BATMAN-Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmî ve özel okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine dair usul ve esasları belirleyen yönetmeliğe tepkiler gelmeye devam ediyor. Bu tepkilerden biri de Özgür-Der Batman Şubesi`nden geldi.
 
Batman İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde saat 13.00`de basın açıklamasına Özgür-Der üyeleri, bazı STK Temsilcileri ve vatandaşlar destek verdi.
 
Basın açıklamasını Özgür-Der Batman Şubesi Başkanı Dr. Bünyamin Sevim okudu. Sevim, Basında "kılık kıyafet serbestîsi" olarak sunulan bu değişikliğin, aslında yine aynı metinde yer verilen "okul içinde baş açık" ibaresiyle tam bir çelişki gösterdiğini belirterek, "Yine seçmeli Kur`an derslerinde ve İmam Hatip Liselerinde başörtüsünün serbest olduğuna dair ifadeler, gasp edilmiş hakların parçalı iadesinden öte bir şey ifade etmemektedir. Ayrıca verilen bu hakkın da hak olmaktan öte bir nimet olarak sunulması kabul edilemez bir durum arz etmektedir" dedi.
 
Başörtü Yasağı, Yasakçı Azgın Zihniyetin Korunması Anlamına Gelmektedir
Ülke Müslümanlarının taleplerini karşılamaktan uzak olan yönetmeliğin bir akıl tutulmasının ürünü olduğunu vurgulayan Sevim, "Sisteme uygun bireyler yetiştirmekten öte bir anlam taşımayan, tek tipleştirilmiş zorunlu eğitim ile her çocuk cendereye alınmaktadır" dedi.
Resmi ideolojinin kirli gömleğinin ailelerin inançları ve rızalarına karşı, zorla çocuklara giydirilmeye çalışılmakta olduğu ve nasıl bir kıyafetle okula gelineceği konusunda herkese serbestlik sunulurken inancını yaşamak isteyen kardeşlerine "açık başlı" olma zorunluluğu dayatıldığına dikkat çeken Sevim, "12 Eylül askeri darbesinin faillerinin yargılandığı, yasakçı zihniyetin mahkûm edildiği, darbeler vesilesiyle hak gaspına eğilim gösterenlerden hesap sorulduğu böylesi bir vasatta onlarca kardeşimizi mağdur eden başörtüsü yasağının kılık kıyafet yönetmeliğinde açık, net bir ibareyle korunması bu ülkede Müslüman kimliğine karşı geliştirilen yasakçı, azgın zihniyetin korunması anlamına gelmektedir" diyerek tepki gösterdi.
 
İstenirse Bu Yanlış Tutum Ortadan Kaldırılabilir
12 Eylül`ün faillerinin hastane şartlarında bile yargılanmaya devam edildiğini, ve 28 Şubat post modern darbesiyle ilgili soruşturmanın genişletildiğini hatırlatan Sevim, söz konusu darbelerin uygulaması olan başörtüsü yasağının değiştirilmeden aynen yeni yönetmeliğe de konmasının izah edilebilir bir tarafının bulunmadığını kaydetti.
Sevim, "Buna rağmen bu gelişmeyi izah etme sadedinde Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer katıldığı bir televizyon programında, çok rahat bir şekilde şöyle diyebilmektedir: "Bakanlık olarak biz ne yaptığımızın farkındayız. Bu bir hükümet yönetmeliği olduğuna göre, okulların tamamı için öyle bir niyetimiz olsaydı, bütünüyle bu yönetmelikle başörtüsünü serbest hale getirirdik. Yaptığımız uygulama, eğitimin ihtiyaçları doğrultusunda olan bir uygulamadır" ifadelerini kullandı.
 
Konuşmasının devamında Sevim, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer`in sözlerinin, laik-Kemalist azınlığa, ilk iktidar oldukları yıllardaki gibi halen "merak etmeyin, laikliğin teminatı bizleriz" sadedinde edilmiş sözler olduğunu belirterek, "En az yönetmelik kadar can sıkıcı olan bu açıklama, yapılan yanlışın aslında istenirse ortadan kaldırılabileceğinin de itirafı niteliğindedir. Müslümanların başörtüsü yasağı konusunda yıllardır yaşadığı zulmü sineye çekip, tüm umutlarını sabırla havale ettikleri Ak Parti hükümeti, bunca yoğun beklentiye rağmen, çoğunluğun taleplerini ve endişelerini değil, ülkenin Kemalist azınlığının endişelerini giderici bir tavır takınması anlaşılır bir durum değildir" şeklinde konuştu.
 
Baskı ve Tehditler Sessiz Sedasız Devam Etmektedir
Son yıllarda, ülkede hakların iadesinin ağır aksak verildiğini söyleyen Sevim, "Buna rağmen olumlu gelişmelerin yaşandığı basının da görmezden gelmesiyle onlarca küçük kızımızın okullarına başörtülü devam etme talepleri sonucu, işgüzar veya yasakçı bazı idareciler tarafından maruz kaldıkları sürgün, baskı ve tehditler sessiz sedasız devam etmektedir. Türkiye`de en netameli konulara bile girebilen, bu konuları tartışmaya açarken cesur davranabilen bir hükümetin, başörtüsü yasağı söz konusu olunca, konuyu sükûnetle geçiştirmeye çalışmasının hatta laik kesimin endişelerini giderici bir pozisyon almasının hiç bir anlaşılır koşulu kalmamışken bu tavrını sürdürmesi, onları samimiyet noktasında şüpheli duruma düşürmektedir. Bununla kalmayıp artık büyük bir vebalin mağduru değil uygulayıcısı pozisyonuna düştüklerini de görmelidirler" dedi.
 
Sevim, "Özgür-Der Batman Şubesi olarak kızlarımızın ve bacılarımızın inandıkları gibi yaşama iradelerine ipotek koyan Milli Eğitim Bakanlığına ve AK Parti hükümetine buradan sesleniyoruz; Yapılan bu yanlıştan ivedilikle dönülerek kamuoyunun vicdanında kanayan bu yarayı parçalı değil kökten bir şekilde onarmaya gitmelerini talep ediyoruz" diye kaydetti.(M.Fatih Akgül-İLKHA)