Elazığ'ın Kumlutarla köyünden olan ve İstanbul'da yaşayan yüzde 79 görme engelli olan 69 yaşındaki Kazım Ekelik, azim ve çabayla çok şey başardığını ve bir engellinin yenemeyeceği zorluğun olmadığını söyledi.  

Çocukluğunu ve gençliğini köyde çiftçi olarak geçirdiğini ve öküzle, atla çift sürdüğünü anlatan Ekelik, "Traktöre sıra gelince ben onunla geceleri çalışamıyordum. Hep gündüzleri traktör kullandım. Karakaya barajı nedeniyle yerimiz istimlak oldu. İstanbul’a taşındım. İstanbul’a taşındıktan sonra engelli haklarını bilmediğim için bazı derneklerle tanıştım. Engelli haklarını öğrendim. Sağ olsunlar derneğim bu konuda bana çok yardımcı oldu. Aynı zamanda bir sporcuydum. Derneğim bana spor konusunda da çok yardımcı oldu. Hem yüzücü hem atletizimciyim." ifadelerini kullandı.  

"Engelli biri olarak yarışmada engeli olmayanları yendim"

"Eğer ben kendimi engelli olarak saysaydım gerçekten ben bu başarıları elde edemezdim." diyen Ekelik, "Eğer engelli arkadaşlarım arasında duyan varsa kesinlikle kendilerine engelli gözüyle bakmasınlar. Çünkü ben bir engelli olarak yüzmede, atletizmde Türkiye dereceleri almışsam bu büyük bir başarıdır. Ben müsabakalara engelli vasfıyla girmedim. Engelli olmayanlarla yarıştım. Engelli biri olarak yarışmada engeli olmayanları yendim. Derece aldım. Aynı zamanda maratoncuyum. Son koşum 50 kilometrelik yarışımda kendi yaşıtlarım arasında Türkiye 1’incisi, dünya 6’ıncısı geldim. Ben kendime engelli gibi baksaydım bu başarıyı elde etmezdim. Tüm engelli arkadaşlara sesleniyorum. Hayattan küsmeyin. Asla küsmeyin. Başarı üstüne başarı elde edersiniz. Mücadele, mücadele, azim. Bir engellinin yenemeyeceği bir zorluk yok. Eğer ben, bugün bu engelli halimle yüzme müsabakasında derce yaptıysam gençlerimiz daha büyük şeyler başarabilirler." şeklinde konuştu.

"Engellilerin park yerlerine diğer araçlar park ediliyor"

Birçok engelli kardeşimizin büyük sorunlarla yaşadığını ve özellikle ortopedik engellilerin yolları kullanmakta zorlandıklarına değinen Ekelik, şöyle konuştu:

"Afyonda sıfır görme engelli bir kardeşimiz var. Oradan patates getirip burada satıyor. Siz de bunları yapabilirsiniz. Yeter ki azmedin. Engelli derneklerinde kurslarımız var. Baston ve bilgisayar kurslarımız var. Ben örneğin 2 defa devlet tarafından bilgisayar kursuna gittim. Şu an bilgisayarı gören birçok kişiden daha güzel kullanabiliyorum. Sorunlara gelince tabi ki sorun yaşıyoruz. Geceleri karşıdan karşıya geçince çok dikkatli olmamız gerekiyor. Bazı ortopedik engelli arkadaşlarımız akülü arabayla geziyor. Ama park yapacak yer bulamıyorlar. Engellilerin araçları için özel yapılan park yerlerine diğer araçlar park ediliyor. Ben bununla çok karşılaştım, gerçekten çok büyük sorun. Engelli arkadaşlar spor noktasında çok sorun yaşıyorlar. Kendilerine elverişli mekânlar bulamıyorlar. Ben bir görme engelli kursunda eğitim görüyorum. Birçok engelli vatandaşımız geliyor ve diyor ki 'Hocam bizi eğit. Ama onları eğitecek yer yok."

"Engelli olmasaydım pilot olurdum"  

Ekelik, son olarak şunları söyledi:

"Eğer ben engelli olmasaydım pilot olurdum. Eğer ben 64 yaşında 7 kilometre denizde yüzmüşsem beni engelli olmamış halimi bir düşünün bakalım. Ben bunları diğer engelli arkadaşlarımızı teşvik etmek maksadıyla anlatıyorum. Engellilik deyince bu engelli insanın beyni, kalbi, zihni, düşüncesi engelli olmasın diyorum. Benim beynim bana ne göstermişse başardım. Bugün benim sıfır gören bir arkadaşım var, benimle koşuyor. Bazı arkadaşlarımız var, hayata küsüyor. Şimdi ot yeşerdi, kuruyacak. İnsan da doğdu, ölecek. Cenabı Hak, bize en büyük mükâfat olan bir canı bir sefer vermiş. Allah o vücuda beyin vermiş kullanmalıyız." (Zeyd Varol-İLKHA)