Dış Haberler Servisi
Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib bölgesi, Baas rejimi ve destekçilerinin yoğun saldırısı altında. Muhaliflerin elindeki son bölge olan İdlib’e karadan ve havadan saldıran rejim güçleri ve destekçilerinin 100’den fazla kişiyi katlettiği belirtildi. İdlib; Türkiye, Rusya ve İran’ın Astana’da yaptığı anlaşmada "Gerginliği Azaltma Bölgesi" ilan edilmişti.
ULUSLARARASI KURULUŞLAR UYARDI
Son günlerde rejim ve destekçilerinin İdlib’e yoğun saldırı düzenlemesi, uluslararası kuruluşların tepkisine neden oldu. Başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere birçok kuruluş, Suriye’deki son duruma ait bilgi paylaşarak yaklaşan felaket hakkında uyarılarda bulundu.
“İDLİB’DE İNSANİ FELAKET YAŞANABİLİR”
Konuyla ilgili açıklama yapan BM İnsan Hakları Dairesi Suriye Uluslararası Bağımsız Soruşturma Komisyonu, İdlib’deki Suriye'nin kuzeybatısındaki felaketi önlemek için acil adımlar atılması gerektiğini bildirdi. Komisyon üyeleri, Baas rejimi ve müttefiklerinin İdlib’e yönelik saldırılarının artmasıyla çok büyük bir insani felaket yaşanabileceği konusunda uyarıda bulundu.
BM Suriye Komisyonu Başkanı Paulo Sergio Pinheiro ve komisyon üyelerinin düzenlediği ortak basın toplantısında, İdlib’deki çatışmaların giderek arttığı belirtildi.
Rejim güçlerinin sivillere yönelik saldırılarının arttığına yönelik haberler aldıklarını söyleyen Pinheiro, “Hama’nın kuzeyi ve İdlib’in güneyinde yer alan çok sayıda eğitim ve sağlık kuruluşu ve altyapı hem hava hem de kara saldırılarında tahrip edilmiş durumda. İdlib’de insani felaket yaşanabilir. Suriye hükümeti ve müttefiklerinin mevcut hava ve kara saldırılarında ciddi bir artış var. Siviller korkunç insani şartlar altında. Güvenlikleri tehlike altında” diye konuştu.
SİVİLLER BÖLGEDEN KAÇIYOR
Artan hava saldırıları nedeniyle sadece 29 Nisan’dan bu yana bölgeden 152 binden fazla sivilin yerlerinden edildiği kaydedilen toplantıda, son üç ay içinde bu sayının 300 bin kişiye yaklaştığına dikkat çekilerek, bölgede yaşayan üç milyon sivilin hayatlarının ciddi şekilde tehlikede olduğu vurgulandı.
İDLİB MUTABAKATINDAN BU YANA EN AZ 565 SİVİLİ KATLEDİLDİ
İdlib’e ilişkin bir açıklama Suriye İnsan Hakları Ağından (SNHR) geldi. SNHR, rejim güçlerinin 17 Eylül 2018'de imzalanan İdlib mutabakatından bu yana bölgeye düzenlediği saldırılarda en az 565 sivilin hayatını kaybettiğini bildirdi. SNHR’nin raporuna göre bunların 163'ü çocuk, 105'iyse kadın.
SNHR geçtiğimiz günlerde yayımladığı raporda, sadece 26 Nisan-7 Mayıs tarihlerinde düzenlediği saldırılarda 26'sı çocuk, 24'ü kadın toplam 108 sivilin hayatını kaybettiğini açıklamıştı.
SNHR’nin yayımladığı raporda; rejim güçlerinin saldırılarında, bu sürede 12'si çocuk, 18'i kadın toplam 71 sivilin, Rus savaş uçaklarının bombardımanında 14'ü çocuk, 6'sı kadın toplam 37 sivilin katledildiği belirtilmişti.
Raporda söz konusu dönemdeki saldırılar sonucu yaklaşık 130 bin sivilin evlerini terk ederek İdlib'in kuzeyindeki sığınmacı kamplarına göç ettiği kaydedilmişti. Göç eden sivillerin zor şartlar altında hayatta kalma mücadelesi verdiğine dikkat çekilen raporda, "Sivillerin durumu çok kötü. Göç ederek saldırılardan kaçan aileler kalacak çadır bulamıyor. Bölgede yardım kuruluşlarının büyük bir kısmı çalışmıyor." ifadeleri yer almıştı.
İDLİB YENİ HALEP OLABİLİR
Üç milyondan fazla sivilin yaşadığı İdlib’de yeni bir Halep katliamının yaşanması uzak bir ihtimal değil.
Rejim güçleri, yabancı milis güçlerin ve Rus savaş uçaklarının desteğiyle 2016 yılında muhaliflerin kontrolündeki Halep’e karadan ve havadan yoğun saldırı düzenlemişti. Suriye’nin en büyük kenti olan Halep’te binden fazla insanı katleden rejim güçleri, bütün dünyanın gözü önünde bir şehri tamamen yok etmişti.
Nitekim aynı endişeyi Fransa'nın BM Daimi Temsilcisi François Delattre de dile getirdi. Delattre, İdlib’de yeni bir Halep felaketi yaşanması konusunda uyardı.
BM Güvenlik Konseyi'nin İdlib'e yönelik saldırıları görüştüğü toplantı öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan Delattre, ''İdlib'de yeni bir Halep felaketinin yaşanması ne pahasına olursa olsun engellenmeli." diye konuştu.
AKAR’DAN İDLİB UYARISI
Diğer yandan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Suriye'deki rejim unsurlarının İdlib’in güneyine yönelik artan saldırı ve tacizlerinin 6 Mayıs’tan itibaren kara harekâtına dönüştüğünü söyledi.
Akar, Rejimin saldırılarına son vermesi ve Astana Süreci kapsamında belirlenen İdlib sınırına derhal geri çekilmesi için Rusya’dan etkin ve kararlı tedbirler almasını beklediklerini bildirdi.
Akar, "Rejim, Astana Mutabakatı’na aykırı bir şekilde İdlib’in güneyinde kontrol alanını genişletmeye çalışıyor" dedi.
Akar can kayıplarını ve insani sorunları arttıran saldırıların Türkiye’nin gözlem noktalarının güvenliği için de risk oluşturduğunu ve devriye faaliyetlerini aksattığını kaydetti.
“GERGİNLİĞİ AZALTMA BÖLGESİ” İLAN EDİLMİŞTİ
Türkiye, Rusya ve İran, 4-5 Mayıs 2017'de o dönemki adıyla Astana olan Nur Sultan'daki toplantısında, İdlib ve çevresini "Gerginliği Azaltma Bölgesi" ilan etmişti. Türkiye ve Rusya, rejim güçlerinin, bu kapsamda başlatılan ateşkes sürecini ihlal eden saldırıları nedeniyle söz konusu bölge için ek bir mutabakata varmıştı.
Ancak rejim, destekçilerinin yardımıyla 17 Eylül 2018'de Soçi'de imzalanan mutabakata rağmen saldırılarına devam ediyor.
Baas rejimi, geçen yıl da “Gerginliği Azaltma Bölgesi” olan Doğu Guta’ya karadan ve havadan yoğun saldırı düzenlemiş, bölgeyi tamamen kontrolüne alana kadar yüzlerce sivili katletmiş, bölgede taş üstünde taş bırakmamıştı.