DİYARBAKIR- Milli Eğitim Bakanlığı`nın öğrencilerin kılık kıyafetini düzenleyen yeni yönetmelikle ilgili tepkiler her geçen gün artıyor. Diyarbakır İmam Hatip Mezunları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı İbrahim Gökdemir yaptığı yazılı basın açıklaması ile Milli Eğitim Bakanlığının yeni kılık kıyafet yönetmeliğinin özgürlük alanını genişletmek ve mağduriyetleri gidermek bir yana, temel sorun olan başörtüsü yasağının devam edeceğini beyan eden bir açıklama olduğunun vurgusunda bulundu.
Yasakçı Zihniyetin Sona Erdirildiği İddiaları Boş ve Göz Boyayıcı İddialardır.
Bakanlıkça gelecek öğretim döneminden itibaren uygulanmak üzere hazırlanan Resmi Gazetede yayımlanan `Kılık Kıyafet Yönetmeliği` ile eğitim alanında süregelen yasakçı zihniyetin sona erdirildiği iddiası boş ve göz boyayıcı bir iddialar olduğunun altını çizen Gökdemir, daha sonra açıklamasını şöyle sürdürdü: " Bugüne kadar olduğu gibi bu yönetmelikten sonra da, okullarda gerek öğrencilerin, gerekse de öğretmenler ve diğer çalışanların yıllardır maruz kaldıkları çirkin, saldırgan ve ilkel başörtüsü yasağı aynen devam edecektir. Daha da vahim olanı şudur ki, darbeci kirlenmişlikle, müfredatla, siyasetle her alanda mücadele ettiğini beyan eden hükümet 12 Eylül darbecilerince dayatılan yönetmeliklerden kaynaklanan başörtüsü yasağını bu adı yeni kendi eski yönetmelikte aynen korumaktadır."
Bu Ülkede İslami Kimliğe Yönelik Baskıcı Mantık Sürdürülüyor
`Milli Eğitim Bakanlığı`na Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik`in 4.maddesinde yer alan `Okul içinde baş açık` ifadesinin bu ülkede İslami kimliğe yönelik baskıcı mantığın sürdürüldüğünün bir göstergesi olduğunu hatırlatan Gökdemir, "Mü`min hanımların ve kızların, Rablerinin emrine icabet niyetiyle başlarını örtmelerinin şu veya bu mekanda, şu veya bu mesleği icra ederken yasaklanabileceğine, sınırlanabileceğine dair bir yaklaşım tümüyle gayrı meşru bir yaklaşımdır. insanlar üzerinde ilahlık iddiasının bir yansıması ve açık bir tuğyan eylemidir. İnanç özgürlüğünün açıkça ihlalini içeren ve insanların serbest iradesine ipotek koyma anlamına gelen bu yasak ve sınırlamanın insan hakları ilkelerine de, hukuk devleti mantığına da aykırı olduğu aşikardır.
Milli Eğitim Bakanlığını ve AK Parti Hükümetini, özgürlük alanlarını beli düzeylerde geliştirme adına şu veya bu zeminde inancımıza ve kimliğimize yönelik yasakçı dayatmacı uygulamaları içselleştirecek bu tür adımlar atmamaları için uyarıyoruz" dedi.
"İnancımız, kimliğimiz pazarlığa tabi değildir. İnanç yasağı temel bir sorun, bu ülkenin kanayan yarasıdır" vurgusunda bulunan Gökdemir, halen pek çok okulda başörtülü eğitim görme taleplerinden dolayı pek çok kızın baskılara maruz kaldığını söyledi.
Gestapo Zihniyetli İdareciler ve Kişiliksiz, Korkak Yetkililer
"Kimi yerlerde Gestapo zihniyetli idareciler ve kişiliksiz, korkak yetkililer yüzünden 13-14 yaşlarındaki çocuklarımız okuldan okula sürgün edilmektedir" ifadelerine yer veren Gökdemir, 12 Eylül ve 28 Şubat darbe süreçlerinde bu tür tablolar sıradan olaylar olarak görülüyordu. Lakin sizin bu zalimlerden ve zulüm dönemlerinden farkınız sadece İmam Hatip okullarında ve seçmeli Kur`an derslerinde başörtüsü takabilme serbest mi olacak? Buna razı olacak mısınız? Bilin ki, biz asla razı olmayacağız" açıklamasında bulundu.
Bu tür uygulamaları reddettiklerine sözlerine ekleyen Gökdemir son olarak, "Kitabımız Kur`an`ın emri olan başörtüsünü, yasak kavramı ile birlikte herhangi bir biçimde ve herhangi bir yerde yan yana getiren, bir arada zikreden, tahayyül eden uygulamaları kabul etmiyoruz. Hükumetin de bu yanlıştan biran önce dönmesini talep ediyoruz" ifadelerini kaydetti. (Osman İçli-İLKHA)