Halk arasında fitre diye bilinen fıtır sadakası ve infak konusunda önemli değerlendirmelerde bulunan Bitlis İl Müftüsü M. Feysal Geylani, fıtır sadakasının diyanetin belirlediği miktar üzerinde para olarak verilmesinin daha doğru olacağını belirtti.

Fıtır sadakasının verilmesindeki amaç ihtiyaç sahibinin, ihtiyacını daha rahat bir şekilde karşılaması olduğunu hatırlatan Geylani, buğday olarak vermenin de bir sakıncasının olmadığını söyledi.

İslam denildiğinde insanın aklına paylaşma ve yardımlaşma geldiğini dile getiren Geylani, “İslam denildiği zaman insanın aklına paylaşma, yardımlaşma, şefkat, merhamet geliyor. İslam’ın ruhunda ve hedefinde aç isek, hepimiz birlikte aç; tok isek, hepimiz birlikte tok olmak vardır. Bundan dolayı Hazreti Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesselem) Hadisi Şeriflerinde, ‘Kendisi tok yatıp, komşusu aç yatan benim ümmetimden değildir.’ buyuruyor. Böyle mübarek Ramazan ayında da oruç tutuyoruz. Orucun hikmetlerinden birisi de şefkat ve merhametin daha çok artmasıdır. Bu nasıl artıyor? Açlık ve susuzlukla atıyor. Aç ve susuzuz, aç ve susuz olanların, ihtiyaç sahibi olan kardeşlerimizi daha çok hatırlıyoruz.” dedi.

“İhtiyaç sahibi olanların ihtiyacını acilen giderelim”    

İnfaktaki gaye, ihtiyaç sahibi olanların, ihtiyacını acilen gidermek olduğunu vurgulayan Geylani, şunları söyledi:

“İhtiyaç sahibi olanların ihtiyacını acilen giderelim. Onların derdine derman olalım. Onun için Hazreti Peygamber Efendimiz, ‘Kendi nefsiniz için istediğinizi, Müslüman kardeşiniz için istemedikçe mümini kâmil olamazsınız.’ Mümini kâmil olmanın yolu, kendimize ne istiyorsak, kardeşimize de onu istememizdir. Hazreti Peygamber sahabeleriyle bizzat tatbikatını yapmış. Bunu Ramazan'da daha da çoğaltalım. Ramazan'dan sonra da bunu devam ettirelim. Bu bizim içimize, ruhumuza işlesin, devam etsin. Müslümanlık sadece ramazan ayında değil. Ramazan ayında oruç geldi, oruç tutalım. Ramazan'da namaz kılalım. Ramazan bitti, her şey bitti değil. Ramazan mektebinde bizim bunları öğrenmemiz lazım. Şefkati, merhameti, infakı, yardımlaşmayı, dayanışmayı, Ramazan'dan sonra da devam etmemiz lazım.”

“Fıtır sadakasını Diyanetin belirlediği miktar üzerinde para olarak verelim”

Fıtır sadakasına da değinen Geylani, ihtiyaç sahibinin, ihtiyacını daha rahat karşılaması için Diyanetin belirlediği miktar üzerinde para olarak verilmesinin daha iyi olacağını belirtti.

Geylani, “Sadaka-i fıtır, sabahlı akşamlı bir kişinin asgari seviyede karnını doyurulmasıdır. Din işleri yüksek kurulumuz bunu 23 TL olarak belirlemiştir. Bunun fazlasını verirsek, hayır üzeri hayırdır. Bunun aşağısında vermeyelim. Elimizden geldiğince 30 liradan verelim, 50 liradan verelim. Hatta imkân varsa 75 liradan verelim. Sadaka-ı fıtır verirken, o yörede gıda olarak en fazla yetişiyorsa onu verin. Bir kilogram 400 gram kuru üzüm, buğday, 2 kilogram 250 gram, mercimek yetişirse mercimek. O zamanlar maddi imkânsızlıklar vardı. Bugün maddi imkânlar var. Biz o parayı kendisine verdikten sonra o isterse buğday, ekmek alır; isterse başka temel gıda maddelerini tespit ederek alır. İsteyenler buğday versin. Biz ona niye veriyorsun demeyiz? Çünkü önceki imamlarımız bu şekilde 2 kilogram 250 gram buğday vermiş veya bir kilogram 400 gram kuru üzüm vermiş veya mercimek vermiş.  Yani bunları da verse yerine geçmez mi? Yerine geçer. Ama para olarak verirlerse, ihtiyaç sahipleri, ihtiyaçlarını daha rahat karşılarlar. Bir nebze de olsa sadaka-i fıtır ile onun derdine derman oluruz.” diye konuştu. (Şükrü Tontaş-İLKHA)