DİYARBAKIR- Okullarda öğrencilerin kılık ve kıyafetlerine dair usul ve esasları belirleyen yönetmeliğe STK`lar tarafından tepkiler gelmeye devam ediyor. Özgür-Der Diyarbakır Şubesi, Ofis AZC Plaza önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla yönetmeliği protesto etti. Basın açıklamasını dernek adına Songül Çaçan okudu.
 
Dindar Halkın Beklentileri İstismar Edildi
Ak Parti`nin dindar halkın beklentilerini istismar ettiğini söyleyen Çaçan, "AK Parti hükümeti uzun zamandır başta 12 Eylül darbesi olmak üzere tüm darbelerle hesaplaşma iddiasında. Ancak bu iddianın samimiyeti öncelikle ve en doğru şekilde ancak cuntacıların başlattığı başörtüsü yasağı ile mücadelede test edilebilir. Bu açıdan baktığımızda hükümet hesaplaşma iddiasına rağmen 12 Eylül`ün en canlı tezahürü olan başörtüsü yasağını yaşamın birçok alanında sürdürüyor. Başta kamu çalışanları, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite öğretim görevliliği ve asistanlıklar olmak üzere geniş bir alanda bu yasak sürüyor. Hükümet on yıldır, üniversitelerde ve İmam Hatip Liseleri dışında yasağı hep sürdürdü. AK Parti kendinden görüp umut bağladığı dindar halkın beklentilerini, bu yönüyle hep istismar etti ve bir seçimden diğerine erteleyip durdu" dedi.
 
Yönetmelik 12 Eylül Artığı Olan Yasağı Devam Ettirmektedir
Yönetmeliğin 12 Eylül artığı olan yasağı devam ettirdiğini belirten Çaçan, konuşmasını şöyle sürdürdü; " Bu yönetmelik birçok açıdan yanlışları barındırmaktadır. Birincisi ve öncelikle; bu yönetmelik 12 Eylül artığı olan yasağı devam ettirmektedir. Bu yönüyle yönetmelik, 12 Eylül`ün yasakçı zihniyetinin pörsümüş damarlarına taze kan pompalamıştır.

İkincisi; İmam Hatip Lisesi ve seçmeli Kur`an derslerinde baş örtülebileceği ama diğer okullarda ve derslerde okula "başı açık" gidileceği şeklinde bir ayrım yapılması imam hatip öğrencilerinin bir çeşit ruhban, diğer okul öğrencilerinin ise laik kabul edildiğini gösteriyor. Bu yaklaşım saçma olmanın yanında her iki kesime de haksızlıktır! Ne İHL öğrencileri rahibe ne de diğer okul öğrencileri laiktir."
 
Hükümetin Yükselen Laiklik Hassasiyeti
Yasağın hükümetin yükselen laiklik hassasiyetinin ürünü olduğunu ifade eden Songül Çaçan, "Bakanın deyimiyle bu "bilinçli" yasak öyle anlaşılıyor ki hem laik kesime karşı yaranmacı bir mantığın hem de giderek hükümetin yükselen laiklik hassasiyetinin ürünüdür. Eğer hükümet devletin laiklik hassasiyetlerini benimsiyorsa bunu halka ve kendisine oy veren milyonlarca dindara açık açık söylemelidir" şeklinde konuştu. (Emrullah Araz / Osman İçli-İLKHA)