Batman Ziraat Odası Genel Sekreteri ve Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Batman Şube Başkanı Ebubekir Doğan, '14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü' münasebetiyle İLKHA’ya çiftçilerin ve yetiştiricilerin yaşadığı sorunlara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Çiftçiler Günü'nü buruk kutladıklarını belirten Doğan, çiftçilerin hak ettikleri değeri görememelerinden ötürü mutlu olmadıklarını söyledi.
Çiftçilerin, emeklerinin karşılığını alamadıklarını, bu nedenle neredeyse kırsalda tarımla uğraşan genç nüfusun kalmadığını belirten Doğan, köylüyü köyde tutmaya yönelik politikaların geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.
Tarımın yanı sıra hayvancılığın da bitme noktasına geldiğini, bunun köyden kente göçe sebep olduğunu vurgulayan Doğan, tarım ve hayvancılığın yeniden cazip hale getirilmesi gerektiğini kaydetti.
İnsanların gıda ihtiyacını karşılayan çiftçilerin mutlu olmadıklarını aktaran Doğan, 'Çiftçilerimiz çok mutlu değil. Özellikle ürettikleri ürünlerin hak ettiği değeri bulamaması nedeniyle maalesef 14 Mayıs’ı biraz buruk yaşıyoruz. Dünya nüfusu 7 buçuk milyar civarındadır. Önümüzdeki 25-30 yıl içerisinde bu rakam 9 milyara çıkacak. Haliyle insanlık gıdaya ihtiyaç duyacaktır. İşte, bu gıdayı karşılayacak olan da çiftçilerimizdir." dedi.
"Çiftçilerimiz ürettikleri ürünün karşılığını bulamıyor"
Çiftçilerin hak ettiği karşılığı bulamadığını aktaran Doğan, "Tarımsal üretimde kar-kış, sıcak-soğuk demeden tarlada, cefakârca emek sarf eden çiftçilerimiz, hiçbir şekilde ürettikleri ürünün karşılığını bulamıyor. Fiyat girdilerinin çok yüksek olması, üretilen ürünlerin istenilen fiyata satılamaması ve çiftçinin istediği kârı elde edememesi bunun en temel sebeplerindendir. Çiftçilerimiz bütün insanlığın temel beslenme kaynağı olan gıdayı en zor şartlarda üreten ve bunu da meşakkatle yürüten insanlardır. Maalesef bu zorluk ve cefa yeterince karşılık bulamamaktadır." şeklinde konuştu.
"Neredeyse tarımla uğraşan genç nüfus kalmadı"
Çiftçilerin sorunlarının diz boyu olduğunu vurgulayan Doğan, "Sorunların çözümü için çok arzulanan, tatmin edici bir çözüm maalesef bulunamamıştır. Çalışmalarımızdaki amaç, her zaman çiftçilerimizin daha iyi bir kar marjı elde etmeleri ve daha refah bir yaşam sürmelerini sağlamaktır. Maalesef bugün öyle bir duruma gelindi ki neredeyse kırsalda, tarımla uğraşan genç nüfus kalmadı, tarım alanı tamamen terk edildi. İstenilen düzeyde kar marjını elde edememesi, çiftçilerimizin istediği ölçüde üretim yapamamasına yol açmaktadır." ifadelerini kullandı.
"Tarım cazip hale getirilmeli"
Girdi fiyatlarının çok yüksek olduğunu, bunun da üretimi olumsuz yönde etkilediğini belirten Doğan, şunları söyledi:
"Gübrenin, akaryakıtın, kimyasal ilaç fiyatlarının çok yüksek olması sıkıntılara sebep olmaktadır. Çiftçinin satın aldığını, ürettiği ürünle karşılayamama gibi bir sorunu var. Hal böyle olunca çiftçilerimizin sorunları maalesef büyük oranda artmıştır. Bunun mutlaka çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çiftçilerimizin durumu bizler için önemli olmalıdır. Türkiye’de son 80-100 yılın sorunları var. Bu sorunlar hala çözülemedi. Tarımsal alt yapı sorunları belli bir sisteme oturtulamadı. Bunun neticesinde de çiftçi ürettiğini rahatlıkla pazarlayamamakta, pazarladığı zaman da istediği fiyatı bulamamaktadır. Bu da tarımda soruna yol açmaktadır. Bunun çözülebilmesi için mutlaka tarımın cazip hale getirilmesi lazım."
"Köylüyü köyde tutmak gerekir"
Kırsal kesimin kalkındırılması gerektiğini dile getiren Doğan, "Kırsal yaşamı ve tarımsal üretimi artırmak gerekir. Köylü kendi tükettiği gıdayı kendisi üretmelidir. Bugün maalesef köyde yaşayanlar bile kendi gıdasını şehir merkezlerindeki marketlerden karşılamaktadır. Köylerdeki üretim maalesef sıfıra inmiştir. Tarımsal sorunların çözülebilmesinin bir tek yolu vardır: Mutlak surette tarımsal faaliyetleri sürdürmek ve bunu da çiftçinin eliyle sağlamaktır. Köylüyü köyde tutmak gerekir. Buna yönelik politikaların geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
"Hayvancılık bitme noktasına geldi"
Hayvancılığın da bitme noktasına geldiğini kaydeden Doğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Ülkemizde hayvancılık da başlı başına bir sorundur. Bugün köylerimizde eskisi gibi çok sayıda hayvan sürülerini göremiyoruz. Eskiden köylerimizde her biri 3-4 binden oluşan en az 4-5 koyun sürüsü bulunurken, bugün köylerimizde 300-400’le sınırlanmış sürülerle artık hayvancılık yapılmaktadır. 15-20 yıl öncesinde her köyde mutlaka 4-5 bin tane küçükbaş, bine yakın büyükbaş hayvan sürüsünün meralarda otlandığını görürdünüz. Ama bugün hayvancılık bitme noktasına gelmiştir. Çünkü hayvan yetiştiricisi istediği şekilde kâr elde edememekte, kâr elde edemediği işi de yapmak istememektedir. Bu da köylerden şehirlere göçe neden olmaktadır. Köyden şehre göçler doğal olarak kırsal nüfusun şehirlere kaymasına dolayısıyla da kırsal alanların boşalmasına neden olmaktadır. Bu da üretimi olumsuz yönde etkilemektedir." (Mehmet Fatih Akgül-İLKHA)