Diyanet İşleri Başkanlığınca başlatılan, 4-6 Yaş Kur'an Kursları'nda öğrenim gören minikler için mezuniyet etkinliği düzenlendi. Etkinlikte, Rabbini tanıyan ve cami yolunu bilen bir nesilden zarar gelmeyeceği kaydedildi.
Elazığ İl Müftülüğü tarafından Edibe Can Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen program, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Çatalçeşme Kur'an Kursu, Mescid-i Rahman Kur'an Kursu ve Hacı Osmaniye Kur'an Kursu öğrencileri anlamlı tiyatro gösteriminde bulunarak Hazreti Muhammed Aleyhisselama salat ve selam getirdiler. Minikler, tek tek ezberledikleri Kur'an surelerini de okudular.
Burada bir konuşma yapan İl Müftü Yardımcısı Muhammet Zahid Belek, düzenlediklerin program ve çalışmaların amacına değindi.
"Bu vatana, millete ve bu devlete, Rabbini, ahlakını, dinini, camisini, camisinin yolunu ve namazını bilen hiçbir nesilden zarar gelmez." diyen Belek, "Yeter ki biz onları iyi yetiştirelim. Benim çocuğum namaz kılmıyor, 10 yaşına geldi halen namaz kılmıyor ve 30 yaşına geldi halen namaz kılmıyor. Takkeyi çıkarıp kendimizi hesaba katmamız gerekiyor. Peygamber Efendimiz (s.a.v) Risalet ve tebliğ vazifesi dönemince 13 yılını Mekke'de geçirmiştir. Son 10 yılını da Medine'de geçirmiştir. 13 senesini Mekke'de geçirdiği zaman Kur'an'ın emir ve yasaklarına şöyle bir bakın. Namaz, oruç, haç ve zekât bunların hepsi hicretten ya kısa bir süre önce ya da hicretle birlikte Medine'de emir olunmuştur. Peki, Allah, haşa bilmiyor muydu? İlk gelen ayetlerle bize namazı farz kılamaz mıydı, kılabilirdi. Orucu farz kılamaz mıydı, kılabilirdi. Neden kılmadı; çünkü toplumun iki şeye ihtiyacı vardı. Birincisi itikat; ikincisi ahlak. İtikadı sağlam olanın ahlakı düzgün olur, ahlakı düzgün olanın ibadeti zaten arkasından gelir." ifadelerini kullandı.
"Yeni nesilleri ahlaklı yetiştirelim"
Belek, "Yeni nesilleri, gelecek nesillerimizi lütfen ama lütfen ahlaklı yetiştirelim. Allah hepimizi huzuruna çağırdığında, 'Niye doktor olmadın, niye mühendis olmadın.' demeyecek. Bunlarla bizi hesaba çekmeyecek, bunlar bizim dünyevi hesaplarımız olabilir. Bunda bir sakınca yok, ama neden doğru bir insan olmadığımızı ve neden kendisinin yolunda gitmediğimizi soracak. Evvela anne ve baba bundan sorumludur." şeklinde konuştu.
"En büyük ufkumuz ve sevincimiz bu çocuklardır"
Çocukların umut vadettiğini belirten Belek, son olarak şunları kaydetti:
"Şu grileşen, maddileşen dünyada en büyük ufkumuz ve sevincimiz bu çocuklardır. Bakınız, biz bu çocukların okuyuşlarına tebessüm ediyoruz. Bu kelamı bilen hiçbir çocuğun eline silah veremezsiniz, canlı bomba yapamazsınız, dinine, diyanetine, vatanına, milletine, ihanet eden gençler yetiştiremezsiniz. Ama bunlar olduğu sürece. Sahip çıkmalıyız ve onlar adına hiçbir zaman fedakârlıktan vazgeçmeyelim. Bir çocuk demek, Allah’ın size en büyük varlığı demek. En büyük zenginliğiniz evlattır. Bunu hiçbir zaman unutmayın. Paranız pulunuz bugün var, yarın yok, her şey mümkün. Ama bu çocuğun geleceğini sizler şekillendirmek zorundasınız. Biz şekillendirmek zorundayız."
Program, kurslara katılan öğrencilere verilen belgelerle son buldu. (Mustafa Daştan - İLKHA)