Kızılay Sur İlçe Başkanlığının düzenlediği Diyarbakır'ın fethi programına katılan Siyer Vakfı Başkanı Muhammed Emin Yıldırım, ümmetin çektiği sıkıntılara değinerek, çözümün Ebubekirî bir çözüm olması gerektiğini vurguladı.
Diyarbakır fethinin 1380'inci yıl dönümü münasebetiyle Tarihi Ulu Camiinde düzenlenen programda konuşan Siyer Vakfı Kurucusu Araştırmacı-Yazar Muhammed Emin Yıldırım, İslam ümmetinin karşılaştığı sıkıntılara dikkat çekerek, çözüm yolunun Hazreti Ebubekir'in uyguladığı taktikler olduğunu belirtti.
Yıldırım şöyle konuştu: "Sevgi kurtuluştur. 'Kişi sevdiği ile beraberdir' diyen bir peygamberimiz var. Kimi seviyorsanız, hayatınızda kiminle fazla haşır neşir iseniz, zihninizi, kalbinizi meşgul eden şeyler neyse, yüreğinizde ilk olarak sevgi ve muhabbet adına duyduğunuz şeyler ne ise netice itibarıyla ebedi hayatımızı bize kazandıracak olan da o sevgi olacak. Onun için biz yüreklerimizde kime karşı sevgi beslediğimizi çok iyi fark etmemiz lazım. Sevgimizi sadece bu işi hak edenlere biraz olsun yoğunlaştırmamız lazım."
"Sahabeyi çok iyi tanıyıp, sevmeliyiz"
Ashabın çok iyi tanınması ve sevilmesi gerektiğini belirten Yıldırım, "Bu nesille konuştuğumuz zamanda önümüze çıkacak bir nesil var ki, o Allah kendilerinden, kendileri de Allah'tan razı olan, böylelikle de makamını elde eden ashab-ı kiram efendilerimizdir. O halde biz onları çok iyi tanımamız ve çok fazlaca sevmek zorundayız. Sevgi, sadece isimlerini ezberlemekle, vaazlarda, kürsülerde, söz onlara geldiği zaman onları anlatıp, onlar üzerinden bazı şeyleri konuşmakla da olmaz. Sevgi onlara ancak benzemekle olabilecek bir şeydir. Eğer gerçek manada seviyorsak ahlakımızın da onların ahlakına benzemesi gerekir." ifadelerini kullandı.
Sahabe-i Kiramın güzel ahlakına dikkat çeken Yıldırım, "Bugünün dünyasında 'evet yaşasaydı sahabe efendimiz işte böyle yaşardı, böyle bir ahlakı olurdu' deyip parmakla gösterilecek insanlar olduğumuz zaman o sevgiyi anlamış oluruz. Dolayısıyla şu anda yaşadığımız zor zaman ve zeminde israf ettiğimiz gibi sevgileri de israf ediyoruz. Asıl yoğunlaştırmamız gerekeni insanların üzerinde yoğunlaştıramıyoruz. Zihin dünyalarımızı ve kalplerimizi başkaları inşa ve işgal ettiği için hayatlarımızda istenilen oranda Müslümanca şekillenmiyor. Dua ve gayret edelim de Allah bizleri daha fazla ashabı kiram efendilerimize yaklaştırsın." şeklinde konuştu.
İslam ümmetinin çektiği sıkıntılara da değinen Yıldırım konuşmasının devamında şunları kaydetti:
"Siz daha iyi biliyorsunuz şu anda ümmetin ahvalini. 2 milyarız ama darmadağın bir haldeyiz. Şu anda ümmetin geçirdiği imtihanlar, belalar, musibetler saatlerce anlatabileceğimiz kadar ne yazık ki önümüzde duruyor. Bu toprakların imtihanını yaşayanlar olarak siz zaten biliyorsunuz. Suriye'nin Irak'ın, Arakan'ın Doğu Türkistan'ın, Mescid-i Aksa ve Kudüs'ün yaşadığı imtihanların hepsini biliyorsunuz."
"Bu çağ da ridde yaşıyor ama bu çağın riddelerini durduracak Ebubekir yok"
"Şu anda da ümmet aslında Hazreti Ebubekir dönemine benzer bir imtihan süreci ile karşı karşıya." diyen Yıldırım, "Ebul Hasan en Nedvi şöyle der: 'Bu çağ da ridde yaşıyor ama bu çağın riddelerini durduracak Ebubekir yok'. Ebubekirsizlik çağını yaşıyoruz. Bir daha gökten Ebubekir bize gelmeyecek. Asıl bizim için önemli olan Hazreti Ebubekir'in o gün ridde hareketleri, sıkıntıları ve zorlukları nasıl açtığıdır. Eğer iyice tespit edebilir, onun aynısını bugün yapabilirsek Allah'ın izniyle bugünkü sıkıntılardan da kurtuluruz. Yeniden ümmet o özlediği günlere erişebilir, kaybettiği şerefi ve izzeti yeniden elde edebilir, yeniden insanlığa imam ve önder olabilecek ve insanlığa şahit olabilecek bir konuma gelebilir." dedi. (Ramazan Zeren, Ramazan Casuk – İLKHA)