Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanlığı tarafından düzenlenen basın açıklamasında, şimdiye kadar ödenmeyen 2018 yılı pamuk destek primlerinin derhal ödenmesi çağrısında bulunuldu. Geçen sene girdi maliyetleri ve kötü hava koşulları nedeniyle çiftçinin olumsuz etkilendiği ve yeni ekilen pamuk tarlaları için de desteklemelerin bir an önce ödenmesi gerektiği ifade edildi.
Ziraat Odası Başkanlığı adına basın açıklamasını, Şanlıurfa İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Hikmet İpar, okudu.
İpar, "Bilindiği gibi çiftçilerimiz girdilerin yüksekliği ve ürün fiyatlarının düşüklüğü yüzünden ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Son zamanlarda bu durum doğal olarak pamuk ürününü de etkilemiş, maliyetler yükselmiş, ancak bu aynı oranda pamuk fiyatlarına yansımamıştır. Bütün olumsuzluklara rağmen çiftçilerimiz yüksek verim almış ve üretimi terk etmemiştir. Türkiye'de üretilen pamuğun yarısına yakınını üreten bölgemizde pamuk tarlalarının hazırlanması dönemi gelmiştir. Çiftçilerimiz mazot, gübre ve tohuma olan ihtiyacı gidermek adına belli bir öz kaynağın olması gerekmektedir. Geçtiğimiz sezon, çiftçilerimizin girdi maliyetleri ve kötü hava koşulları nedeniyle yaşadığı olumsuzluklar bunu mümkün kılamamıştır. Bu nedenle çiftçilerimizin maddi desteğe ihtiyacı olduğu bu dönemde şimdiye kadar ödenmemiş olan pamuk destek primlerinin derhal ödenmesi gerekmektedir." dedi.
"Geçen sene yaşanan kuraklık çiftçiyi beş sene geri götürdü"
İpar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu konuyla ilgili Şanlıurfa Ziraat Odaları, Ankara'da bir dizi çalışmada bulunmuş, bunun neticesinde bütün yetkililerden bu taleplerde bulunmamız hâsıl olmuştur. Bu talebimiz sadece çiftçilerimiz için değil, Şanlıurfa ekonomisinin canlılık kazanması için de önemli bir etkendir. Bununla birlikte bu desteklerin zamanında ödenmesi çiftçilerimizi yeni bir faiz yükü altına sokmaktan da kurtaracaktır. 2019 hasat sezonu yaklaşırken, çiftçilerimizin ürünlerini piyasa değerinde satabilmesi için daha önce haziran ayı sonunda açıklanan hububat taban fiyatları, Türkiye'de ilk hasadın yapıldığı Şanlıurfa'da hasat öncesi, yani mayıs ayı içerisinde açıklanması çiftçilerimizin menfaatinedir. Açıklanacak olan bu fiyatın piyasa şartları düşünülerek çiftçilerimizin memnun edecek bir düzeyde olmasını beklemekteyiz. Girdi fiyatlarının yüksekliği, ürün fiyatlarımızın düşüklüğü, bizleri zirai borçlarımızı ödeyememe durumuna getirmiştir. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız kuraklık bölge çiftçisini ekonomik olarak 5 yıl geriye götürmüştür."
"Çiftçimizin sorunlarını çözmeli ve tarlada tutmalıyız"
Çiftçilerin sorununun çözülmesi ve çiftçinin tarlada tutulması gerektiğini ifade eden İpar, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin her tarafındaki çiftçilerin temel sorunu olan gübre, mazot, tohum ve zirai ilaç fiyatları döviz kurunun yükselmesine endeksli olarak artmıştır. Kur, yüzde 26 civarında geriledi, ancak girdi fiyatları düşmedi. Kurda meydana gelen düşüşler özellikle gübre, yem, elektrik ve ilaç fiyatlarına yansımadı. Bunları atlatabilmemiz için muhakkak suretle üreticiyi desteklememiz, maliyetleri aşağı çekerek ucuz gıdaya ulaşmamız, çiftçimizin sorunlarını çözmemiz ve tarlada tutmamız lazım. Yani yelkenleri tarıma çevirmeliyiz. Üretimi sağlayamaz, çiftçilerimizi tarlada tutmazsak bu pahalılık sürer. Acilen üretici maliyetlerinin düşürülmesi ve tarımda girdi fiyatlarının makul seviyeye çekilmesi gerekmektedir. Bütün bununla ilgili olarak Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanımız Sayın Şemsi Bayraktar, hükümetimize bir rapor sunmuştur. Bu raporun kabul görmesi ve taleplerimizin karşılanmasını umut ediyoruz." (Ramazan Şefkatlı-İLKHA)