Muhsin Şenol-DOĞRUHABER
Ramazan ayının yaklaşmasıyla vatandaşın gözü tezgâhlardaki etiketlere çevrildi. Misafirlerini en güzel sofralarda ağırlamak isteyenler bu yıl biraz zorlanacak. Gıda fiyatlarındaki yükselişin ramazan sofralarını da vurması bekliyor. Patates, soğan ve domates gibi ürünlerin yükselen fiyatları konuşulurken bir zam haberi de beyaz ve kırmızı etten geldi. Yaklaşık 1 ay önce 10 liraya satılan tavuğun kilosu 14 liraya, 44 liraya satılan dana kuşbaşının kilosu ise 48 liraya çıktı. İl ve ilçelere göre değişen fiyatların neden arttığını konunun uzmanlarına sorduk. Tüketiciler Birliği Başkanı Mehmet Bülent Deniz, Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ ve Kasap Mücahit Erol gazetemize et fiyatlarındaki artışı değerlendirdi.
“ZAMLAR MUTFAKTAKİ YANGINI KÖRÜKLEYECEK”
Ülke ekonomisindeki dalgalanmalar gıda fiyatlarında da artışa sebep olduğuna değinen Tüketiciler Birliği Başkanı Mehmet Bülent Deniz, “ Bazı firmalar zam yaptı. Bir kısım üreticiler ise fiyatları artırmadıysa bile gramajlar üzerinde oyunlara gidildi. Şimdi önümüzde Ramazan ayı var. Her yıl Ramazan gelmeden Ramazan öncesi ve Ramazan ayındaki fiyatları karşılaştırarak zam yapılıp yapılmadığını tespit ediyoruz. Geçtiğimiz yıla kadar dikkat çekici bir değişiklik olmuyordu. Ancak bu yıl daha Ramazan gelemeden birçok ürün grubunda ciddi fiyat artışları gözlemliyoruz. Fiyatların artışında hem ekonomik sıkıntının hem de fırsatçılık yapanların payı var. Bakliyatta ve et fiyatlarında artışın olduğunu görüyoruz. Ramazanda en fazla tüketilen, kırmızı et, beyaz et ve kahvaltılık ürünler Ramazan’a günler kala arttı. Zam yapanlar kurdaki artışları ve artan maliyetleri öne sürüyor. Ama tüketici açısından Ramazan gibi toplumun mecburen satın aldığı gıdalarda bu denli bir yükseliş vatandaşın mutfağındaki yangını körükleyecektir” dedi.
“BAŞKA ÜRÜNLERLE KIYAS YAPIP FİYAT ARTTIRMAK FIRSATÇILIKTIR”
Enflasyonun yüksek çıkmasındaki en büyük payın gıda fiyatları olduğunu ifade eden Deniz, “ Bu Ramazan ayında da gıda fiyatlarındaki artışın süreceği dolaysıyla enflasyonun da artacağını öngörüyoruz. Son birkaç aydır dönem dönem bazı ürünler ortaya çıkartılıyor. Örneğin patates, soğan ve yeşilbiber gibi. Fiyatı çok artan gıdalar ön plana çıkartılıyor. Aslında gıda bir bütündür. Tüketici mutlaka ucuz-pahalı, kaliteli-kalitesiz olarak yönelimlerini belirliyor. Gıdanın en önemli özelliği ise mevsimsel duruma göre fiyatlarının belirlenmesidir. Patlıcan fiyatının kışın yüksek olması açıklanabilir. Ama kırmızı et veya yumurta gibi ürünlerle sebze fiyatlarının kıyaslanması ve buna göre zam yapılması kabul edilir değildir. Bu kriz fırsatçılığadır. Makul olan kendi maliyetinin üzerine makul bir kar oranı koyup satmandır. Ama işte domates 10 lira olduysa bu da bu fiyata demek doğru değildir” ifadelerini kullandı.
Kasaplar Federasyonu Başkanı Fehmi Yalçındağ
“BİR TAKIM TEDBİRLER ALINDI”
Kasaplar Federasyonu Başkanı Fehmi Yalçındağ ise “Tarım ve Orman Bakanlığı, üreticilerin ve kasapların katıldığı bir toplantı düzenledi. Geçtiğimiz günlerde bir kıpırdama oldu ama şuan fiyatlar durağan. Toplantıda herkese gereken söylendi. Her Ramazan’da olduğu gibi hareketlenme oldu; ama fiyatlar yükselse de biz etiketlerimizi değiştirmeme kararı aldık. Bakanlık marketlere zararına ucuz et gönderiyordu. Bu uygulamadan da vazgeçildi anladığım kadarıyla. Toplantıda problemlerin çözümü noktasında da önerilerimizi sunduk. Bir takım tedbirlerin alındığını da biliyoruz” dedi.
“ÇÖZÜM, HAYVANCILIĞIN DESTEKLENMESİDİR”
Gazetemize konuşan Kasap Mücahit Erol ise, “Et fiyatları bundan birkaç gün öncesine kadar normal bir seviyede halkın alım gücünü zorlamayacak seviyedeydi. Son zamanlarda özellikle hayvan yem fiyatlarının artışı, hayvancılığın azalması gibi nedenlerin de içinde olduğu belli başlı sebeplerden dolayı et fiyatlarına fahiş zamlar yapıldı. Bir yandan nüfus artarken öte taraftan hayvancılık ise azalıyor. Tabi bu da doğal olarak et fiyatlarına yansıyor. Özellikle ithal et ile et fiyatlarını düşürmeye çalışıyorlar ancak bunun da pek faydasının olduğu söylenemez. Bu işin kökten çözümü hayvancılığın desteklenmesidir. Ülkemizde bu konuda desteklenmeler ve teşviklerle hayvancılık geliştirilmelidir” şeklinde konuştu.
“TAVUK FİYATLARI SEÇİM SONRASI YÜKSELDİ”
İthal etin yerli et kalitesini yakalayamadığını ifade eden Erol şöyle konuştu: “İlk etapta ithal et ile fiyatları düşürmeye çalıştılar, halk da bu ete rağbet etti ancak son dönemlerde bu ete rağbet de bitmiş durumda. Şu anda açıkçası bu et de marketlerde bulunmuyor. Şu anda fırsatçılık yapan da çok. Özellikle beyaz et dediğimiz tavuk fiyatları seçim sonrası epey yükseldi. Seçimden önce 11 TL’ye sattığımız tavuk etini şu anda 14 TL’ye satıyoruz. Çünkü bu et bize de aynı şekilde zamlı geliyor. Yine dana kuşbaşı fiyatları 44 TL’den 48 TL’ye yükseldi. Şu andaki satış fiyatları geçen yılın ramazan fiyatlarını geçmiş durumda. Et fiyatlarının en yüksek olduğu dönem ramazan ayını içine alan aylarda oluyor.”
FİYAT DALGALANMALARINI ÖNLEMEK İÇİN 150 MİLYON TL KAYNAK SAĞLANACAK
Öte yandan piyasada oluşan fiyat dalgalanmalarını önlemek ve kamu yararı kapsamında 2019 yılı için et piyasasını düzenlemek amacıyla hazırlanan Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre,
Et ve Süt Kurumu'na (ESK), fiyat dalgalanmalarını önlemek amacıyla et alım satımında oluşacak fark için en fazla 150 milyon TL olacak şekilde destekleme ödemesi yapılacak. Karar, hayvancılık faaliyetlerinin sürdürülebilirliğine katkı sağlamak, besiciyi korumak, piyasada oluşan fiyat dalgalanmalarını önlemek ve kamu yararı kapsamında 2019 yılı için et piyasasını düzenlemek amacıyla hazırlandı. Karar'a göre, ihtiyaç duyulması halinde, ESK'nın et fiyatlarındaki dengenin üretici ve tüketici aleyhine bozulmasını önlemek amacıyla yapmış olduğu alım satımları neticesinde oluşacak fark, 2019 yılı tarımsal destekleme bütçesinden ödenecek. Bu Karar kapsamında yapılacak ödemeler için gerekli olan en fazla 150 milyon TL'lik kaynak, Tarım ve Orman Bakanlığının 2019 yılı tarımsal destekleme bütçesinden sağlanacak.