Sahabeler şehri Diyarbakır, bir kez daha tarihi bir güne şahitlik ediyor. Nevroz Parkı Miting Alanı'nda "Hazreti Peygamberi Anlama ve Sünnetini Yaşama" etkinliğine katılan yüzbinler, Peygambere olan sevgi ve özlemlerini haykırıyorlar.
Programda bir konuşma yapan Peygamber Sevdalıları Vakfı Onursal Başkanı Mehmet Göktaş, dikkat çekici mesajlar verdi.
"Diyar-ı İslam, diyar-ı Muhammed, Allah'ın selamı üzerine olsun." diyerek konuşmasına başlayan Göktaş Hoca, muhteşem bir İslami dirilişle karşı karşıya olduklarını ifade ederek, "Öyle bir diriliş ki bir ucunu topladık İstanbul'dan, Mersin'den, İzmir'den Adana'dan, Diyarbakır'dan, Batman'dan gitti bu sevda." dedi.
Göktaş Hoca, "Bu ülkeden enflasyonun, sosyal olayların inişi çıkışı olabilir. Ama Muhammedi sevda öyle bir gidiyor ki; inanınız ki bu ümmet bu coğrafya muhteşem bir diriliş yaşamaktadır. Peygamberi camilerden, evlerden meydanlara çıkarttık, dedik. Hayatın her alanına onu taşımaya; sevdayla, muhabbetle taşımaya kararlıyız ve devam ediyoruz. Her yıl onun bir özelliğini alıp dünyaya götürmeye çalışıyoruz. İyi dikkat ediniz. Allah-u Teâlâ onu öyle bir yaratmış ve yaşatmış ki adeta Allah-u Teâlâ dünyaya demiş ki, 'Ey dünya seyredin! Ben bir Muhammed son Peygamber gönderiyorum. Her alanda örnek olabilmesi için size o alanları yaşatacağız. Komutan, devlet başkanı, hâkim olması lazım yapacağız. Aile reisi, tüccar olması gerekiyorsa yapacağım ve onu örnek alacaksınız.' İyi dikkat edin. Nice Peygamberler bu hayatı yaşayamamış. Komutan, devlet başkanı, baba olamamış Peygamberler var. Ama Allah-u Teâlâ bu Resulünü kıyamete kadar örnekliğinin devamı için hayatı milim milim saniye saniye kaydedilmiş. Bir daha Peygamber gelmesine gerek kalmamış. Öyle net ve berrak orta yerde duruyor. Hıristiyanların yazarlarından Ernest Renand Peygambere düşman ama itiraf ediyor; 'Muhammed tarihin gözü önünde yaşamıştır. Karanlık ve kör noktası, bilinmeyen meçhul nokta yoktur hayatında.' İşte biz bu Peygamberin yolunu ümmeti olarak sürdürmekle mesulüz. O nebilerin sonuncusudur. Biz onun yolunun sürdüreceğiz." diye konuştu.
"Bu sevda büyük bir sevdadır"
"Allah'ın Resulünün adaletini, tüccarlık adaletini sokaklara, caddelere, mahkemelere, yargıtaylara götürmek bizim görevimizdir." diyen Göktaş Hoca, "Ey dünya! Ya Muhammedin adaletini kendine rehber edineceksin ya da zulüm altında inim inim inleyeceksin. Bu gördüğünüz kalabalığı ben boşuna abartmıyorum. Ey dünya, sen bu kız çocuklarının sadece bayrak salladığını mı sanıyorsun. Bu dava kendi başına büyümedi. Bu davanın arkasında şehadetler var, şehidler var. Bu davanın arkasında muhaceret var, anadan babadan vaz geçmek var. Bu davanın arkasında icazet var. Yüzlerce âlimimiz, seydamız, muhterem hocalarımız var. Bu kendiliğinden basitçe gitmiyor. Bu görev Allah'ın izniyle her yere gidecek. Ege'nin kıyıları, Marmara'nın kıyıları, İstanbul'u, Mersin'i her yer bu sevda ile adaletiyle, ahlakıyla çalkalandı. Sadece nisan aylarında bir etkinlik yapmak değil bu. Buraya gelmeden önce milyarlarca salavat getirttik insanlara. Yüzbinlerce yavrumuz Allah'ın Resulünün hayatını okudu, yarışmalara katıldı. Bu basit bir olay değil. Bu sevda büyük bir sevdadır gidiyor. Enflasyon, seçimler, nereye giderse gitsin. Bu kalabalığın arkasını göremiyorum. Şu anda Efendimizin bize verdiği müjdeye göre; Allah'ın yeryüzünde melekleri vardır. O melekler Allah'ın zikredildiği yeri kuşatırlar. Ne mutlu size arş-ı alaya kadar meleklerle kuşatıldınız. Saatlerdir tekbirler, salavatlar getirdiniz. Bunların karşılığını Hazreti Muhammedi sevmenin karşılığını basit zannetmeyin. Ahirette verecek Rabbimiz. Ama Allah bizi Peygamberini sevenleri, Peygamber sevdalılarını dünyanın sultanı eyleyecektir." dedi.
"Dindarlığınızı Allah'a, adaletinizi bize gösterin"
Adaletin önemine değinerek hiçbir gölgenin olmadığı bir günde Allah'ın yedi grup insanı özel olarak gölgelendireceğini, bunların ilki adaletli devlet başkanları olduğunu kaydeden Göktaş Hoca, sözlerine şöyle devam etti:
"Samimi olarak bazı kardeşlerimize tavsiyelerde bulunuyoruz. Kime? Din adına, dindarlık adına bazı yerlere geldiler. Yapılan güzellikler varsa takdir ederiz. Ama ellerine yüzlerine de bulaştırdıkları da oluyor. Ey dindar yöneticiler, hâkimler, tüccarlar, devlet başkanları, valiler! İnsanlar size diyor ki dindarlığınızı Allah'a gösterin. Şaban orucunuzu, seher vakti yaptığınız duaları, evvabin ve kuşluk namazlarınızı Allah'a gösterin. Bize ise adaletinizi gösterin, diyorlar. Biz sizden insanlık, adalet bekliyoruz. Dindarlığınız Allah'ı ilgilendiriyor, diyorlar. Müslüman babalar sorumludur. Eğer mahallenizde, apartmanınızda birileri sizin evlatlarınıza, eşlerinize karşı davranışlarınızı gözetiyorsa sizin namazınız puan etmez. Sizi gözetenlere karşı puan nedir? Adalettir, insanlıktır. Biz bunun için uğraşmalı, buna dikkat etmeliyiz."
"Adalet ve devlet; insan içindir"
Lider denilince akla adalet geldiğini belirten Göktaş Hoca, "Yakışıklıymış, ağzı laf yapıyormuş, bırakın bunları! Adaletine dikkat etmeliyiz. Bu ümmeti ve coğrafyasını, üzülerek söylüyoruz, insanları Avrupa insan mahkemelerine mecbur ediyorsak yazıktır. Müslüman liderler, Müslüman ülkeler adaletin limanı olmalıdırlar. Fırtınaya kapılan gemiler bu limanlara sığınmalıdır. Tarih boyunca bunun güzel örneklerini sergilemişiz. Peygamber sevdalıları olarak buna talibiz. İnsanları Avrupa'nın kapılarında adalet dilenmekten kurtarmak istiyoruz. Öncelikle bizi bu hale düşüren despot rejimlerden hesap sormalıyız. Yıllarca bu ülkede devlet güvenlik mahkemeleri vardı. Rejimleri kendi insanından koruyacakmış. Eğer Müslümanlar gerçek anlamda iktidarı ele alırlarsa 'insan güvenlik mahkemeleri' kurulmalıdırlar. Bu mahkememler insanları rejimlerin baskısından kurtarmalıdırlar. Kıytırık kırmızıçizgileri uğruna içinizde devletin tokadını yemeyen, zindanını, mahkemesini görmeyen kaç kişi var? Biz diyoruz ki önemli olan insandır, Müslümandır ve Kâbe'den de kutsaldır. Âlimler der ki eğer bir insanın ayağı yanlışlıkla Kâbe'nin duvarına sıkışsa Kâbe yıkılır ve Müslümanın eli ayağı kurtulur diyorlar. İnsandan daha kutsal bir şey yoktur. Adalet ve devlet insan içindir. Devlet insanların hizmetçisidir ve hizmet için vardır. Yıllarca olduğu gibi bebeleri kendilerine taptırmak için yoktur. İslam bunu getirecektir, bunu gösterecektir. İnsandan daha güzel Allah katında kadri olan bir yaratık olmadığını göstereceğiz. Bütün Peygamberleri bunun için okuyoruz. Bu Peygamberleri, bu Peygamberi caddelerimize, okullarımıza, en üst düzey kurullara Hazreti Muhammedin damgasını vurmak için varız. Peygamber sevdası bunun içindir. Allah-u Teâlâ sevdanızı mübarek kılsın. Bizleri bu dünyada başkalarının bile sığındığı güvenli limanlar kılsın. Evlatlarımızı bizden hayırlı kılsın." dedi.
Program; sanatçılardan Musa Yararlı ile Rıdvan Kıyançiçek'in Piroze, Musab Şanlı'nın Selat-u Selam, İbrahim Akbaş'ın Can Can Muhammed, Burhanettin Cebba'nın Eller Kalksın Havaya, Nezir Güler'in Canê Canaye, Nurullah Ürün'ün Tı Xêr Ommê, Derviş Madsor'un Nur Muhammed Mustefa, M. Ali Oğuz'un Pexemberi Xatem Kiye, Bilal Dalkılıç'ın Önderimiz Peygamber ilahi ve ezgilerle devam etti. (M. Salih Keskin, Fatih Akgül, Veysi Buran – İLKHA)