İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) tarafından Mavi Marmara şehidlerini anmak için basın açıklaması düzenlendi.
Teravih namazının ardından, Ramazan Sokağı’nda toplanan Filistin gönüllüleri, siyonist rejimin Mavi Marmara gemisine düzenlediği saldırının 9'uncu yılında, saldırıda şehid olanlar için basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasına Mavi Marmara Gazileri Behçet Atilla, Eyyüp Yaşar ve Cuma Atış da katıldı. Açıklamanın yapılacağı alan Mavi Marmara şehidlerinin resimleri ile ve Mavi Marmara figürleri ile donatıldı.
Basın açıklamasını grup adına Mavi Marmara Gazisi Eyyüp Yaşar okudu.
Gazze’ye uygulanan abluka ve ambargonun her geçen gün ağırlaştığını ifade eden Yaşar, " Filistin, mücadelesi sürecinde her geçen gün siyonist israil saldırılarıyla karşı karşıya kalıyor. Bölgede havadan ve karadan uygulanan ambargo artık denizden de dikenli tellerle uygulanıyor. İsrailin uyguladığı zalim baskı ve ablukayla Filistin adeta açık bir cezaevi durumuna getirildi. Tüm dünya israil katliamlarına gözünü yummuş durumda. Uluslararası hukuku çiğneyerek insanlık onurunu ayaklar altına alan israile karşı verilen mücadelemiz ‘Kudüs özgür oluncaya’ kadar devam edecektir. Hatırlatmak isteriz ki israilin işlemiş olduğu suçlar Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin 22 Eylül 2010 tarihli raporunda israilin Mavi Marmara saldırısı sırasında işlediği suçlar tasnif edilerek hukuki gerekçeleri ile yayınlanmış olup; bu rapor konseyin 17 Haziran 2011 tarihinde 36 devletin oyuyla kabul edilmiştir. Birleşmiş Milletler tarafından bu suçlarla ilgili İsrail’in yargılanması ve yaptırım uygulanması için gereğinin yapılması kararlaştırılmıştır. Birleşmiş Milletler tarafından ortaya konulan bu durumda Uluslararası Ceza Mahkemesi bu olaydan dolayı re’sen soruşturma açmalı ve israili yargılama süreci başlatmalıdır." diye konuştu.
"Kudüs’ü asla yalnız bırakmayacağımızı herkese haykırıyoruz"
Filistinlilerin haklı davalarında asla vazgeçmediklerini ve her Cuma barışçıl yürüyüşler yaptıklarına dikkat çeken Yaşar, "Tüm ağır bedellere rağmen Filistinliler, davalarından asla vazgeçmiyorlar. Filistinliler haklarını savunmak için her cuma günü barışçıl ‘Büyük Dönüş Yürüyüşü’ düzenliyorlar. İşgalci israil ise bu eylemlerde ateş açıp masum insanları, çocukları ve yaşanan olayları dünyaya aktarmak isteyen basın mensuplarını herkesin gözü önünde şehit ediyor. Filistin davamız insanlık mücadelesi olduğu kadar Kudüs’te çalınan hakların iadesi davasıdır. Nitekim ilk kıblemizin bulunduğu Kudüs ve Filistin, 1948 yılından beri hukuksuz olarak kurulan Siyonist israil işgali altındadır. Siyonist israil ve ABD, Kudüs’ü hukuksuz bir şekilde tüm uluslararası anlaşmalara aykırı olarak başkent yapmak istemektedir. Kim hangi kararı alırsa alsın Kudüs İslam’ındır ve Kudüs bizimdir! Kudüs sahipsiz değildir. Kudüs, Mekke ve Medine'den sonra, bütün Müslümanların kutsal bildiği Mescid-i Aksa’ya ev sahipliği yapmaktadır. Şimdi ilk kıblemize, Peygamber Efendimizin Mirac’a yükseldiği o mübarek beldeye sahip çıkma zamanıdır. Bizler buradan Kudüs’ü asla yalnız bırakmayacağımızı herkese haykırıyoruz." şeklinde konuştu.
"Kudüs ve Filistin özgür oluncaya kadar mücadelemizi tüm gücümüzle sürdüreceğiz"
Bütün İslam ülkelerini siyonist rejim ile olan bütün anlaşmalarını iptal etmeye davet eden Yaşar, "Bugün burada ve tüm Türkiye’de Kudüs dostlarıyla birlikte israilin hukuksuz uygulamalarına karşı çıkıyoruz. Tüm Filistin ve Kudüs sevdalıları olarak bu davayı savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’yi, uluslararası mekanizmaları ve herkesi harekete geçmeye ve israilin attığı hukuksuz adımları ve işgali durdurmaya çağırıyoruz. Son olarak herkese sesleniyoruz. Tüm dünyadaki Müslümanlar tepkisini açıkça göstermelidir. Bütün İslam ülkeleri ve Türkiye, israil ile olan bütün anlaşmalarını iptal etmeli ve bütün ilişkilerini kesmelidir. İsrail, hukuksuz işgal hareketi ve katlettiği insanlar için uluslararası ceza mahkemelerinde yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır. Bundan 9 yıl önce yola çıkan Mavi Marmara, İslam dünyasına ve ezilen tüm halklara umut olmuştur. İnsanlığın ortak vicdanı haline gelmiş olan bu umudu canlı tutmak hepimizin görevidir. Bu vesile ile Kudüs ve Filistin özgür oluncaya kadar mücadelemizi tüm gücümüzle sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
Program yapılan dua ile son buldu. (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)