Muhsin Şenol-DOĞRUHABER
31 Mart Yerel seçimlerinin en kritik ve önemli şehri hiç şüphesiz İstanbul Büyükşehir Belediye seçimleriydi. Başa baş biten seçimlerin şaibe iddialarıyla yenilenmesi bir oyu bile değerli hale getirdi. Kilit partilerin vereceği kararlar seçimde kritik rol oynaması beklenirken Kürd oylarına yönelik tartışmalar da devam ediyor. Kürd oylarının çantada keklik görülmemesi gerektiğini ifade eden Yazar Vahdettin İnce, “Kürd oyları birilerinin tekelinde değildir; ama Kürd oylarının kendine özgü bir hassasiyeti var, Kürdlere yönelik 23 Haziran seçimlerinde 31 Mart’a göre söylem değişikliği olduğu takdirde davranış değişikliği olabilir” dedi. Yazar Müfit Yüksel ise “Kürd seçmeni kazanmak ve güven tazelemek için adımlar atılmalı. Kürd seçmen de kalıcı ve sıcak mesajlar bekliyor” ifadelerini kullandı.
“KÜRDLER HESABA KATILMADAN SİYASET YAPILAMAZ”
Kürd oylarının tamamını çantada keklik görmek yanlış diyen Yazar Vahdettin İnce, “Tabi Kürd oylarının bir karakteristik özelliği olmadığı anlamına da gelmez. Dolayısıyla söylemlerden etkilenen, olumlu veya olumsuz tepkisini gösteren hatırı sayılır bir Kürd seçmen kitlesi vardır. Öyle anlaşılıyor ki son yerel seçimlerde bu daha net görüldü. 31 Mart yerel seçimlerinde AK Parti, Kürd seçmenle ilgili doğrudan bir ifade tarzı vardı. Millet İttifakında ise tam bir sessizlik hakimdi. Kürd seçmenin bir kısmı AK Parti’nin sert söylemlerinden olumsuz etkilenmiş ki en azından kendileriyle ilgili sessizliğe bürünen CHP’nin başını çektiği ittifaka yöneldiler. Burada düşünceyi benimseme şeklinde bir yönelme değil belki de umut bağladığı AK Parti’ye bir küskünlük olarak yorumlanabilir. Bunu hep söylerim; Kürd oyları birilerinin tekelinde değildir; ama Kürd oylarının kendine özgü bir hassasiyeti vardır. HDP’ye oy veren Kürd seçmeni kadar belki daha fazlası dindar, muhafazakar Kürd seçmen vardır. Aynı hassasiyet bu seçmen kitlesinde de görülebiliyor. Bu kitle belki Millet ittifakına yönelmemiştir; ama sandık başına gitmeyerek veya farklı bir şekilde tepkisini koymuştur. Bu da şunu göstermiştir; bütün olarak Kürdleri hesaba katmadan siyaset yapılamaz. Kürdler ile ilgili olumlu veya olumsuz davranışlarınız karşılığını bulur” şeklinde konuştu.
“KÜRDLERİN CHP’YE OY VERMESİ KORKUNÇ”
AK Parti 31 Mart yerel seçimlerindeki tavrının sonuçlarını sadece oy kaybı olarak değerlendirmemeli diyen İnce şöyle devam etti: “Kürdlerin uğradığı hemen hemen her zulümde imzası olan bir zihniyete Kürdlerin oy vermesine sebep olan şeyin muhasebesini iyi yapmalı. Kürdlerin CHP’ye oy vermesi korkunç bir şeydir. Bunu iyi sorgulamak ve neden buraya gelindiğinin iyi sorgulanması gerekiyor. Bu zihniyet hala bile devam ediyor. Dersim’de Geli Zilan’da kalmış bir zihniyet değildir.”
“AK PARTİ KENDİNİ SORGULAMALI”
‘Kürdlerin önemli bir temsil sorunu var’ değerlendirmesinde bulunan İnce, “Kürdlerin değerleriyle barışık, diliyle barışık, bu tür söylemleri dilendiren ve şiddetten uzak bir siyasi hareketin eksikliği hissediliyor. AK Parti’de bu teşekkül etmişti büyük ölçüde. AK Parti’nin kendini sorgulaması gerektiği gibi Kürdlerin de kendini sorgulaması gerekiyor. Bir yanda Kürd katliamlarından sorumlu bir parti var diğer taraftan da TRT Kürdi’yi açan Üniversitelerde Kürdoloji Bölümleri kuran daha sonra eksikleri çok olmasına rağmen Kürtçe’ye yönelik birçok iyileştirme yapan bir parti var. İnsanlar bu kadar da duygusal davranmayıp iyiliği takdir etmeli. Kürdler için en büyük felaket ise Türk Solunun vesayeti altındaki bir hareketin hala Kürdler içinde etkin olması. Bu da bizim halkımız açısından büyük bir kayıptır” ifadelerini kullandı.
SÖYLEM DEĞİŞİKLİĞİ 23 HAZİRAN’DA FARKLI BİR TABLO ÇIKARABİLİR
Seçim iptalini ve yenilenecek İstanbul seçimleriyle ilgili Kürd seçmenlerle ilgili öngörülerde bulunan Vahdettin İnce, “Kürdlere yönelik 23 Haziran seçimlerinde 31 Mart’a göre söylem değişikliği olduğu takdirde davranış değişikliği olabilir. Kürd oyları stratejik ve hassasiyetli oylardır. Bugün yöneldiği tarafa stratejik olarak değil tepkisel olarak yönelmiştir. Yani CHP sevgisinden çok AK Parti küskünlüğünden dolayı bir yönelim vardır. Bunun da tamir edilebileceğini düşünüyorum” dedi.
“KÜRT OYLARINA DÖNÜK HİÇBİR ÇALIŞMA YAPILMADI”
Gazetemize konuşan Yazar Müfit Yüksel ise “HDP’nin belli oranda tabanı var ve yönlendirebiliyor. Oysa ortada olan Kürt oyları çok daha fazlaydı. 31 Mart seçimleri ve öncesindeki aşırı milliyetçi söylemler, ‘yallah Kürdistan’a’ söylemleri ve Kürt oylarına dönük hiçbir çalışmanın yapılmaması gibi etkenler Kürdleri CHP’ye oy vermeye itti. Ak Parti’ye rahatlıkla oy veren ve o güne kadar CHP’ye hiç oy vermemiş bir kısım dindar Kürdler de CHP’ye oy verdi. CHP de bu tabana bazı mesajlar verdi. HDP’nin tabanından daha fazla bir çoğunluğa sahip ortada olan Kürt oylarını Ak Parti nasıl konsolide edecek” ifadelerini kullandı.
“SERT SÖYLEMLER SEÇMENİ ETKİLEDİ”
Seçmeni yönlendirecek önemli adımlar atılması gerektiğini söyleyen Yüksel, “23 Haziran’a epey bir zaman var. AK Partililer bu zaman içerisinde söylemlerde ya da ifadelerde halka dokunabilecekler mi? Kürd seçmene dokunabilecekler mi, önemli. 31 Mart seçimleri öncesinde AK Parti’nin seçim çalışması neredeyse hiç yoktu. Sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapmış olduğu mitingler vardı. Şimdi bir tarafta karşı tarafın ılımlı ve sıcak mesajları ve diğer tarafın da AK Parti’nin sert söylemleri seçmeni etkiledi. AK Parti bu seçim sürecinde çarşı-pazar gezecek mi? İnsanlara dokunabilecek mi? Sokağa çıkacak mı, halka gidecek mi? Önemli olan seçmeni yönlendirecek olan adımlar bunlar olacak” şeklinde konuştu.
“KÜRT SEÇMEN KALICI VE SICAK MESAJLAR BEKLİYOR”
Yüksel son olarak şunları söyledi; “Kürd seçmen için güven tazelemeleri gerekiyor. Daha önce İstanbul ve Ankara milliyetçi söylemler olmadan kazanılamaz deniyordu. Ama bu söylem ve adımlar İstanbul’da Kürd seçmeni küstürdü. Mesele sadece Kürd seçmen de değil. İstanbul’da bulunan Trabzonlu hemşeri dernekleri ‘bizim uşak’ diyerek Ekrem İmamoğlu’na verdi. Bir de sandığa gitmeyen küskünler var. Bunların hepsine baktığımızda İstanbul’da Kürd seçmenin oylarını almadan seçim kazanmak zor görünüyor. Dolayısıyla Kürd seçmeni kazanmak ve güven tazelemek için adımlar atılmalı. Kürd seçmen de kalıcı ve sıcak mesajlar bekliyor.”