Salı günü bayrama gireceklerini dile getiren Genç, "Bayramımızı yapmayı Cenab-ı Allah bize nasip eylesin inşallah. Bu bayramlar mecazi bayramlardır. Esas bayram, Rabbimiz'e kavuştuğumuz zaman olacaktır. Efendimizle beraber, önden gönderdiğimiz büyüklerimizle, sahabelerle, dedelerimiz, babalarımız, analarımız ile birlikte inşallah el ele, gönül gönüle Cennet-i Cemal'ine, Rabbimize kavuştuğumuz zaman olacak inşallah." dedi.

"Müslümanlar gözyaşı içinde bayrama giriyorlar"

Bayramın mutluluk ifade ettiğini dile getiren Genç, şunları söyledi:

"Maalesef yüzyıllardır İslam dünyası, gözyaşları dinmiş bir şekilde bayrama giremedi. Kudüs'te, Afrika'da, diğer İslam ülkeleri olan Afganistan, Suriye, Arakan, Filipinler, Pakistan, Hindistan ve Bosna Hersek'te bir sürü kardeşimiz sıkıntı içerisinde gözyaşıyla bayrama giriyorlar. Bu da onların günahlarına kefaret olacak inşallah. İmtihanımız büyüktür. Cenab-ı Allah bu imtihanımızı da aşmayı bizlere nasip eylesin. İnşallah bu da şahlanışımızın bir işaretidir. Düştüğümüz yerden kalkacağımızın bir işaretidir. Yiğit düştüğü yerden kalkmalıdır. Bu ümmet, tarih içerisindeki yerini tekrar alarak dünyada olması gereken yerde olacaktır. Müslümanlar dünya konjonktüründe temerküz edemez ise dünya adaletinin kantarının topuzu şaşmış demektir. Adalet dengesi sağlanamaz duruma gelmiş demektir."

"Cenabı Allah, Müslümanların gözyaşının silindiği huzur ve mutluluk içerisinde güzel bayramlara kavuştursun"

Müftü Genç, "Kur'an, Sünnet ve onun sahih yorumu; sadece Müslümanlara değil,  bütün dünyaya ışık olmuştur. İnşallah yine ışık tutacaktır. Cenab-ı Allah'tan Müslümanların gözyaşının silindiği, huzur ve mutluluk içerisinde, güzel bayramları bizlere nasip etmesini dilerim. Gelecek güzel Ramazanları da bizlere nasip eder inşallah. Geçtiğimiz sene içinde aramızda olup da bu sene Ramazan'a kavuşmayan kardeşlerimize rahmet diliyorum. Nice güzel Ramazan-ı Şerifleri, ağzımızın tadı bozulmadan kavuşturmasını Rabbimizden niyaz ediyorum. Duaların kabul olduğu bu güzel günde Ümmet-i Muhammed'in birlik ve bütünlüğünü Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum. Ufak tefek meseleleri elimizin tersiyle iterek; Kur'an'da ve Sünnette, Efendimizin riyasetinde, 'La İlahe İllallah Muhammedün Resulullah' sancağında buluşturmasını Cenab-ı Allah bizlere nasip eylesin inşallah." temennilerinde bulundu.

"Buruk ve hüzünlü bir bayrama giriyoruz"

Diyanet-Sen Bingöl Şube Başkanı Mücahit Çelik, Ramazan ayının bereketinin yaşandığı, evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş ayı olan Ramazan'ın son gününü yaşadıklarını söyledi.

Çelik, "Evet buruk bir bayrama, hüzünlü bir bayrama giriyoruz. Çünkü İslam coğrafyasında Müslümanlar kan ağlıyor. Şu anda dünyanın dört bir yanında Müslümanlar zulüm altında sıkıntılar ile baş başalar. Böylesi bir ortamda bayrama girmek fazla bir sevinç vesilesi değil belki, ama yine de her şeye rağmen ümidimizi yetirmeden, gerçek bayramlara kavuşmak umuduyla, üzerimize düşen vazifeyi bihakkın ifa etmeli, gereken hassasiyeti göstermeliyiz. Bayramı'n arifesinde olduğumuz bu son günde Müslümanlar; zekâtlarıyla, fitre ve sadakalarıyla muhtaç olan insanları görmeli, onlara sahip çıkmalıdır. Böylelikle o Müslüman kardeşlerimiz de en azından, kısmen de olsa, bayramı rahat bir ortamda yaşayabilirler. Çünkü bir toplumda insanlar aç ve susuz bir şekilde sıkıntı yaşıyorlarsa, o toplumda huzuru gerçek manada beklemek mümkün değildir. Hatta bir rivayete göre, kardeşi aç-susuz, sıkıntılı yaşıyorsa, o toplumda yaşayan insanlardan Allah yardımını kaldırıyor. Onun için biz bu gibi durumlarda gereken hassasiyeti ifa edelim." şeklinde konuştu.

"Ümmetin kurtuluşu için her daim dua etmemiz lazım"

Bayram dolayısıyla, akraba ziyaretlerinin önemine de değinen Çelik, "Komşularımızı, yakınlarımızı, özellikle anne babamızı ihmal etmeyelim.

Bir defasında Allah Resulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'üç defa ard arda âmin' diyor,  Sahabe-i Kiram, 'Ya Resulullah üç defa âmin dediniz, bunun sebebi nedir? diye sorduklarında, 'Cibril-i Emin geldi ve dedi ki, anne-babasına kavuşup da onların hizmetini yapmayan, onlara ilgi alaka göstermeyenin burnu yerde sürtülsün' dedi. Ben de âmin dedim. İkincisi, "Benim ismim zikredilince salavat getirmeyenin burnu yerde sürtülsün' dedi, ben de âmin dedim. Üçüncüsü, 'Ramazan'a kavuşup da Ramazan'dan beratını almayanın, Allah'ın rızasını kazanmayanın burnu yerde sürtülsün.' dedi, ben de âmin dedim.'

İşte özellikle bizler, cehennem azabından kurtuluş bölümü olan Ramazan ayının son vakitlerini yaşıyoruz. Bunu gerçek manada değerlendirmemiz lazım. Bu son vakitleri iyi değerlendirmemiz lazım. Ümmetin kurtuluşu için her daim dua etmemiz lazım. Yapabildiğimiz kadarıyla Müslüman kardeşlerimizin dertlerine çare olabilmeli, ilimizde, ülkemizde, İslam coğrafyasında ne kadarına imkânımız varsa, bunu sonuna kadar seferber edebilmeliyiz. Cenab-ı Hakk, huzur içerisinde, bu şekildeki gerçek bir bayrama kavuşabilmeyi nasip eylesin." ifadelerini kullandı. (Nihat Kanat-İLKHA)