Gözler dün Yüksek Seçim Kurulu'ndaydı. Kurul'un İstanbul seçiminin yenilenmesine ilişkin gerekçeli kararını açıklaması bekleniyordu. Ancak gerekçeli karar açıklanmadı.

Bu arada YSK başka bir karara imza attı. İstanbul seçiminin iptal kararında yedek üyelerin oy kullanmasına ilişkin itiraz reddedildi. Kurul kararında, 11 üye ile toplanılıp karar verilmesinin Anayasa ve ilgili mevzuatlara aykırı olmadığını belirtti. 

23 Haziran'da yapılacak İstanbul seçimi için gözler yine Yüksek Seçim Kurulu'nda. Kurulun İstanbul seçimleriyle ilgili toplantısı dün gerçekleştirildi. Açıklanması beklenen gerekçeli kararın önümüzdeki günlerde açıklanacağı öğrenildi.

Gerekçeli karar metninin hayli uzun olduğu bu sebeple metnin incelenme aşamasının da uzun sürdüğü bu sebeple kararın birkaç gün içinde açıklanmasının öngörüldüğü ifade edildi.

4'e karşı 7 oy ile alınan seçimin yenilenmesi kararının tüm ayrıntıları gerekçeli kararda yer alacak.

YSK yedek üyelerin oy kullanması ile ilgili itirazı reddetti

Öte yandan, YSK'ya İstanbul İl Seçim Kurulu aracılığıyla yapılan bir başvuruda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ilişkin kararın yedek üyelerin de arasında bulunduğu on bir üyenin katılımıyla verildiği, bu üyelerden dördünün yedek olduğu belirtildi. Başvuruda, İstanbul seçimiyle ilgili verilen kararın kaldırılması, Kurul'un yedi asıl üyesiyle toplanarak tekrar karar vermesi istendi.

İstemi görüşen YSK, talebi reddetti.

Kurulun kararında, Anayasa'nın 79. maddesine göre, YSK'nin yedi asıl ve dört yedek üyeden oluştuğu, üyelerin altısının Yargıtay, beşinin Danıştay genel kurullarınca gizli oyla seçildiği hatırlatıldı.

"Doğrudan 'yedek üye' sıfatıyla üye seçilmiyor"

YSK'ya Yargıtay ve Danıştay genel kurullarınca doğrudan "yedek üye" sıfatıyla üye seçilmediği vurgulanan gerekçede, hangi üyelerin yedek üye olacağının ad çekme suretiyle belirlendiği aktarıldı.

Kararda, Anayasa, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun ve 7062 sayılı Yüksek Seçim Kurulunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'da, YSK'nin yedi üye toplanacağına dair açık bir hüküm ve düzenleme bulunmadığı vurgulandı.

Açık bir yasal düzenlemenin bulunmadığı hallerde yüksek mahkemelerin kendi çalışma yöntem ve esaslarını evrensel hukuk ilkelerine aykırı olmamak üzere teamül ve içtihatları ile oluşturduklarına işaret edilen kararda, şunlar kaydedildi:

"Kararlardaki demokratik meşruiyet ve geniş katılımlı müzakereye olanak tanımak açısından YSK oldukça uzun bir süredir on bir tam üye ile toplanmakta kararlarını salt çoğunlukla almaktadır.

Kaldı ki 298 sayılı Kanun'un 113/3. maddesinde, YSK'nin seçimin sonunda verilecek tutanaklara karşı yapılan itirazların incelenmesinde, tam sayı ile yani on bir tam sayı ile on bir üye toplanacağı düzenlenmiştir.

298 sayılı Kanun'un 113. maddesinin 4. fıkrasında da diğer hususlarda Kurulun mürettep adedinin çoğunluğu ile toplanabileceği hükmü, itirazların incelenmesi dışındaki müzakerelerde de tam sayı ile toplanabileceğini öngörmekte, ancak zorunlu hallerde tam sayının altında bir sayı ile toplanmaya da imkan vermektedir.

Somut itiraz konusu olayda, seçimin sonunda verilecek tutanaklara karşı yapılan itirazların, 298 sayılı Kanun'un 113/3. maddesi uyarınca üye tam sayısı olan on bir üye ile toplanıp karara bağlanmasında Anayasa ve diğer ilgili mevzuata aykırı bir durum bulunmamaktadır."  

Kaynak: TRT Haber