Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları;
 
Bu seçimin kendi sosyolojisi var, kendi şartları  var. Onun içinde değerlendirilmesi lazım. Seçimde adaylar yarışmadı bunu hepimiz  biliyoruz. Dolayısıyla adaylardan biri kaybetti biri kazandı diye değerlendirmek  çok sağlıklı olmaz.
 
Ben kaybedilmiş bir seçimi, kazanmak için uğraşacak  bir insan değilim. Bu makamların daha fazlasını gördüm daha fazlasında sorumluluk  aldım. Benim hassasiyetim, bizlere verilen oyların yerli yerine gidip  gitmediğinden emin olmak. Bunun için çaba gösterdik.
 
Düşünün birbirine eşit oy almış iki aday var. Oylar  yüzde 10 kadar, 850 bin oy sayılıyor ve 15 bin oy bizim lehimize yeniden  kazanılmış oluyor. Halbuki kaybeden de kazanan da aynı olması lazım. Eğer hata  varsa, iptal oy varsa bunların eşit olarak değerlendirilmesi lazım. Bu bile başlı  başına farkın 29 bin 500'den 13 bine iniyor olması sadece 850 bin sayılan oyda  bunun gerçekleşmiş olması, 8,5 milyon oyunsayıldığında, basit bir kıyasla ne  olacağını ortaya koyuyor. Dolayısıyla bu seçimle ilgili insanların kafasında hiç  yok olmayacak bir soru işareti olmuştur. Bütün bunlar geride kaldı. Hukuki bir  süreç Yüksek Seçim Kurulu'nda devam ediyor. Bize düşen onun sonucunu beklemek ve  ondan sonra da herkes işine gücüne bakacak.
 
Seçimler geride kaldı. Bundan sonra şehrin güzelliği  için İstanbul'un marka değerinin yükselmesi için daha yaşanılır bir şehir haline  getirilmesi için yapılacak çalışmaları izleyeceğiz, takip edeceğiz. Konumumuz ne  olursa olsun elimizden gelen katkıyı sağlayacağız.