Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıklar Uzmanı Yunus Çetin, özellikle tansiyon ve şeker hastalarının dikkat etmesi gerektiğini belirterek, ramazan ayında dengeli beslenmenin önemine dikkat çekti.
İftarda özellikle sıvı tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini belirten Çetin, "Mide uzun bir süre çalışmadığı için yoğun bir yemekten ziyade öncelikle sıvı tarzı su, çorba gibi yiyecekler tüketilmesi lazım. Yemekler yavaş yavaş ağır bir şekilde yenilmelidir. Çünkü hızlı bir şekilde yenilen yemekler midede ani ve yoğun bir şekilde basınç artışı yapar dolayısıyla halsizlik mide krampları yapabilir. Şeker hastaları için şeker düzensizliği yapar. Tansiyon sorunu ve ani kalpte ritim bozuklukları yapabilir. Bu nedenle mümkün olduğunca yavaş bir şekilde yenmelidir. En önemlisi de sıvı tüketimiyle başlamak lazımdır. İnsanlar gün boyunca açlık hissediyor. Açlığın verdiği etkiyle bir anda yemeye başlıyoruz. Mümkünse mideye çok yüklenmeyecek şekilde ve en önemlisi de sıvı tüketimiyle başlanmalıdır. İftardan sonrasına da dikkat edilmesi lazımdır." dedi.
Çetin, sahurda yenilmesi gereken yiyecekler içinde tavsiyelerde bulunarak, "Sahurda bol su tüketilmesi gün içerisinde daha rahat olmamıza yardımcı olur. Vücut açlıklara karşı dayanabilecek enerjisini kendinde bulur ama susuzluk biraz daha problem olabilir. Bu nedenle bol su tüketmenin faydası vardır. Yiyecek olarak sahurda yumurta, peynir ve zeytin tüketilmesi daha faydalıdır. Mümkün olduğunda yoğun tahıl besinlerinden uzak durulmasında fayda var. Pasta, börek, ekmek vb. yiyeceklerden mümkün olduğunca uzak durulması lazımdır. Protein ağırlıklı beslenmek gerekir. Yoğurt, peynir, zeytin ve yumurta gibi ürünlerin tüketilmesini tavsiye ediyoruz." ifadelerini kullandı.
“Sahurda sıvı tüketin”
Kalp rahatsızlığı olmadığı sürece sıvı tüketimine ağırlık verilmesi gerektiğini belirten Çetin, "Kişinin kalp hastalığı bulunmuyorsa diledikleri kadar su içmenin bir zararı yoktur. Van bölgesi için mevsimin geçiş dönemindeyiz. Hava sıcak değil serin bir hava var. İnsanlarımızın ciddi anlamda su sakıntısı yaşadıklarını düşünmüyorum. Ama suyu yemekten daha önemli görüyorum. Mineral dengesini daha önemli olduğunu belirtiyorum. Sahurda özellikle ceviz ve fındık tüketimi yapılmalıdır. Bu yiyecekler insanı uzun süre tok tutar." şeklinde konuştu.
"Ramazan kilo vermek isteyenler için bir fırsattır"
Ramazan kilo vermek isteyenler için büyük bir fırsat olduğunu belirten Yunus Çetin, sözlerine bir Japon bilim adamını örnek göstererek, "Ünlü bir Japon bilim adamı 115 yıl yaşamış. Uzun yaşamanın sırrını araştırıyormuş. En son bulduğu sonuç uzun yaşamanın sırrının az yemekten geçtiğini söylemiştir. Az yemek demek vücutta daha az toksin oluşumu demektir. Daha az toksin daha az serbest oksijen radikali demek bu da daha az hastalıklar demektir. Ramazan bu konuda gerçekten çok önemlidir. Açlık sürecinde vücut kendi kendini yeniliyor. Vücuttaki yaşlanmış ve zararlı hücreleri yok ediyor. Açlığın öyle bir özelliği de vardır. Bağışıklık sistemi çalışıyor. Bir şeyler başarmak istiyorsanız açlığı hissetmeniz lazım. Açlık zihnide açar. Ramazan dengeli beslenme yapıldığında bizler için çok büyük bir fırsattır." dedi.
“Otlu peynir mide ve bağırsak hastalıklarına neden olur”
Sahurda tuzlu yiyeceklerden uzak durulması gerektiğini belirten Çetin, "Otlu peynir yöremizde damak tadımıza hitap eden bir yiyecektir. İçindeki tuz miktarı yüksek olduğu için gün boyu susuzluk yapar. Birçok mide rahatsızlıklarının altında otlu peynir olduğunu düşünüyoruz. Tabi bununla ilgili detaylı çalışmalara ihtiyaç vardır. Otlu peynirin mide ve bağırsak problemlerine neden olduğunu belirtmek istiyorum. Bu nedenle otlu peyniri çok önermiyorum. Sahurda tuzdan mümkün olduğu kadar uzak durulması gerekir. Otlu peynirde bunların içinde gelir. Mümkünse damak zevkimizi başka yönlere çekelim. Bol su içmeye egzersize mineral dengesine köy yumurtası yemeye taze ev yoğurdu yemeye yoğunlaşmak lazım. Bu besinler mide ve bağırsaklar içinde gayet sağlıklıdır. Bunların faydalarını birkaç gün içinde vücudumuzda hissedebiliriz." şeklinde konuştu. (Sedat Karatay – İLKHA)