Bangladeş’in Cox's Bazar bölgesinde bulunan Daru’l İman Yetimhanesi'nde hafızlık eğitimi alan 45 yetim çocuk, alim olmak istiyor.

Kaldıkları yetimhanede yaşıtları ve öğretmenleriyle bir aile ortamında bulunan çocuklar, Arakanlı kimliklerini unutmamış olsalar da büyük kısmı ana vatanlarını ve oradaki yaşamlarını anımsamıyor.

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfının açtığı yetimhanede eğitim alan Muhammed Harez, Arakan'ı hatırlayan tek kişi. Küçük yaşta yaşadığı topraklardan ayrılan Harez, çocukken ailesiyle vatanını terk etmek zorunda kaldığını anlattı.

Harez, İslam alimi olmak istediğini belirterek "Ben çocukken ailemle Arakan’dan geldim. Arakan’a dair çok fazla şey hatırlamıyorum. Şimdi burada hafızlık eğitimi alıyorum. Alim olup İslami alanda çalışmalar yapmak istiyorum." dedi.

Arakanlı 9 yaşındaki Muhammed Hamare Kabir ise Arakan'ı hiç hatırlamıyor. Daru'l İslam Yetimhanesi'nde eğitim alan Kabir'in de en büyük hayali hafız olmak.

Diğer arkadaşları gibi Arakan'ı hatırlamadığını belirten Arakanlı Muhammed Ramazan da yetimhanede arkadaşlarıyla kalmaktan mutlu olduğunu söyleyerek "Arkadaşlarımla hem eğitim alıyoruz hem de oyunlar oynuyoruz." ifadesini kullandı.

Yetimhanede Arakanlı çocukların yanı sıra Bangladeşli yetim çocuklar da kalıyor. Küçük yaşta babasını kaybeden Bangladeşli Arafatul İslam'ın, Muhammed Riadul İslam ve Muhammed Rabiul Hasan gibi diğer arkadaşlarıyla ortak bir hayali var. Hafızlık eğitimini başarıyla tamamladıktan sonra İslam konusunda daha iyi bir eğitim almak ve alim olmak.

Myanmar'daki saldırılardan sonra Arakan'ı terk etmek zorunda kalan mültecilerin büyük bir kısmını kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Resmi rakamlara göre, Cox's Bazar'da bulunan 24 mülteci kapında 1,3 milyon kişi yaşıyor.

2017'deki büyük göç dalgasıyla yüz binlerce çocuk sığınmacı konumuna düştü. UNICEF'e göre, bu sayı önceki yıllarda Bangladeş'e göç edenler dahil 720 bine yaklaştı. Son dalgada göç eden 100 binin üzerinde çocuğun 5 yaşın altında olduğu belirtildi. Resmi rakamlara göre, 2018 yılında kamplarda dünyaya gelen bebek sayısı ise 48 bini buldu.

Göçten ve saldırılardan en çok etkilenen grupların başında gelen Arakanlı çocuk sığınmacılar, sağlıksız yaşam koşullarının bulunduğu kamplarda kalıyor. Yüz binlerce çocuğun eğitim alamadığı kamplarda, sağlık koşulları ve beslenme gibi noktalarda da ciddi sorunlar yaşanıyor.

Arakan'da 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasındaki çatışmalarda, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti. Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemlerini başlatmıştı.

BM'ye göre, 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 745 bine ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.

Bangladeş, ülkedeki Arakanlı mültecilerin yurtlarına dönüşü için Myanmar ile vardığı anlaşmayı uygulamaktan vazgeçerken, uluslararası medya ve yardım kuruluşlarının Arakan bölgesine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti ise Arakanlı Müslümanların dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri yerine getirmedi.

BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.

İnsan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanların güvenli ortam sağlanmadan Myanmar'a dönmelerinin yeni bir etnik temizliğe yol açmasından endişe ediyor.

Kaynak, AA