“Dünya Kudüs Günü” nedeniyle Bitlis’in Tatvan ilçesinde İslami sivil toplum kuruluşları tarafından düzenlenen basın açıklamasıyla, işgalci siyonistlere tepki gösterildi. Bir AVM’nin önünde düzenlenen basın açıklamasına İslami STK’ların yanı sıra HÜDA PAR Bitlis İl Başkanı ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Sık sık tekbirlerin getirildiği basın açıklamasında, mazlum Filistin halkının haklı mücadelesine destek veren Kürdçe, Türkçe ve İngilizce pankartlar açıldı. Büyük şeytan ABD ve siyonist işgal çetesi aleyhinde sık sık slogan atan kalabalık, Filistin halkının yalnız olmadığı mesajını verdi.
Enes Ece’nin Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, günün anlam ve önemine binaen İTTİHADUL ULEMA üyesi Emrullah Uysal’ın yaptığı konuşmayla devam etti.
Konuşmaların ardında grup adına basın açıklamasını okuyan İlahiyatçı Mahmut Faruk, azgınlıkta hiçbir sanır tanımayan zamanın firavunları ve bölgesel müttefiklerinin İslam ülkelerine ve ümmetin kutsallarına saldırıda bulunduklarını, Filistin ve Kudüs üzerinde alçakça ve namertçe hesaplar yapmaya çalıştıklarını söyledi.
Adına “Yüzyılın Anlaşması” denilen ihanet planlarını tanımayacaklarını vurgulayan Faruk, “Donald Trump’ın ABD başkanı olmasıyla birlikte başlayan yeni dönemde, dünyada ve bölgede Amerikan çıkarları ve siyonist rejimin güvenliğini tehdit eden tüm güçler ve bütün direnç noktalarının topyekûn sindirilmesi üzerine kapsamlı bir plan ortaya konulmuş. Bu bağlamda adına ‘Yüzyılın Anlaşması’ denilen tüm zamanların en büyük ihaneti hazırlanmıştır. Kudüs işgalcisi siyonist rejimin güvenliği ve daha da genişletilmesi amacıyla hazırlanan bu planın birinci hedefi de direniş ekseninin kalbi olan Filistin davasının tamamen bitirilmesi, Kudüs’ün, siyonist rejimin egemenliğine bırakılması ve Filistin direnişinin tüm kazanımlarının sıfırlanmasıdır. Öyle bir plan ki, ‘barış görüşmeleri’ adı altında emperyalist ve siyonistlerle aynı yuvarlak masa etrafına oturanların bile reddettiği bir plan ile karşı karşıyayız.” dedi.
“Kudüs davası ekseninde Müslümanlar güçlerini birleştirmeli”
Kudüs davası ekseninde Müslümanların güçlerini birleştirmesi gerektiğini dile getiren Faruk, şunları söyledi:
“İslam ümmeti ve insanlığın ortak değerleri açısından tarihin en büyük ihaneti sayılan bu saldırganlıkta başta Suudi Arabistan olmak üzere, bölgesel birtakım Amerikan işbirlikçisi rejimlerin, Filistin’in siyonistlere satılması ve Kudüs’ün siyonist işgal rejiminin çizmeleri altına bırakılmasında doğrudan pay sahibi olmaları ve bu meşum plana aktif ve lojistik destek sunmalarıdır. Dolayısıyla İslam ümmetine yönelik firavunca azgınlıkta, tarihin en kapsamlı ve en yıkıcı saldırılarına tanık olduğumuz gibi bölgemizdeki İslam ülkeleri içindeki birtakım yöneticilerin Camp David zilletinin altına imza atan Enver Sedat’ları çok geride bırakan bir ihanet içine girdiklerini görüyoruz. Böyle bir durum, genelde bütün dünya Müslümanlarını ve özelde de bölgemiz ve ülkemizdeki bütün Müslümanları her zamankinden daha büyük bir sorumlulukla karşı karşıya bırakmaktadır. Hangi ülke ve belde, hangi mezhep ve cemaat, hangi grup ve hareket olursa olsun, ümmet olmanın bilinç ve sorumluluğuyla göğüslerimizi Kudüs’e siper etmeli, Kudüs’ü savunma ve özgürleştirmek için evrensel bir dayanışma cephesinde, ellerimizi ve yüreklerimizi birleştirebilmeliyiz.”
“Amerikan emperyalizminin İslam ülkelerindeki askeri, siyasi, istihbari tüm üsleri kapatılmalı”
“Trump’ın önderliğinde emperyalist batı; siyonist rejim ve işbirlikçilerin eliyle İslam ülkelerine, direniş cephesine, özellikle de Kudüs davasına yönelik hazırlanan tüm planları, düzenlenen tüm komploları ve yapılan şeytanca hesapları bütünüyle reddediyoruz.” diyen Faruk, Müslümanları, ABD’nin başını çektiği küresel şer cephesine karşı tek ümmet bilinciyle hareket edip, güçlerini birleştirmeye ve aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakıp, evrensel bir Kudüs seferberliği başlatmaya davet ettiklerini ifade etti.
Emperyalistlerin, İslam ülkelerindeki tüm üslerinin kapatılması gerektiğini vurgulayan Faruk, “Amerikan emperyalizminin İslam ülkelerindeki askeri, siyasi, istihbari tüm üslerinin kapatılmasını, özellikle, 15 Temmuz meşum darbe girişiminin merkez üssü olan İncirlik Üssü ve siyonizme lojistik destek sağlayan Kürecik Radar Üssü’nün kapatılmasını talep ediyoruz. Siyonist işgal rejimiyle ilişkileri geliştiren, doğrudan veya dolaylı işbirliği ve ittifak içine giren bir takım İslam ülkeleri yöneticilerinin bu ihanetlerini şiddetle telin ediyoruz. Cumhurbaşkanımız ve hükümetimizden de ümmetimizin iftiharı Mavi Marmara özgürlük filosunda 10 kardeşimizi de şehid eden Filistin işgalcisi siyonist rejim ile tüm ilişkilerin kesilmesini, siyonistlerin kullandığı elçilik ve konsoloslukların Filistin direnişi liderliğine teslim edilmesini talep ediyoruz. Siyonist rejimin ömrünü uzatmaya ve güvenliğini sağlamaya yönelik tüm girişim ve projelerin hepsini ayaklarımızın altına alıyor, bütün bu şeytani plan ve projeler karşısında ümmetimizin unutulmaz liderlerinin yol göstericiliği ve kahramanlarımızın fedakârlığı ile bayraklaşan ‘israilsiz Ortadoğu Projesi’ni gerçekleştirmek için bütün Müslümanları Kudüs merkezli direniş ekseninde buluşmaya davet ediyoruz.” diye konuştu.
Son olarak siyonist işgal rejimi bütünüyle ortadan kalkıp, denizden nehire bütün Filistin özgürleşene dek haykıracaklarını dile getiren Faruk, Kudüs başkentli bir Filistin devleti kurulana kadar meydanda olacaklarını ifade etti.
Basın açıklamasının ardından kalabalık, sessiz bir şekilde dağıldı. (Şükrü Tontaş-İLKHA)