AK Parti Hükümetinin iktidar olduğu 10 yılda halkın en büyük talebi başörtüsü sorununun çözülmesiydi. Her seçim öncesi alttan alta halka söz veren ve başörtüsü sorununu çözmek için çalıştıklarını belirten AK Parti Hükümeti, Milli Eğitim Bakanlığı’nın çıkardığı kılık kıyafet genelgesiyle adeta halkı şok etti. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda kılık kıyafet serbestisi getiren yönetmelikte kız öğrenciler için “Baş açık olacak” ibaresinin tekrarlanması, köhnemiş ve ortadan kaldırılması gereken bir yönetmeliği katmerleştirmiş oldu. Yönetmeliğin resmi gazetede yayınlanmasıyla beraber yasakçı zihniyete sahip okul yöneticileri vakit kaybetmeden öğrencilere baskı kurmaya başladı. Yayımlanan yönetmeliğe halkın birçok kesiminden tepki gelirken sivil toplum kuruluşları ise yaptıkları basın açıklamalarıyla rahatsızlıklarını dile getirdi. Öyle ki bazı STK yetkilileri “Yeter artık” dedi.
BÜYÜK BİR HAYAL KIRIKLIĞINA NEDEN OLDU
Halkın, Ak Parti Hükümetinden başörtüsü özgürlüğünü beklerken tam tersi bir yönetmelikle karşılaştığını belirten Tüm İlahiyat Fakülteleri ve Yüksek İslam Enstitüleri Mezunları Derneği (TİYEM-DER) Genel Başkanı Selahattin Yazıcı, bu yönetmeliğin büyük bir hayal kırıklığına neden olduğunu belirtti. Yazıcı, “Ak Partiden beklenen başörtüsüne her alanda özgürlük getirmesiydi. Ancak bu yönetmelikle başörtüsü yasaklandı. Olması gereken ve Ak Partiden beklenen bu değildi. Ak Parti 12 yıldır tam manasıyla başörtüsüne bir özgürlük getirmeliydi ama bunu başaramadı. Böyle bir yasa çıkarması bir hayal kırıklığı oldu” diye konuştu. Yazıcı, Ak Parti Hükümeti yetkilileri “Biz İmam Hatiplerde özgürlük getirdik diyemezler. İmam Hatiplerde bu özgürlük zaten vardı. Ama bu yönetmelikle diğer eğitim kurumlarında tam anlamıyla bir sınırlama getirilmiş oldu” ifadelerini kullandı.
BU YÖNETMELİK ANAYASAYA AYKIRI
Bu yönetmeliğin özellikle AK Parti’nin başörtüsü ile ilgili sorunu çözeceğine inanan insanlar üzerinde büyük bir hayal kırıklığı oluşturduğunu belirten Avukat Gülden Sönmez de, “Çünkü her insanın inancını her ortamda yaşayabileceği şekilde garanti altına alınması beklenirken, çıkan bu yönetmelikle yasakçı zihniyetin devam ettiğini görüyoruz” dedi.
“Bu yönetmeliğin iptal yolu yasal olarak açıktır” diyen Sönmez, “Veliler kıyafette serbestliği kabul edebilir, Ama diğer okullarda ‘başı açık’ kısmı olan maddenin yürütmesinin durdurulması için Danıştay’a dava açabilirler. Başörtüsü anayasal bir haktır. Yasalar ve Anayasa başörtüsüyle okula gidebilirsin diyor. Çıkarılan yönetmelik ise aksini söylüyor. Bunun tek çözüm yolu Danıştay’a söz konusu yönetmeliğin iptali ve yürütmenin durdurulması için dava açılmasıdır” ifadelerini kullandı.
YASAK RESMİLEŞTİ
Yönetmelik çıkmadan önce yasalarda boşluk olduğundan dolayı isteyen öğrencilerin başörtüsüyle okula gidebildiğini hatırlatan Sönmez, yeni yönetmelikle artık bunun bir disiplin suçu haline geldiğini söyledi. Sönmez, “Daha önce öğrenci başörtüsüyle okula gittiğinde herhangi bir uygulama söz konusu olmuyordu. Çünkü kılık kıyafetle ilgili yönetmelikte bir boşluk vardı. En çok okul idaresi öğrenciyi başka bir okula sürgün edebiliyordu. Çıkan yeni yönetmelikle artık bu disiplin suçu gibi oluyor” diye konuştu.
BU YANLIŞTAN BİR AN ÖNCE GERİ DÖNÜLMELİ
Çıkarılan yönetmeliğin kendi içinde bile çeliştiğini belirten Özgür-Der Yönetim Kurulu üyesi Hülya Şekerci şunları söyledi: “Çıkarılan yönetmeliğin başörtüsü yasağını kavileştirdiğini düşünüyorum. Bizler başörtüsü önündeki tüm engellerin kaldırılmasını bekliyorduk, çünkü bugün 28 Şubat süreciyle hesaplaşıldığı iddia ediliyor. 28 Şubatın tüm unsurlarının ortadan kaldırılması için başörtüsü yasağının ortadan kaldırılması gerekiyordu. Ancak hükümet burada olumlu bir adım attığını düşünüyor. Ancak biz bunun olumlu bir adım olduğunu düşünmüyoruz. Siz bir alanda başörtüsünü serbestleştirirken başka bir alanda sabitlemiş oluyorsunuz. Buna bakarak yasağın sürdürüldüğünü görüyoruz. Böyle yarım yamalak bir adıma hiç gerek yoktu. Ayrıca hem herkes istediği gibi giyinsin diyeceksiniz hem de şu şu alanlarda başörtüsü takılmasın demek çok büyük çelişki. Hükümet bu yanlışından bir an önce geri dönmeli”
AK PARTİ ENGELLERİ KALDIRAMIYOR
Vakit Gazetesi Yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu da, hala Türkiye’yi Ak Parti dışında belli egemen güçlerin yönettiğini söyledi. Karahasanoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’yi Ak Parti değil hala belli egemenler yönetiyor. Bunun da göstergesi bu yönetmelik. Sonuç itibariyle kimseden haksız bir talepte bulunmuş değiliz. Burada isteyen öğrencinin başını kapatmasıyla ne cumhuriyete, ne devlete hiçbir zarar gelmez. Buna rağmen belli kesimler bu konuya engel çıkarıyor. Maalesef AK Parti de bu engeli kaldıramıyor veya göze alamıyor. Sonuçta da 40 bir kişinin katiline af konuşulabiliyor fakat hiçbir suça bulaşmamış öğrencilere sadece ve sadece inancı sebebiyle istediği kıyafette gelebilme hakkı verilmiyor. Hem de öyle bir noktadayız ki bu hakkı çıkıp tartışamıyoruz bile. İki tane siyasetçi çıkıp bunun temel bir hak olduğunu söyleyemiyor.”
BAŞÖRTÜSÜ MAĞDURU ÖĞRENCİLER: HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ
Başörtüsü mücadelesi veren ve örtüsü ile okuduğundan dolayı her türlü zorluğa maruz kalan ilköğretim öğrencisi Elif Aykanat, yönetmelikteki başörtüsü yasağına tepki göstererek, “Ben ve benim gibi başörtüsü ile okula gidenler, başka okullara gönderiliyor. Sebep de kılık kıyafet, ama şu anda güya kılık kıyafet serbestliği getirildi fakat başörtüye izin vermiyorlar. Biz bunu onların sevip sevmemesi için yapmıyoruz, Allah için yapıyoruz. Onları Allah`a havale ediyorum” dedi. Hakkımı Helal Etmiyorum “Ben okuluma örtülü olarak gitmeye çalışıyorum, çeşitli zorluklara maruz kaldım” diyen Beydanur Özdemir de, “Ben yaklaşık bir buçuk senedir okuluma başörtülü olarak gidiyorum ve çeşitli zorluklara maruz kaldım. Kınama ve sürgün cezaları aldım ve bu, medyaya da yansımıştı. Bazı derslerden ve sınavlardan mahrum bırakıldım, yani belirli sıkıntılar yaşadım. Yeni çıkan yönetmeliğe göre benim beklentim, örtünün serbest olması ve rahatlıkla okuluma gidip gelmemdi. Fakat yönetmelikte başörtüsü sıkıntısı halen devam ediyor ve bu zulme hala göz yumulmakta. Ben yetkililere şöyle seslenmek istiyorum; Ben size hakkımı helal etmiyorum, çünkü böyle büyük sorunlar varken siz küçük şeylere yöneliyorsunuz ve 1,5 senenin ardından başörtüsü zulmü halen devam ediyor.”
STK’LARDAN BÜYÜK TEPKİ
Başörtüsü yasağını katmerleştiren yönetmeliğin resmileşmesinin ardından onlarca sivil toplum kuruluşu çıkan yönetmeliğe büyük tepki gösterdi. “Biz ne bekliyorduk, Ak Parti hükümeti ne yaptı” diyen STK’lar, bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerektiğini vurguladılar.
MÜSLÜMAN HALKIMIZA ŞİKAYET EDİYORUZ
Yönetmeliğe sert tepki gösteren Mustazaflar Cemiyeti Genel Başkanı Abdurrahman Cens, “Cumhurbaşkanı, Başbakan ve 25 Bakan, bugün yasalaşan kılık ve kıyafet yönetmeliği ile ilköğretimde başörtüsünü resmen yasakladılar. Seneler boyunca iktidar olmayı hakka ve halka hizmet için isteyen zat-ı şahanelere, tek başlarına 3. defa iktidar olmak lütfu bahşedildiğinde nasıl bir imtihan verdiklerini esefle müşahede ediyoruz” şeklinde konuştu.
TESSEP HÜKÜMET ACİZ KALMIŞTIR
Öğrencilerin kılık kıyafetini düzenleyen yeni yönetmelikte, kılık kıyafet serbest bırakılırken, liseler için `başı açık` ibaresinin yönetmeliğe eklenmesine tepki gösteren TESSEP Başkanı Salih Demir, hükümetin başörtüsü sorununu çözmede aciz kaldığı gibi, başörtüsü yasağını da onaylayarak bu zulme ortak olduğunu söyledi.
BU YÖNETMELİK TALEPLERE CEVAP VERMEDİ
ÖĞDER Erzurum Şubesi Başkanı Abdullah İkinci, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni kıyafet yönetmeliğinin eşitlik ilkesine aykırı olduğunu söyledi. İkinci, Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı kıyafet yönetmeliğinin toplumun büyük kesiminin beklentilerine ve taleplerine cevap verecek içerikten yoksun olduğunu belirtti.
Batman Eğitim Bir Sen Şube Başkanı M. Şafi Özperk, Okullardaki kılık kıyafet yönetmelik değişikliğiyle başörtüsü yasağının kaldırılmamış olması anlaşılabilecek ve kabullenebilecek bir durum değildir, dedi.
Özgür Eğitim-Sen Batman İl Temsilcisi Mustafa Sevinçer: Bakanlar Kurulunun başörtüsü yasağını barındıran bu kararını şiddetle protesto ediyoruz.
Eğitim-Bir-Sen Bingöl Şube Başkanı Yunus Kava: Yönetmelikteki ‘baş açık’ hükmünün tekrar konulmasını bireylerin inanç, temel hak ve özgürlüklerine aykırı buluyoruz.
Sosyolog Vahid Eser: Başörtüsünün serbest bırakılmaması toplumda büyük bir infial uyandıracak.