Muhsin Şenol-DOĞRUHABER

Tek suçları genç yaşta nikah kıyarak evlenmek olan genç evliler adalet bekliyor. Yasa gereği erken yaşta evlendikleri gerekçesiyle eşleri, cinsel istismar suçuyla cezaevine atılan kadınlar, eşlerinin biran önce salıverilmesini ve bu yaşadıkları mağduriyetin son bulmasını istiyor. Geçtiğimiz aylarda meclise giderek milletvekilleriyle ve son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen mağdur aileler seçim sonrası için mağduriyetlerinin halli için söz almışlardı. Genç evlilik mağduru binlerce aile şimdi verilen sözlerin tutulmasını ve hükümetin ‘Erken yaşta evlilik’le ilgili yapacağı kapsamlı düzenlemeyle mağduriyetlerin topyekûn çözüme kavuşturulmasını bekliyor. 

Genç Evlilik Mağdurları Platformu adına konuşan Tutku Şendil, "15 yaşında severek evlendim 17 yaşında ise ailemin de rızasıyla resmi nikah kıydık. Kızım 1,5 yaşındayken eşim cezaevine girdi. Biz tecavüzcü suçlamasını kabul etmiyoruz” dedi.

ARTAN BOŞANMALARIN SEBEBİ OLARAK GÖRÜLÜYOR

İstanbul Sözleşmesi’nden dolayı boşanmaların arttığı ifade ediliyor. ‘Kadının beyanı esastır’ ilkesiyle mahkemelerde kadınları her halükarda haklı görenler, on binlerce erkeğin de aylarca evinden uzak kalmasına neden oldu. Bu uzaklaşmalar sonucunda ailelerin sorunları mahkemelere taşındı ve netice boşanmaların sayısı arttı. Boşanmaların artmasındaki en büyük etkenlerden biri de yine İstanbul Sözleşmesi’nin bir gereği olarak aile mahkemelerinde arabuluculuk sistemini uygulanamamasıdır. Zira sözleşmede tarafların barıştırılması istenmiyor aksine en ufak olayda kolluk kuvvetlerine ya da adli makamlara başvurarak boşanmaları adeta tavsiye edilmektedir. Kadınların kusurlu olduğu açık bir şekilde ispatlanmasına rağmen yine İstanbul Sözleşmesine dayanarak kadını haklı anlayış erkeğe süresiz nafaka cezası vermesi de boşanmaların artmasına sebep olan bir diğer madde olarak gösteriliyor. Bir gün bile evli kalan çiftler mahkemeye gittiklerinde hakimler erkeğin bir kusuru olmamasına rağmen ömür boyu nafaka ödemesine hükmediyor. Tüm bunların sonucunda TÜİK tarafından derlenen bilgilere göre, son 10 yılda evlenen çift sayısı gerilerken boşanan çift sayısında ise yüzde 28,9 artış görüldü. Buna göre son 10 yılda boşanan toplam çift sayısı 1 milyon 218 bin 458'e ulaştığı görüldü.

“KIZIM BİR BUÇUK YAŞINDAYKEN HAKKIMIZDA DAVA AÇILDI”

Genç yaşta evlendiği için eşi cezaevine giren ve 4 yıldan beri türlü zorluklarla karşılaşan Tutku Şendil, “Ben eşimle evlendiğimde 15 yaşındaydım, tarih 2010 yılıydı. Evden kaçtığım için annem şikayette bulunmuştu. Daha sonra ailelerimizi ikna ettik ve annem şikâyetini geri çekti. Ardından 17 yaşında ailemin rızasıyla resmi nikah kıydık. Resmi nikah kıydığımızda ben kızıma hamileydim. Kızım bir buçuk yaşındayken ise hakkımızda dava açıldığını öğrendik. Toplamda dört duruşmaya gittik ve her seferinde ailem şikayetçi olmadıklarını söyledi. Eşimi gece dört buçukta eve baskın yaparak cezaevine götürdüler. Eşim içeri girdikten sonra zorluklar da başladı. Ev bizimdi çok şükür ama kızıma mama alamayacak duruma geldim. Bir ara kızımı komşulara bırakarak çalışmaya başladım. Ama bu şekilde de çok zor oluyordu. Şuan devletin verdiği 500 lira ile geçimimi sağlamaya çalışıyorum” ifadelerini kullandı.

“KIZIM BABASININ AYAKLARINA KAPANIP GİTMEMESİ İÇİN YALVARDI”

Eşinin dört seneden beri cezaevinde olduğunu anlatan Şendil, “İki hafta önce Zonguldak Açık Cezaevine geçti. Geçtiğimiz günler de ise ziyaretimize geldi. Maddi durumumuz olmadığı için İstanbul’dan Zonguldak’a gitmek zor oluyordu. Bu yüzden kızım bazen 3 ay babasını görmüyordu. Dört yıl aradan sonra ilk defa eşim eve geldi. Kızım çok sevinçliydi. Tabi gideceği gün morali çok bozuldu. Sinir krizleri geçirmeye başladı. İki defa bayıldı. Biz onu ‘baban işe gidecek’ diye ikna etmeye çalıştık. Ama kızım babasının ayaklarına kapanıp gitmemesi için yalvardı. Eşim o an kaçmayı bile düşündü. Ama daha büyük sorunlar çıkmaması için tekrar geri döndü. Kızım bir haftadır kimseyle konuşmuyor. Ağzından laf alamıyoruz” dedi.

“25 YAŞINDA BİR ANNEYİM VE EŞİMİ ÇOK SEVİYORUM”

Yaşadıkları sürecin çelişkilerle dolu olduğunu ifade eden Şendil sözlerini şöyle noktaladı: “ Bazı arkadaşlarımız yaşanan sürece dayanamayıp intihar etti. Cezaevine girenlerin bazıları ise içerde intihar etti. Ayrıca resmi nikahlı eşim tecavüzcü diye içeriye atıldı. Biz bu suçlamayı kabul etmiyoruz. Eşimin psikolojisi bozulmuş, ‘ben bunu kızıma nasıl açıklayacağım’ diyor. Yani yıllarca resmi nikahlı yaşayan, birbirini severek evlenenleri nasıl olurda çocuk istismarından cezaevine koyarsanız. Ben 25 yaşında bir anneyim ve eşimi çok seviyorum.”