Çocuklarının hem dünya hem de ahiret hayatının rahatını düşünen ebeveynlerin, imam hatip okullarına çocuklarını çekinmeden göndermeleri gerektiğini ifade eden Eğitimci Yazar Ali Bozkurt "İmam hatibe gitmek benim için en büyük bir nimetti." ifadelerini kullandı.

Adıyaman'da henüz imam hatip okullarının açılmadığı dönemde il dışına imam hatip okumak için gittiğini anlatan Bozkurt, "İmam hatibe gittiğim zaman Adıyaman'da imam hatip okulu henüz açılmamıştı. Yatılı okul imtihanlarına girdim ve Kahramanmaraş İmam Hatip Ortaokuluna kayıt yaptırdım. Ben kayıt yaptırıp okumaya başladıktan 4 sene sonra Adıyaman'da da imam hatip açıldı. Adıyaman'da ilk İmam hatiplilerden birisiyim. 28 Şubat sürecinde, imam hatipteki öğrenciler azalmıştı. Bir sınıfta sadece 13 öğrenci vardı. Öğrencilerin moralleri bozuktu. Üniversiteye gitme konusunda önleri kesilmiş, puanları kırılıyordu. Bizim zamanımızda imam hatipliler hiçbir üniversiteye giremedikleri gibi Ankara İlahiyat Fakültesi'ne bile giremiyorlardı. Ankara İlahiyat Fakültesi'ne sadece lise mezunları girebiliyordu. Daha sonradan düzeltildi. Şimdi imam hatipliler bütün ilahiyat fakültelerine girebiliyorlar." dedi.

"İmam hatip müfredatı diğer okullardan geri değil'"

28 Şubat süreciyle beraber okullarda öğrencilerin azaldığını, geriye kalan öğrencilerinse moral bozukluğu yaşadığını ifade eden Bozkurt, "Bir öğrencim bana 'Hocam siz imam hatibe gittiğiniz için pişman mısınız?' sormuştu. Ben de ona, 'Sana samimiyetle cevap veriyorum, bu soruyu sorduğuna da sevindim. Cenabı Hakk'ın bana bu dünyada verdiği en büyük nimetin imam hatibe gitmek olduğunu düşünüyorum.' deyince, çocuklar etkilendi. Ben onlara, 'Sizler de üzülmeyin! İmam hatibe gitmek çok büyük bir onurdur. Dünyamız için de ahiretimiz için de büyük bir mertebedir.' dedim. O gün ile bugün arasında çok büyük bir fark var. Olumsuzlukların hepsi ortadan kalktı. İmam hatip öğrencilerinin puanı artık kırılmıyor. Bir eşitlik sağlandı. Başarılarına göre istedikleri yere gidebiliyorlar." ifadelerini kullandı.

İmam hatiplerde okuyan öğrencilerin müfredat olarak diğer okullardan geri olmadığının altını çizen Bozkurt, "İmam hatip lisesine giden bir öğrenci, diğer liselerde hangi dersler görülüyorsa hepsini görür. İmam hatipte fen kolları var, fen liselerinin gördüğü bütün dersler orada da görülür. Sosyal bilimler kolu var, sosyal bilimler lisesine giden bir öğrencinin gördüğü bütün dersler orada da gösterilir. Gösterilmeyen hiçbir ders yok! Yani bir imam hatip öğrencisi, üniversiteye girme yarışında hiçbir lise öğrencisinden daha geride değil. Aynı seviyededir, hatta ek olarak öteki derslerden bir eksilme yapılmadan, derslerin yüzde 12'sine tekabül eden mesleki dersler de öğretiliyor." şeklinde konuştu.

"Yeni sistemde meslek dersleri 'Seçmeli ders' olmaktan çıkarılmaz inşallah"

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un yeni eğitim ve öğretim yılı için açıkladığı müfredatta, imam hatip okulları dışında diğer okullarda da seçmeli olarak görülen bazı dini derslerin 'Seçmeli ders' olmaktan çıkarılmaması gerektiğini ifade eden Bozkurt şöyle devam etti:

"Meslek derslerinin bir kısmı da öteki liselerde seçmeli ders olarak veriliyor. İnşallah bakanımızın açıkladığı bu yeni sistemde, o seçmeli dersler törpülenmez. İnşallah bu hassasiyet gösterilmiştir. İnşallah bir sürprizle karşılaşmayız."

İmam hatip okullarında okuyan çocukların özgüven ve manevi değerlere sahip olması açısından daha avantajlı olduğunun altını çizen Bozkurt, "İmam hatibe giden bir öğrenci, meslek derslerini görmesi hasebiyle biraz daha fazla çalışması gerekiyor. Ama bu mesleki derslerin kendilerine kazandırdığı bir disiplin, maneviyat ve bir özgüven var. Çocuk bu dersleri görmekle piyasadaki günahlardan otomatikman uzaklaşıyor, gönüllü olarak da uzaklaşıyor. Dolayısıyla zamanı ve parası daha bereketli oluyor. İstikbale bakışı daha bereketli oluyor. Özgüveni daha yüksek oluyor çocuklarımızın. Velilerimize sesleniyorum; çocuklarımızı imam hatiplere göndermemizin üniversite yarışında onlara hiçbir engeli, hiçbir zararı yok! Bilakis faydası var." şeklinde konuştu.

"Dinimizi öğrenmek hepimiz için farz-ı ayndır"

Bir Müslümanın ibadet edebilmesi ve Allah'a karşı sorumluluklarını yerine getirebilmesi için dini bilgileri öğrenmesi gerektiğini ifade eden Bozkurt, imam hatiplerin bu anlamda çok önemli bir yer tuttuğunu belirtikten sonra, "Dinimizi öğrenmek hepimiz için farz-ı ayndır. Derinlemesine öğrenmek ise farz-ı kifayedir. Ama helallere uyup haramlardan sakınacak, emirlerine uyup yasaklarından kaçınacak kadar öğrenmek farz-ı ayndır. İmam hatipte çok derinlemesine dini bilgiler öğretilmese de, bize profesyonel olmayı öğreten, dinimiz hakkında rastgele konuşmamayı, doğru konuşmayı öğreten usul bilgileri öğretiliyor. Kur'an-ı Kerim ve Arapça dünyanın her tarafında öğretilir. Bunlardan farklı olarak; hadis, fıkıh, kelam, tefsir usulü öğretilir. İmam hatibe gitmemiz faydalı bir şeydir, bize dinimizi öğretecek bir şeydir. Bizi farz-ı ayn yükümlülüğünden kurtaracak bir tahsildir." ifadelerini kullandı.

İmam hatipler iki dünya için eğitim veren kurumlardır

"İslam tarihi boyunca hem dini anlamda hem de müspet ilimler alanında birlikte eğitim veren kurumlar çok az olmuştur." diyen Bozkurt, "İmam hatip liselerinde; fizik, kimya, biyoloji, tarih, coğrafya, felsefe, mantık ve güzel sanatlar derslerinin yanında müzik, beden eğitimi dersleri de görülür. Bunun yanında ismiyle müsemma olan dini dersler görülür." şeklinde konuştu. Öğrencilerin tarih, coğrafya, matematik öğrenmesinin gerekli olduğu kadar dini bilgilerin de önemli olduğuna vurgu yapan Bozkurt, "Şimdi sevgili veliler! Bunların hepsi gerekli de dini bilgiler mi gerekli değil? Çocuğumuzun fizik öğrenmesi, matematik öğrenmesi gerekli mi? Gerekli. Tarih, coğrafya öğrenmesi, felsefe öğrenmesi gerekli mi? Gerekli. Bunların hepsi gerekli de dini bilgiler mi gereksiz. Bu olmazsa olmaz! Öğrenmek farz-ı ayndır." dedi.

Son olarak ailelere çağrıda bulunan Bozkurt, "Çocuğumuz imam hatibe gitmemişse bile yaz kurslarıyla, değişik yöntemlerle çocuklarımıza dini bilgileri verelim. İmam hatibe giden öğrenciler de, 'Ben imam hatibe gitmekle hem üniversiteye, hem hayata, hem de ahirete hazırlanacağım. Benim fazlam var, kaybım yok!' şeklinde düşünsünler." ifadesini kullandı. (Cemil Özdaş-İLKHA)