temsilcileri, âlimler, kanaat önderleri, STK temsilcileri ve vatandaşların yoğun teveccühleriyle karşılanan HÜDA PAR'a bazı art niyetli kesimler de karalama kampanyaları yürütmüştü.

Söz konusu kesimlerin bu karalama kampanyalarını İLKHA'ya değerlendiren HÜDA PAR Erbil Temsilcisi Abdussamed Yalçın, Kürdistan halkı ve siyasi çevrelerden büyük bir teveccüh gördüklerini belirterek kendilerine yönelik iftiralarda bulunan kesimleri önemsemediklerini, çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. Yalçın, Kürdistan'da temsilcilik açmalarının çok isabetli bir karar olduğunun altını çizdi.

"İslam coğrafyası küresel emperyalizmin en fazla karışmak istediği coğrafyadır"

Kürdistan'da bulunduklarından dolayı çeşitli ziyaretler yapıp misafir kabul ettiklerini aktaran Yalçın, "Bizim Erbil'de bulunmamızın sebebi buradaki siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları, eğitim çevreleri, ulema çevresi ve halkla bir araya gelmek, kendimizi anlatmak, kendimizi tanıtmaktır. Bilindiği üzere dünyanın en sıcak bölgesi İslam coğrafyasıdır. Yani Türklerin, Kürdlerin, Arapların, Farsların ve diğer azınlık sayılan etniklerin yaşadığı bu İslam coğrafyası küresel emperyalizmin en fazla karıştırmak istediği coğrafyalardır. Bizim de Kürdistan ve Kürd meselesi başta olmak üzere bölgeyle ilgili, insan hakları ile ilgili, hak, hukuk ve adaletle ilgili görüşlerimiz, projelerimiz ve söyleyecek sözümüz vardır." dedi.

"HÜDA PAR programı bir mücadelenin tecrübelerinin yazıya dökülmüş halidir"

HÜDA PAR programının aslında hayali düşüncelerden oluşmuş bir program olmadığını dile getiren Yalçın, "HÜDA PAR programı uzun süre onlarca yıl devam eden bir mücadelenin, tecrübelerinin yazıya dökülmüş halidir. Bu bölgeyle ilgili bizim çok önemli gördüğümüz konuşulması ve tartışılması gereken projelerimizin olduğunu söylüyoruz. Biz bunun genel çerçevesini programda belirledik. Haftalık gündem değerlendirmelerimiz, farklı dönemlerdeki yazılı değerlendirmelerimiz ve stratejik siyasi gelişmelerin olduğu dönemlerde takındığımız tavır ve duruşumuzla da biz bunu ortaya koyduk, bunun pratiğini ortaya koyduk." ifadelerini kullandı.

"Kürdistan'da teveccüh gördük"

Kürdistan'da kendilerini tanıtmak istediklerini söyleyen Yalçın, "İfade ettiğimiz projeler, görüşler, çözüm önerileri konuşulsun, tartışılsın, masaya yatırılsın ve her şeyden önemlisi tanınsın. Yani dost olanlar, muhalif olanlar, siyasi olarak bizi beğenmeyenler bizi bilsin, tanısın, tanınalım diye bir hedefimiz vardır. Elhamdülillah Kürdistan'da iyi teveccüh gördük. Gerek temsilciliğimizin açılışını yaptığımız günde, gerek bayram günlerinde yoğun ilginin, ziyaretlerin olduğunu müşahede ettik. Aynı şekilde bizim de diğer siyasi partiler ve farklı sivil toplum kuruluşları, akademik çevreler, ulema çevresi ve halktan önemli kesimlerle diyaloğumuz oldu. Onların da geliş gidişi sürmektedir." şeklinde konuştu.

"Küresel emperyalizmin uzantıları temsilciliğimize gösterilen teveccühten rahatsız oldular"

Yalçın, "Küresel emperyalizm Türkiye'de olduğu gibi burada da insan hakları ve adalet konusunda ciddi çözüm önerileri sunan siyasi çevreler ve hareketler üzerinde karalama, gözden düşürme, taciz şeklinde çalışması vardır. Biz burada halen bunu görüyoruz. Bunlara karşı ufak tefek seslerin çıktığını görüyoruz. Küresel emperyalizmin buradaki uzantıları temsilciliğimize ve HÜDA PAR'a gösterilen teveccühten o kadar rahatsız oldular ki hemen medyanın karşısına geçerek mikrofona sarıldılar ve hakkımızda olmadık ifadeler kullandılar. Biz bunları önemsemiyoruz. Halkımız bütün bunları görüyor ve biliyor." diye belirtti.

"Siyasi çevrelerle diyaloğu daha da geliştirme çabasında olacağız"

Yapılan kara propagandalara aldırış etmeden Kürdistan'da çalışmalarına devam edeceklerini aktaran Yalçın, "İleriki çalışmalarımız bu çerçevede devam edecektir. Siyasi çevrelerle diyaloğu daha da iyi geliştirme çabasında olacağız. Bütün siyasi partiler ve çevreleriyle belli bir takvim çerçevesinde ilişkileri geliştirerek fikir alışverişinde bulunacağız. Onun da ötesi Allah-u Teâlâ'nın takdirine kalmıştır." diye konuştu. (Yahya Kinay, Mehmet Sait Çelik –İLKHA)