MARDİN - Başörtüsü okullarda tamamen yasaklanmasına değinen Düşünce Kültür Dayanışma Derneği (Düşünce-Der) Başkan Yardımcısı Seyfettin Ağırman, yasak kararının halkı hayal kırıklığına uğrattığını söyledi.
 
Fırsatçı İdareciler Balıklama Atladılar
Hükümet yetkililerinin başörtü sorununu çözmek bizim için namus borcudur sözü verirken, başörtüsünün yasaklamasının eski hükümetlerin icraatlarını hatırlattığını ifade eden Ağırman, "Tamamen özgürlükçü bir anayasa hazırlığının yapıldığı ve her kesimin daha özgür bir ülke hayal ettiği bu aşamada özgürlükleri tamamen kısıtlayan bu yönetmenlik bir bakıma idarecilerin inisiyatifine bırakılmıştır. Yönetmenliğin yürürlüğe girmesiyle bunu fırsat bilen Adana Yüreğir ilçesinin Koza İlköğretim Okulu idarecilerinin Zehra Betül Şanverdi ve Sena Nur Kaya adlı kız çocuklarına psikolojik baskı yapmaya başlamaları bu yönetmenliğin şimdiden sıkıntılarını ortaya koymuştur" dedi.
 
"Kimse Masum Çocukların Sırtından Oy Avcılığı Yapmasın"
Artık çözüm zamanının geldiğini söyleyen Seyfettin Ağırman, "Bütün siyasi düşüncelerin dışında olan masum çocuklarımızın sırtından oy avcılığının yapılmamasını, buna yol açan sebeplerin ortadan kaldırılmasının zamanının geldiğini belirtiyor, bu meselenin daha fazla mağduriyetlere yol açmadan çözülmesini yetkililerden bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
 
Bu Tür Uygulamaların insanlığı geriye götürmekten başka bir şey sağlamadığını dile getiren Ağırman, "İslam coğrafyasında yeni yeni oluşumların boy gösterdiği sınırların bile tartışılmaya açıldığı günümüzde birilerinin hala laiklik, çağdaşlık, ilericilik gibi tartışılması ve konuşulması bile gereksiz görünen terimlerin arkasına sığınarak Müslüman halkın inancıyla uğraşması rencide etmesi çocuk psikolojilerini bozmaya yönelik uğraşlar içine girmesi çağı yaşamamak insanları ve insanlığı geriye götürmekten başka hiçbir fayda sağlayamaz" dedi.
 
Yetkililerden Etkili Olmayı Bekliyoruz
Ağırman Son olarak, "Buradan Sayın Başbakan`a başörtüsü meselesinin konuşulması âlimlerin işidir sözünü ve çocuklarını başörtüsünden dolayı kendi ülkesinde okutmadığını, gazetecilere demeç verirken bunu gözyaşı dökerek dile getirdiğini hatırlatmakta bir sakınca görmüyoruz. Aynı şekilde Sayın Cumhurbaşkanın eşinin de bir başörtüsü mağduru olduğunu ama her ne hikmetse aynı hanımefendi bu gün başörtüsü okullarda laikliğe aykırıdır sözünü sarf etmesi düşündürücüdür. Bu sözler birilerini cesaretlendirdiği gibi Müslüman halkımızı üzmektedir. Birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz günümüzde bu sorunun çözülmesini sivil toplum kuruluşları olarak ümit ediyor ve çözülmesini de bekliyoruz" diye konuştu. (Halil Akbalık - İLKHA)