Siirt Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Çocuk Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Vefik Arıca "27-28 Nisan Dünya Aşı Haftası" dolayısıyla açıklama yaptı.

Her yıl 27-28 Nisan tarihleri arasının Dünya Aşı Haftası olarak kutlandığını anımsatan Arıca, aşı reddinin Türkiye'de oldukça yaygınlaşmaya başladığına dikkat çekti.

2011 yılında 183 olan aşı reddi sayısının 2017 yılında 25 bine yaklaştığını aktaran Arıca, "Ortalama 7 yılda 150 kat aşı reddi artmış durumda ve bu sorunun ileri yıllarda daha da artması bekleniyor. Bu ülkemiz için ciddi bir risk faktörü, ciddi bir halk sorunu teşkil etmektedir. Her çocuk aşı yapılmayı hak etmekte ve bu aşı reddinin önüne geçilmelidir." dedi.

"Aşı sadece çocuklara değil yetişkinlere de yapılamadır"

Dünya Sağlık Örgütü tarafından nisan ayının son haftasının "Dünya Aşı Haftası" olarak kutlanmakta olduğunu hatırlatan Arıca, "Bu yıl da 27- 28 Nisan 2019 tarihlerinde bir hafta boyunca çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Özellikle eğitim ve sağlık camiası arasında değişik aktiviteler ve halkı bilgilendirici tanıtımlar yapılmaktadır. Aşı nedir? Aşı aslında bir hastalıktan korunmak veya riskli olan toplumları bağışıklama yapmak anlamına gelmektedir. Bir sürü virüs, bakteri ve mantarlar vücuda girerek değişik salgılar üretmekte ve bu salgılara karşı aktif bağışıklama dediğimiz aşı olayına girilmektedir. Aşı sadece çocuklara değil yetişkinlere de yapılamadır. Özellikle Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun en son projesi, 65 yaş üzeri olan her yaşlı birey kronik kalp ve kronik akciğer hastası vatandaşlara ücretsiz olarak aşı sağlık merkezlerinde yapılabilmektedir." diye konuştu.

"Riskli toplumlarda aşılama olayı ön plana çıkmaktadır"

Türkiye şartlarında aşı yapılmaması durumunda her yıl ortalama 15 bin çocuğun ölümle karşı karşıya kalacağına dikkat çeken Arıca, "Yapılan aşılar hem bizleri korumakta hem de riskli toplumlarda aşılama olayı ön plana çıkmaktadır. Aşı vesilesiyle her yıl dünyada 3 milyondan fazla çocuk ölmekten kurtulmaktadır. Aşı düzenli yapıldığında ise her yıl 2 milyon çocuğun ölüm riskini azaltmış oluyoruz." şeklinde konuştu.

"Aşı her çocuğun hakkıdır"

Arıca, "Yeni doğan bebekler birçok virüs ve bakteriyle karşılaşmaktadır. Aşı yaparak tanıdık virüs ve bakterilere karşı önlem alarak aşıyı vücuda salgılamaktayız. Önemli olan sakatlık ve ölümcül riski yüksek olan hastalıklarda aşılanmaktır. Sağlık Bakanlığına ait aşılama programları bulunmaktadır. Bizler aşı, her çocuğun hakkıdır diyoruz. Ama anne sütünün de bir bebeğin ilk aşısı olduğu unutulmamalıdır." ifadelerini kullandı.

"Aşı reddini savunuların kendi çocuklarını aşılattığını görebiliyoruz"

Aşı reddinin ülkemizde oldukça yaygınlaşmaya başladığını dile getiren Arıca, "Bu sorunun ileri yıllarda daha da artması bekleniyor. Bu ülkemiz için ciddi bir risk faktörü, ciddi bir halk sorunu teşkil etmektedir. Her çocuk aşı yapılmayı hak etmekte ve bu aşı reddinin önüne geçilmeli." dedi.

Arıca, son olarak "Aileler, aşı reddini neden savunuyor? Aslında medyaya baktığımızda aşı reddini savunan hocalar ve hekimlerden kaynaklanıyor. Ama aslında onların büyük bir kısmının aşı reddini savunmalarına, değişik bilimsel yayımlarda farklı veriler, farklı yorumlar getirmelerine rağmen kendi çocuklarını aşılattığı görebiliyoruz. Yanlış algılar olmamalı, çünkü bütün dünyada aynı aşılar yapılmaktadır. Sadece her ülkenin sağlık bakanlığı kendi aşı programını değişik risk guruplarına uygulamaktadır. Mutlaka çocuklarınızı aşılatın." diye konuştu. (Murat Orhan-İLKHA)