Dış Haberler Servisi

Venezuela'da muhalif lider Juan Guaido’nun halkı ve askerleri sokağa çağırmasından sonra başlayan darbe girişimi, başarısızlıkla sonuçlandı. Devlet Başkanı Nicolas Maduro, darbe teşebbüsünün bastırıldığını belirterek, darbecilerin cezasız kalmayacağını söyledi. 15 Temmuz darbe girişiminde Türkiye’deki darbecilere perde arkasından destek veren ve kaybeden ABD ise, Venezuela’daki darbe girişiminde kartları açıktan oynadı, ancak yine başaramadı.

Devlet Başkanı Maduro, başkent Caracas'taki devlet başkanlığı sarayı Miraflores'te Savunma Bakanı Vladimir Padrino ve Kurucu Meclis Başkanı Diosdado Cabello ile bir araya gelerek, "Ulusa Sesleniş" konuşması yaptı.

Nicolas Maduro, konuşmasının başında, darbe teşebbüsünü bastırması, sadakati ve disiplinli davranışı nedeniyle Venezuela ordusuna teşekkür etti.

Maduro, eski muhalif Leopoldo Lopez'in darbeyi yönettiğini belirterek, "Bugün sabah saatlerinde sosyal medyada, aşırı sağcı muhalif, faşist ve 18 yıldır bütün darbe girişimlerinde bulunan, ev hapsinden kaçan Leopoldo Lopez'in görüntüleri yayınlandı. Darbe teşebbüsünü özel olarak yönetiyordu ve daha sonra kendi kendini devlet başkanı ilan eden milletvekili Guaido, kaydettiği videoyla bir çağrı yaparak, askeri darbeye olan desteğiyle ortaya çıktı." dedi.

"ASKERLERİN YÜZDE 80'İ KANDIRILMIŞTI"

Çatışmaların çıktığı yere götürülen askerlerin kandırıldığını söyleyen Maduro, "Çatışmanın olduğu Altamira bölgesine getirilen askerlerin yüzde 80'i kandırılmıştı. Onlara çeşitli operasyonların yapılacağını söylediler ancak Leopoldo Lopez ve Juan Guaido'nun orada olduğunu gördüklerinde kandırıldıklarını anladılar." diye konuştu.

ABD'DEN DARBE GİRİŞİMİNE TAM DESTEK

ABD Başkanı Donald Trump başta olmak üzere birçok ABD’li yetkili, Venezuela’daki darbe girişimine destek mesajı yayımladı.

Darbe girişimine ilk mesajını sosyal medya hesabından paylaşan Trump, "Venezuela'daki durumu çok yakından takip ediyorum. ABD, Venezuela halkına ve onların özgürlüğüne destek veriyor." ifadesini kullandı.

ABD Başkanı, ayrıca Venezuela'daki duruma ilişkin Küba yönetimini suçlayarak, yaptırım uygulamakla tehdit etti. Trump, "Eğer Küba askerleri ve milisleri, Venezuela anayasasını mahvetme ve ölümlere sebep olma amacı güden tüm askeri ve diğer operasyonlarını derhal sonlandırmazsa, en üst düzeyde yaptırımlarla birlikte tam ve kapsamlı bir ambargo Küba adasına uygulanacaktır." değerlendirmesini yaptı.

POMPEO: MADURO, KÜBA’YA GİDECEKTİ RUSLAR BIRAKMADI

Trump’ın dışında ABD’li diğer yetkililer de darbeye destek mesajları yayımladı.

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Guaido ve taraftarlarına "Ulusal Meclis ve özgürlük sever Venezuela halkı, sizinle beraberiz. Amerika, demokrasi ve özgürlük Venezuela'da yeniden tesis edilene kadar yanınızda duracak." ifadesini kullandı.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da Twitter hesabından, "Bugün Geçici Devlet Başkanı Guaido Özgürlük Operasyonunu başlattığını duyurdu. ABD yönetimi Venezuela halkına demokrasi ve özgürlük çabalarında tam destek vermektedir. Demokrasi mağlup edilemez." açıklamasını yaptı.

Pompeo, Amerikan kanalı Fox News'e verdiği demeçte ise Maduro'nun, ülkeyi terk ederek Küba'ya gitmeyi planladığını ancak Rusların devreye girerek kendisini bu karardan vazgeçirdiğini iddia etti.

ABD'nin Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton da sosyal medya açıklamasında, Venezuela ordusuna çağrıda bulundu. Bolton, "Ordu anayasayı ve Venezuela halkını korumalı, Ulusal Meclis'in yanında durmalı. ABD, Venezuela halkının yanındadır." ifadelerini kullandı.

Bolton ayrıca Beyaz Saray’da gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Venezuela’da yakın zamanda bir yönetim değişikliği umduklarını belirterek, “Bir süredir Maduro’dan sonraki gün yapacaklarımız konusunda planlama yapıyoruz.” dedi.

BREZİLYA, ARJANTİN, ŞİLİ VE PARAGUAY DA DARBEYİ DESTEKLEDİ

Güney Amerika ülkelerinden Brezilya, Arjantin, Şili ve Paraguay’ın Devlet Başkanları da Venezuela'da darbe girişiminde bulunan Juan Guaido'ya desteğini bildirdi.

Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, darbe teşebbüsünün "demokratik bir geçiş süreci" olduğunu savundu.

Arjantin Devlet Başkanı Mauricio Macri, Guaido'ya desteğini bildirerek, şu ifadeleri kullandı: "Daha önce hiç olmadığı kadar Venezuela'da demokrasiyi destekliyoruz. Umarız ki, bu demokrasinin tekrar inşası için belirleyici bir an olur. Venezuelalılar'ı acı çekmeye ve korkuya götüren uzun ıstırap umarız sona erer ve özgürlük, sağduyu ve büyüme dönemi başlar." paylaşımını yaptı.

Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera, Guiado'yu "devlet başkanı" olarak niteleyerek, "Maduro diktatörlüğü barışçıl bir güçle ve anayasa çerçevesinde sona ermeli. Özgürlük, demokrasi, insan hakları ve Venezuela'da ilerleme bu şekilde tekrar tesis edilebilir." görüşünü paylaştı.

Paraguay Devlet Başkanı Mario Abdo Benitez de "Cesur Venezuela halkı, senin zamanın geldi" ifadesiyle darbeye desteğini açıkladı.

KÜBA VE BOLİVYA'DAN VENEZUELA HÜKÜMETİNE DESTEK

Küba ve Bolivya ise darbe girişimine karşı mevcut hükümetin yanında olduklarını bildirdi.

Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel ve Bolivya Devlet Başkanı Eva Morales, Twitter üzerinden yaptıkları açıklamalarda, Maduro hükümetine destek verdiklerini belirtti.

Diaz-Canel, "Ülkeyi şiddet sarmalına sokmayı amaçlayan bu darbe hareketini şiddetle reddediyoruz. Venezuela'nın cadde ve sokaklarında terör yaratmayı amaçlayan silahlı grupların girişimini kınıyoruz. Venezuela halkının yanındayız." ifadelerini kullandı.

Morales de "Venezuela'daki yabancı çıkarlara hizmet eden darbe girişimini kınıyoruz. Kardeş Maduro ve dost Venezuela halkının yanındayız." değerlendirmesinde bulundu.

MUHALİF LİDER LOPEZ İSPANYA BÜYÜKELÇİLİĞİNE SIĞINDI

Öte yandan darbe girişimiyle ev hapsinden serbest bırakılan Voluntad Partisinin eski Genel Başkanı Leopoldo Lopez'in İspanya'nın Caracas Büyükelçiliğine sığındığı bildirildi.

İspanya hükümetinden yapılan açıklamada, eski muhalefet lideri Lopez ve ailesinin önceki gece büyükelçiliğe gittiği belirtildi.

Şili Dışişleri Bakanı Roberto Ampuero da Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Lopez ve ailesinin kendilerine sığınma başvurusu yaptıktan sonra İspanya'nın Caracas Büyükelçiliğine gitmeye karar verdiğini ifade etti.