İşte Karahasoğlu`nun makalesi...
Yeter artık ürksün şu fincancı katırları!
Gele gele..Şu geldiğimiz noktaya bakın..12 Eylül darbesi olmuş..
Valiliklerden tutun. Milli Eğitim Müdürlüklerine kadar her yer emekli veya muvazzaf subaylarla dolu..
Her yerde darbecilerin sözü geçiyor.
O darbecilerin başörtü ile ilgili yaptıkları uygulama ne idi?
"Başörtü okullarda yasaktır. Ancak İmam-Hatip liselerinde kız öğrenciler Kur`an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebilirler."
Evet, darbeciler başörtü yasağını öngördüler ama..
İmam-Hatip liselerinde Kur-an`ı Kerim dersinde başörtüsü takılabileceğini de kabul ettiler..
Tabii açıkça ifade edilmemişti ama..
Kur`an-ı Kerim dersinde takılan başörtüsü, bir ders sonra girilen Tefsir`de, Kelâm`da açılacak hali yoktu..
Darbeciler de biliyordu ki..
Tak-çıkart şeklinde bir uygulama, mümkün değildi..
Zaten fiilen de, öyle oldu..
Sadece Kur`an-ı Kerim dersleri için getirilen başörtü imkânı, tüm İHL`lerde isteyen öğrenciler için, tüm derslere fiilen şâmil kılındı..
Darbenin üzerinden 32 yıl geçti..
Ortada ne valiliklerde ne de Milli Eğitim Müdürlükleri`nde, ne de bakanlıklarda subaylar yok.
Hatta 32 yıl öncesinin o darbecileri, şimdi Özel Yetkili Ağır Ceza mahkemelerinde, sanık sandalyesinde oturuyorlar..
Ama.
Ama o darbecilerin öngördükleri kuralın fiili uygulamasının bir milim ilerisine, bugün dahi geçemedik.
32 yıl sonra dün Resmi Gazete`de yayınlanan yönetmelikte, yine aynı noktada "yerinde say" talimi yapıyoruz.
O zaman da "okulda başı açık olacak" deniliyordu.
Bugün de öyle deniliyor.
O gün de Kur`an-ı Kerim dersi için örtü imkânı vardı.
Bugün de sadece Kur`an-ı Kerim dersi için örtü imkânı verildi.
Tek fark, o tarihlerde İHL`lerde fiilen var olan başörtü takma hürriyetinin, şimdi yazılı hale getirilmesinden ibaret..
O zaman?
O zaman % 34`ler..
% 47`ler.,.
% 49`lar niye verildi, AK Parti`ye..
Darbeci bile, fiili uygulaması açısından bakarsak, aynı hakkı(!) vermişti zaten..
Biz bunları söyleyince, sanki gizli bir şey yapmak istiyormuşuz.. Sanki haksız bir talebi, sinsice almak istiyormuşuz gibi, "Fincancı katırlarını ürkütmemek lazım" diyecekler çıkacaktır....
Ben de böyle bir söze karşı diyorum ki;
"Yeter artık. Fincancı katırları ürksünler.. Ürksünler artık.. Kırılacak fincanlar varsa, kırılsın artık.. Niye hep biz korkuyoruz, fincanların kırılmasından.. Kırılacak fincanlar, sadece bizim fincanlarımız değil ki!.."
Yeter, gerçekten yeter..
Şu talepte bulunuyoruz.
Ama.. Mama..
Bu hakkı istiyoruz..
Şu an sırası mı.. Daha zamanı var.. Falan filan..
Oysa ne olur yani?
"Tam da zamanı" denilse..
Ve "Okullarda tümü ile kılık-kıyafet serbesttir" denilse..
Olması gereken bir adım geç de olsa atılsa..
Evet; biliyorum, ahlâksız medya hemen ayağa kalkacak..
PKK`lılar için sabah-akşam dillendirdikleri, "Bu ülkede özgürlükler kısıtlanıyor.. Haklar kısıtlanıyor" söyleminin tam aksi moda geçeceklerini..
"Cumhuriyetin temel dinamikleri ile oynanıyor" söylemi ile başlayıp, temel hak ve özgürlüklerin temeline kibrit suyu dökeceklerini biliyorum.
Olsun..
Halk bir defa daha görsün bunları..
****
Çocuklarımızın kıyafetleri için ne kadar gaddarlaştıklarını herkes görsün..
Hiçbir suç işlememiş çocuklarımıza, gittikleri okullarda, istedikleri kıyafeti bile çok görerek, ne kadar zalimleştiklerini tüm milletimiz görsün..
Görsün ve tanısın bu ahlâksızları..
% 49 yetmezse..
% 79`la getirsin, bu yasağı kaldıracakları..
Ama ertelemeyelim artık..
Bitirelim bu zulmü..
Ali Karahasanoğlu - Yeni Akit