Başbakan Erdoğan, Senegal Başbakanı Abdoul Mbaye ile yaptığı görüşme sonrası Başbakanlık Merkez Bina’da düzenlenen ortak basın toplantısında soruları yanıtladı.

Başbakan Erdoğan’a, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, haklarındaki fezleke TBMM’ye ulaşan BDP`li milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin olarak yasama yılı açılışında yaptığı, “Meclis’te olamayan vekillerin bir noksanlık olduğunu belirtmek isterim. Seçimlere yasal olarak katılmış, halkın oyunu almış, milletvekili sıfatını taşımaya hak kazanmış herkesin, haklarında kesin yargı kararları ortaya çıkana kadar yasama faaliyetine katılması gerektiğini düşünüyorum. Meclis kompozisyonunda meydana gelebilecek her türlü noksanlık, geçmişte yapılanları tekrar etmekten ve çok ihtiyacımız olan çözümleri daha da ötelemekten başka bir işe yaramayacaktır” sözlerini hatırlatarak, “Bu konudaki fikirlerimi Meclis`te gayet açık bir şekilde söylemiştim” dediği hatırlatıldı. Erdoğan kendisinin yaptığı “Fezlekeler konusunda alışılmışın dışında bir yöntem izleyeceğiz” açıklamasıyla, Cumhurbaşkanı Gül’ün açıklamasının bir fikir ayrılığına mı işaret ettiğinin sorulması üzerine, “Konuları saptırmayalım. Farklı konu, farklı konu" dedi ve Cumhurbaşkanı Gül ile kendisinin açıklamalarının neyi hedeflediğinin belli olduğunu söyledi.

-"MİLLETİN BEKLENTİLERİ VAR, BİZİM DE YAPMAMIZ GEREKENLER VAR"-

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Adı geçen ve milletvekili olduğu söylenen cezaevlerindeki kişiler yargılanmaktadır. Fakat parlamento çatısı altında olanların ise dokunulmazlık zırhına bürünmek suretiyle işledikleri suçlar vardır. Bunlarla ilgili fezlekeler düzenlenmiştir ve bu fezlekeler Parlamento’ya gelecektir. Bu fezlekeler Parlamento’ya geldiği zaman dokunulmazlıkların devamı mı yoksa kalkması mı, bu kararı Parlamento verecektir. Parlamento bu dokunulmazlıkların kaldırılmasına karar verirse, bu kararı vermesi halinde o zanlılar hakkında da, sanıklar hakkında da, neyse, bu defa bir yargı süreci başlayacaktır. Türkiye’de milletvekili olarak dokunulmazlık zırhına bürünmek suretiyle ülkenin refahına huzuruna kast edenlerin adeta teröre teşvik edenlerin, silahlanın çağrısında bulunanlara karşı da her halde milletin vekilleri olarak bizim de yapmamız gerekenler vardır, milletimizin de bizden beklentileri vardır. Bu konuda bizler de AK Parti grubu olarak bu fezlekeler üzerinde çalışmalarımızı yapmak suretiyle kararımızı verip atmamız gereken adımları atarız.”

-“GAZZE ZİYARETİ İÇİN TARİH BELLİ DEĞİL”-

Gazze ziyareti içi Halid Meşal’in kendisini 5 Aralık’ta davet ettiği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Erdoğan, Meşal’in davetiyle ilgili aralarında bir tarih belirlenmediğini belirterek, “Tarihi ben de sizlerden duyuyorum. Gazze’ye yönelik orayı ziyaret arzumun olduğunu daha önce açıkladım. Bunu da şartların el verdiği ilk anda gerçekleştirmek istiyorum. Karar verince bunu açıklar, ziyaretimizi gerçekleştiririz. Oradaki son tabloyu bizzat yerinde görmek istiyorum. Bunun bir kardeşlik görevi olduğunu ifade ederek yapmam gereklidir. Bu konuda arkadaşlarım çalışmalarını yapıyor. Temenni ediyorum ki en kısa zamanda bunu gerçekleştirelim ve kendilerine yapmamız gereken yardımlar, katkılar nelerse bunları verelim.

-“ÇALIŞMANIN SONUCUNA GÖRE KARAR ALINACAK”-

Erdoğan, başka bir soru üzerine NATO’nun 43 kişilik bir heyeti Türkiye’ye gönderdiğini, TSK’ın belirlediği uzmanların da bölgede çalışmalarını sürdürdüklerini ifade ederek, “Bunları gördükten sona nihai kararları verip bizim makamlarımızca da incelenecek. Ondan sonra sonuç neyse onun kararı alınacaktır” dedi.

-“İRAN BUNU HEP YAPIYOR”-

Erdoğan, İran tarafından gelen Patriot`ların Suriye’ye karşı kullanılması halinde Türkiye’nin ağır bedel ödeyeceğine ilişkin açıklamayla ilgili olarak da şunları söyledi:

“İran bundan önce de benzer açıklamalar yaptı. Biz bunu İranlı yetkililere söylediğimizde bize verdikleri cevap her zaman şu olmuştur: ‘Bu resmi görüş değildir, o kişinin kendi görüşüdür.  Yetkili makamlarımız kendileriyle irtibat kurarak bunu soracaktır.  Size şunu söylüyorum, siz hükümetinize devletinize inanın. Devletiniz, hükümetiniz bir karar verecekse bu kararı verirken nereye danışarak, kimlerle istişaresini yaparak vereceğini çok iyi bilir, adımını da ondan sora atar. Bu adımı attıktan sora milletten aldığı vekaletle sürdürür. Bizim başka yerden vekalet alma gibi bir derdimiz yoktur.”

ANKA