Sağlık-Sen Batman Şube Başkanı Maruf Yalçın, 28 Nisan "Sağlık Çalışanlarına Şiddete Hayır Günü" dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, sağlık çalışanlarının insanların sağlığı için mücadele ettikleri ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin kabul edilemez olduğu belirtildi.

Sağlıkta yaşanan şiddettin toplumdaki şiddetin bir parçası olduğunu vurgulayan Yalçın, Türkiye'de kamu ve özel sektörde bir milyondan fazla sağlık çalışanının, vatandaşların sağlığı, mutluluğu ve yaşam kalitesi için gece gündüz gayret göstermekte olduğunu aktardı.

Yalçın, "Sağlık çalışanları görevlerini yaparken mesleki gereklilik, yasal ve vicdani sorumluluklarının yanında, insanı her şeyin önünde tutan temel ahlaki anlayışla hareket etmektedirler. Nihayetinde her sağlık çalışanı, amacının hastanın sağlığına kavuşmak olduğunu bilir ve hastadan da bunu yapacak olan kişinin sağlık çalışanları olduğunu unutmamasını bekler. Dolayısıyla hastaların veyahut yakınlarının, sağlık çalışanlarına karşı her hal ve şartta empati, hoşgörü ve iyi niyetli yaklaşım içinde davranış göstermeleri, genel beklenti olmasının ötesinde, ahlaki bir zorunluluktur." dedi.

Şiddet olayların faillerinin genelde hasta ve hasta yakınları olduğuna dikkat çeken Yalçın, "Buna rağmen öteden beri tanık olduğumuz ancak son dönemde artış gösteren sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olayları bizler gibi toplumumuzun tüm fertlerini derinden etkilemekte, üzmektedir. Üzüntümüzü daha da artıran ana faktör ise şiddet olaylarının faillerinin genelde hasta ya da hasta yakınları olmasıdır. Öyle ki sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin bazen ölümle sonuçlandığı bile olmaktadır. Büyük bir uzmanlık ve vicdani sorumluluk ile kendisine ya da sevdiklerine şifa sunmaya çalışan insanlara şiddet göstermek kabul edilecek bir durum değildir." ifadelerini kullandı.

Şiddeti uygulayanın yanında kar kalmaması gerektiğini belirten Yalçın, "Şiddetin mazereti olmadığı gibi küçüğü, büyüğü, hafifi ağırı da olamaz; şiddet şiddettir, kınanmayı, üzerine gitmeyi ve yapanın yanına kar bırakmamayı gerektirir. Bunun için de başta kamu olmak üzere toplumumuzun tüm fertlerine büyük görevler düşmektedir. Susmak, sessiz kalmak, görmezden gelmek, önemsememek bir anlamda şiddeti onaylamak anlamı taşıyacaktır ki bu durum geleceğimiz açısından çok daha büyük sorun demektir. Şiddetle mücadele, yasal ve kurumsal mekanizmalardan önce, ahlaki ve vicdani zeminlerde kendine yer bulmalıdır; sağlık çalışanının her şeyden önce insan olduğu, can taşıdığı, onur ve izzet sahibi olduğu asla ve kata unutulmamalıdır." şeklinde belirtti.

Sağlık-Sen olarak sağlık çalışanların her zaman yanında olduklarını belirten Yalçın, açıklamasında son olarak şu ifadelere yerdi:

"Sağlıkta şiddet, şiddet uygulanan sağlık çalışanını doğrudan etkilediği gibi tüm vatandaşlarımıza sunulan hizmet kalitesini de etkilemektedir. Bir hekimin veya sağlık çalışanının, 'şiddet görürüm' korku ve endişesiyle hareket etmesinden daha kötü bir durum olamaz. Maalesef zaman zaman yaşanan trajik şiddet olayları, sağlık çalışanlarını bu psikolojik ortama sürüklemektedir. Yapılan araştırmalar, sağlık çalışanlarına şiddetin istisna olmadığını çok net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bugün ülkemizde sağlık çalışanlarının yüzde 86,8'i sözel, psikolojik ya da fiziki şiddete maruz kaldığını ifade etmektedir. Acil servis çalışanları arasında bu oran çok daha yüksektir; görevini yaparken şiddetle karşı karşıya gelme endişesi taşıyan acil servis çalışanlarının oranı yüzde 97,4'tür. Elbette sağlık çalışanlarına şiddet, sadece ülkemizde yaşanan bir durum da değildir. Tüm dünyada sağlık çalışanlarına yönelik şiddet artıyor. Şiddet kültürünün yaygınlaşmasının bütün toplumun huzur ve güvenliğini tehdit ettiği açıktır." (İLKHA)