Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde üç ailenin ikamet ettiği iki katlı bina, 5 Mayıs'ta işgal rejimi savaş uçaklarınca vuruldu. Yıkılan binadan geriye molozlar ve artık başlarını sokacak bir evleri olmayan aralarında küçük çocukların da bulunduğu 20 kişi kaldı. Evsiz kalan ailelerden bir kısmı kendi imkanlarıyla kiraya çıkarken bir kısmı da akrabalarının yanına sığınmak zorunda kaldı.
Bir bombayla evleri ve yaşamları paramparça olan Filistinli Musa Zarab ve ailesi, ramazanda yıkılan evlerinin enkazı üzerinde plastik bir masa ve birkaç sandalye ile kurdukları sofrada iftar ediyor.
- "Evimin yıkıntıları üzerinde iftar yapacağım hiç aklıma gelmezdi"
Ailesiyle evlerinde güven içinde yaşamaları gereken barışçıl sivil insanlar olduklarını söyleyen Zarab, şöyle konuştu:
"Evimin yıkıntıları üzerinde iftar yapacağım hiç aklıma gelmezdi. Geçen yıl bu zamanlarda akraba, eş, dost mutlu bir şekilde iftar yaparken şu halimize bakın şimdi evsiz kaldık. Geriye moloz yığınlarının kaldığı bu evde pek çok anımız var. Ben, çocuklarım ve ailem büyük bir acı yaşıyoruz, bütün bunlar çok büyük bir zulüm."
Zarab, çocuklarının normal hayatlarına geri dönebilmesi için imkanları nisbetinde uğraştıklarını ancak yıkım ve molozlar arasında bu trajediyi unutmanın pek de mümkün olmadığını ifade etti.
- "Evimizi gözlerimizin önünde bombaladılar"
Zarab, "Bu işlenen bir suç, hem de büyük bir suç. İnsan hakları örgütleri, çocuk hakları savunucuları nerede? Neden bu çocukları korumak, onlara onurlu bir yaşam hakkı vermek ve daha fazla suç işlenmesine engel olmak için harekete geçilmiyor?" diye konuştu.
Saldırı anının hala gözlerinin önünden gitmediğini dile getiren Zarab, o geceyi şu sözlerle anlattı:
"İsrail askerleri tarafından telefonla arandık. Gecenin sessizliğini delercesine çalan o ses hala kulaklarımda. Bir kaç dakika içerisinde evi boşaltmamız istendi. Biz ve komşularımız evden hiçbir şey alamadan sadece üzerimizdeki kıyafetlerimizle kendimizi sokağa attık. Daha tam olarak uzaklaşamamıştık ki evimizi gözlerimizin önünde bombaladılar. O andan itibaren evimizdeki güven ve huzur atmosferi korku ve hüzne dönüştü."
İşgalcilerin 4-5 Mayıs'ta Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda ikisi hamile 3 kadın ile 2 bebeğin de aralarında bulunduğu 25 Filistinli şehit olmuş, 150 Filistinli yaralanmıştı.