Son günlerde doların hızlı yükselişi birçok sektörü olumsuz etkilediği gibi kuyumculuk sektörünü de ciddi anlamda olumsuz etkiliyor. Geçen haftadan beri yükselişine devam eden altının gramı 246 TL'yi buldu. Çeyrek altın 400 TL ve Cumhuriyet altını ise bin 642 TL'den işlem görüyor.
Altın piyasasındaki dengesizlik nedeniyle kuyumculuk sektöründe büyük bir durgunluğun yaşandığını belirten Gaziantep’teki sektör temsilcileri, vatandaşların mecbur kalmadıkça altın almadıklarını ve bu durumun kendilerini olumsuz etkilediğini söylediler.
Altın fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle zor günler geçiren kuyumcu esnafı, son zamanlarda eskisi kadar satış yapamamaktan dert yanarak, satışlarının ciddi oranda düştüğünü ve iş yapamaz hale geldiklerini belirttiler.
Yeni evlenen çiftlerin ağır takılar yerine artık alyans ve birkaç yüzük almayı tercih ettiği, düğünlerde çeyrek altın yerine gram altınların revaçta olduğunu belirten kuyumcu esnafı, uluslararası piyasalarda gelişen olaylar yüzünden döviz, altın ve değerli metallerdeki yükselmelerin Türkiye'ye olumsuz yönde tesir ettiğini ifade ettiler.
"Altının yüksek olması satışlarımızı ister istemez olumsuz etkiliyor"
Altının her geçen gün yükseldiğini belirten Enver Babaoğlu, "Çin'in çok büyük miktarda bir altın çekme hevesi başladı. ABD'ye karşı Rusya, Çin İran, Türkiye ve birkaç ülke daha bu şekilde cephe aldı. Dünya kuruldu kurulalı altın devamlı yükseliştedir. Ama buna rağmen yatırım yapmak isteyen insanlara altına yönelmelerini tavsiye ederim. Doları alırsınız ve Allah korusun bir yangında doları kaybedersiniz. Ama altına hiçbir şey olmaz. Bundan dolayı da uzun vadeli düşünmek gerekir. Her zaman için altına yatırım yapmak lazım. Altının yüksek olması satışlarımızı ister istemez olumsuz etkiliyor. Ama bir müddetten sonra halkımız da alışıyor. İhtiyacı olan mecburen altın alıyor. Düğün zamanı geldi. İnşallah bayramdan sonra işlerimizin açılmasını bekliyoruz. Şu anda satışlarımız normalin altında gidiyor. Ama inşallah bu ileride daha iyi olur." dedi.
"Altın daha da yükselecektir"
Altın ve doların hızlı yükselişinin diğer sektörleri olduğu gibi kuyumculuk sektörünü de olumsuz yönde etkilediğini belirten Nuri Dağlı, "Şu an altın yükseliştedir. Altın daha da yükselecektir. Altın bundan üç ay önce 270 TL'yi gördü. 270 TL'den tekrar aşağıya düştü. Ama tekrar bu rakamları görecek. 300 TL'ye kadar çıkar. Bundan dolayı da işlerimiz sakin geçiyor. Satışlarımız oluyor olmuyor değil. Altın lazım olan mecburen alıyor. Lazım olmayan artık bekliyor. Borcu olanlar da beklemek zorunda kalıyor." ifadelerini kullandı.
"Piyasada pek fazla hareketlilik olmuyor"
Dolar ve altının bayağı bir yükselişe geçtiğini belirten Dağlı, "Bu dünya ekonomisidir ve buna hiç kimse müdahale edemiyor. Bu dünya borsası olduğu için dolar ile altın birbiriyle yarışıyor. Bundan dolayı da yükselişe geçiyor. Doların yükselmesi piyasayı bağlıyor, piyasa duruyor. Herkesin işi dolar ile olduğu için dolar yükseldikçe vatandaşımız daha çok zarar görüyor. Piyasada pek fazla hareketlilik olmuyor. Ödemelerde tekrar zorluk yaşanıyor. Dolar yükseldikçe vatandaş daha çok zarara giriyor. Doların bu şekilde yükselmesi iyi değil. Satışlarımız eskisi kadar değil. Altın fiyatlarının yükselmesinden dolayı satışlarımızda düşüş var. Altın ihtiyacı olan mecburen alıyor, ama genel itibari ile satışlarımız düşük geçiyor. Ama altın şu anda yatırım amaçlı iyidir. Vatandaşların yatırım amaçlı altın almalarını tavsiye ederim ve en azından paraları TL veya dolar olarak kalacağına altın olarak kalması daha uygun olur." şeklinde konuştu.
Sürekli artan altın fiyatlarının vatandaşı olduğu kadar kuyumcu esnafını da olumsuz etkilediğini dile getiren Hasan Elmas da fiyatların yükselmesiyle birlikte vatandaşların mecbur kalmadıkça altın almayı ertelediğini belirtti.
"Müşteri ve satıcı var ama piyasada nakit yok"
Elmas, şöyle konuştu:
"Altının dünya üzerindeki değeri şu anda stabil olarak seyretmektedir. Ama dövizden kaynaklı olarak altın yükseliyor. Altın ülkemizde dolara endekslidir. Dolarda şu an yüksek. Bu da TL'nin değerini etkiliyor. Dolardan kaynaklı bir yükselme var. Bu da beklenen bir gelişmedir. Şu anda Çin ve Rusya'da çok ciddi anlamda altına yönelme var. Ellerindeki altın rezervlerini dolar rezervini altına çevirmek için adımlar atıyorlar. Bu yüzden şu anda dolardan kaynaklı yükselişin yanında altının dolar karşısındaki değerinin yükselmesiyle yeni bir yükselme trendi de bekleniyor. Ülkemizde malumunuz ekonomi çok dar boğazda. Biz de çok etkileniyoruz. Özellikle alım gücünü çok fazla etkiliyor. Zaten piyasada para sıkıntısı var, alım çok sıkıntılı. Bir de bu yükselme daha çok kötü etkiliyor. Aslında altına talep çok fazla ve arz da çok güzel. Artık eskisi gibi değil, altında çok çeşitlilik var. Müşteri var, satıcı var, ama piyasada nakit yok. Nakit belli ellerde toplanmış. İnsanlar kredi kartının içerisinde boğulmuş. Nakit piyasaya düştüğü an biz boş vakit bulamayız, satışlarda patlama olur. Ama şu an Türkiye'deki tek sıkıntı nakit sıkıntısıdır."
"Dolar ve Euro yükseldikçe altında yükseliyor"
Altın fiyatlarının yükselmesinin satışları düşürdüğünü, bu durumun da kendilerini olumsuz etkilediğini belirten Burak Babaoğlu ise "Altın her zaman bir yükseliştedir. Yani 3 puan yükseliyor, 4 puan düşüyor ve 5 puan tekrar yükseliyor. Yani her zaman bir yükseliş var. Vatandaşın altından vazgeçmemesi lazım. Uzun vadede en doğru yatırım her zaman için altındır. Bu her zaman için de böyledir. Altının yüksek olması satışlarımızı biraz etkiliyor, ama vatandaş bu fiyata alıştığı zaman tekrar altın satışlarımızın eski seviyeye döneceğini düşünüyorum. Şu anda altının bu fiyatı sevdiğimi düşünüyorum. Ama bu, 'altın yükselmeyecek' demek değildir. Mutlaka altın tekrar bir yükselecektir. Sonuç itibariyle altın Dolar ve Euro'ya bağlı. Dolar ve Euro yükseldikçe altın da yükseliyor. Vatandaşın alım gücü ciddi oranda sıkıntılı. Zaten çarşıya baktığımız zaman insanların sayısından bunu anlayabiliyoruz. Altın almayı bekleyen bir kitlenin olduğunu düşünüyorum. Ama fiyatların bu şekilde güzel yüksek olması buna izin vermiyor. Ama ne olursa olsun hiçbir zaman için altından vazgeçmemek lazım." diye konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)