Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Diyarbakır'da düzenlenen "Ahlak ve Adalet Rehberi Hazreti Muhammed" temalı etkinliğe katılan HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Zekeriya Yapıcıoğlu oğlu, Güney Kürdistan'dan gelen Yeggırto'nun eski Milletvekili Ömer Abdulaziz, insanların, Peygamberler etrafında toplanabilmeleri durumunda bütün insanlığa hizmet edebileceğini kaydettiler.
Etkinlikle ilgili duygu ve düşüncelerini paylaşan Yapıcıoğlu, insanlığın adalete, barışa ve huzura muhtaç olduğu günümüzde böylesi etkinliklerin büyük bir önem taşıdığını vurguladı.
Huzuru bulabilmek için ilahi navigasyona uyulmasının şart olduğuna değinen Yapıcıoğlu, Hazreti Muhammed'in bir navigasyon aracı gibi insana yolunu gösterdiğini vurguladı.
Yapıcıoğlu, "Bu sene, yine bir nisan ayında yine bir bahar mevsiminde yine bir kutlu doğum ikliminde Peygamber sevdalıları alanı doldurdu. Bu programı tertip edenlere ve bunu kitlelere ulaştıran sizlere ve bu meydanı dolduranların hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Gerçekten büyük bir etkinlik. İnsanlığın adaletten bu kadar uzaklaştığı, karanlığa düştüğü bu çağımızda Hazreti Peygamberin ahlak ve adaletine ihtiyacı zirve yaptığı bu dönemde böyle bir program çok anlamlı." dedi.
İnsanlığın şu anda bir arayış içerisinde olduğunu dile getiren Yapıcıoğlu, "Adalet ve huzur arıyor. Kimseden korkmadan, kimseye muhtaç olmadan, başı dik bir şekilde, şerefiyle onurlu bir şekilde yaşamak istiyor. Kardeşlik istiyor, huzur istiyor. Eşitlik, adalet istiyor. Fakat bunu nasıl bulacağını bilmiyor. Allahu Teala, sonsuz ilmiyle Hazreti Adem zamanı, hatta ondan öncesini ve kıyamete kadar geçecek olan süreyi hem geçmişi hem geleceği aynı anda görebilen zati Zülcelal, onun kullarının ne aradığını da biliyor. Ve onların bu aradıklarını nerede bulacaklarını da göstermiştir. Onlara kitaplar göndermiş. Ve en son gönderdiği kitabı da son Peygamber Hazreti Muhammed (s.a.v.) ile göndermiştir. Bir navigasyon aracı gibi insana yolunu gösteriyor. Varmak istediği hedef neyse oraya nasıl ulaşacağını çok güzel tarif ediyor." ifadelerini kullandı.
"Huzuru bulabilmek için ilahi navigasyona kulak vermemiz lazım"
"Fakat maalesef insanlar bugün o ilahi mesaja kulağını tıkamış durumda." diyen Yapıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnsanları saptırmak isteyen, onları kendine köle yapmak için yoldan şaşırtmak isteyenlerin kulağına fısıldadığı yönlere sapıyor. Bu da bugün içinde bulunduğumuz durumu getiriyor. Yani zulüm artıyor, haksızlıklar artıyor. Her tarafta gözyaşı akıyor, insan kanı akıyor ve bir türlü insanlık huzur bulamıyor. O huzuru bulabilmek için ilahi navigasyona kulak vermemiz lazım. Nedir o? Resulullah'ın (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bizlere getirmiş olduğu mesajdır. Allahu tealanın kitabı ve onun pratiği ile bize gösterdiği yol, yani onun sünneti. İnsanlık bu ikisine tutunduğunda inşallah yolunu bulacaktır. Bu gibi programlar o yolun gerekliliği ile ilgili olarak bir farkındalık oluşturma, belki yeniden rotadan çıkan yoldan sapan insanlara yeniden bir rota çizme, 'Hedefinizi unutmayın, hedefinize hangi yoldan gideceğinizi de bilin.' diye bir hatırlatmadır. Bu anlamda bu programı düzenleyenlere tekrardan teşekkür ediyorum. Bu vakıf, çok büyük işler başarıyor. Ben öyle inanıyorum ki şu meydanlardaki kalabalıklar ve bizleri ekranları başında izleyen veya izleyecek olanlar bu konu üzerinde bir daha düşünürlerse o zaman huzura giden adalete giden yolu bulma konusunda bir katkısı olacaktır diye düşünüyorum."
"Birlik olmanın yolu birbirimize karşı adil olmaktan geçiyor"
Yapıcıoğlu, son olarak şunları kaydetti:
"Eğer biz yeniden birlik olabilirsek islam ümmeti olarak, o zaman bizi yemek için bizi yutmak için adeta sırada bekleyenlerin hevesleri kusraklarında kalacaktır. Birlik olmanın yolu birbirimize karşı adil olmaktan geçiyor. Eğer ahlak ve adaletini örnek alıp, Peygamberimizin izinden gidersek İnşallah o zaman birlikte gelecektir. Hem ulemaya hem de umeraya, yani hem amirler, yöneticiler sınıfına, siyasetçilere hemde alimlere belki düşen en büyük görev budur. Beygamberin izinde onun sancağının altında, onun sünnetinin etrafında birleşmek, bir araya gelmek ve böylece kurtuluşa ermek, kurtuluşa erdikten sonra kurtuluş gözleyen, gözü bir kurtarıcı bekleyen diğer bütün mazlum ve mağdurları da inşallah kurtuluş yoluna iletmek konusunda muvaffak olabileceğiz ve hepsinin kurtuluş ümidi haline gelebileceğiz."
"Kürd halkının Hazreti Muhammed'in etrafında toplanabileceğini gösteriyor"
Güney Kürdistanın Süleymaniye kentinden etkinliğe katılan eski Milletvekili Ömer Abdulaziz ise din, dil ve ırk gözetmeksizin insanların ancak Hazreti Muhammed'in etrafında birleşeceğini kaydetti.
Abdulaziz, "Öncelikle bütün katılımcıları tebrik ederim. Bütün peygamber sevdalılarını toplayan kişilere teşekkür ederim. Bu milyonluk toplum, bize Kürd halkının Hazreti Muhammed'in etrafında toplanabileceğini gösteriyor. Bu bütün Kürd halkı için onların Peygamberinin Hazreti Muhammed olduğuna açık bir mesajdır. İslam dinine sahip çıktıklarını gösteriyor. O islam dini ki yıllar boyunca kaç millet toplamıştır. Bu etkinlik, bize şu mesajı veriyor ki; islam dini barış dini, birlik dini ve beraber yaşama dinidir. Şu anda burada görüyoruz, Tanzanya'da Kürdistan'a kadar Arap, Fars, Kürd, Türk büyük bir sayıda halk katılmıştır. Bizler bu islami mesajla bütün müslüman halkları insan olarak toplayabiliriz. Çünkü Allah'ın apaçık mesajı ve kendi aslı üzerine kalan mesajı, İslam'ın mübarek mesajıdır. Şöyle ki bütün büyük Peygamberlerin mesajlarının kısaltılışıdır. Peygamber, insaların beraber yaşamaları için gelmiştir." diye konuştu.
"İnsanlar, Peygamberler etrafında toplanabilseler bütün insanlığa hizmet edebilirler"
Konuşmasının devamında Abdulaziz, şöyle konuştu:
"Eğer insanlar, Peygamberler ve mesajları etrafında toplanabilseler bütün insalığa hizmet edebilirler, barışı tesis edebilirler, bütün insanlık arasında aşırıcılığı, kardeş öldürmeyi ve insanlığa karşı olmayı kaldırabilirler. Örgütlerimiz farklı olabilir, fakat İslam'ın mesajı hepsini toplayabilir. Çünkü İslam'ın mesajı insanlığa hizmet etme mesajıdır, değerlere hizmet etme mesajıdır. Hepimizin malumudur bu zamanda insanların barış, birlik ve beraber yaşamaya ihtiyaçları vardır. Diğer beşeri mesajlar, bu şeyi mümkün kılamazlar." (Muhammed Said Aksoy – İLKHA)