Dünya Çocuk Hakları Derneği ve Türkiye Aile Meclisi tarafından Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesinde düzenlenen basın açıklamasında, dünyanın 50 ülkesinde kabul gören “25 Nisan Ebeveyn Yabancılaşma Sendromu (EYS) Dünya Farkındalık Günü”nün Türkiye’de de kabul görülmesi için çağrıda bulunarak, her yıl, düzenlenecek çalışmalarla bu istismarın önlenmesini talebinde bulundu.

Dünya Çocuk Hakları Derneği Başkanı Âdem Çevik, tarafından okunan basın metninde, duygusal istismarın da çocuklar açısından tıpkı fiziksel ve cinsel istismar gibi son derece ağır ve onarılması zor olan sonuçlar doğurduğunu söyledi.

Ebeveyn Yabancılaşma Sendromu'nun yeterince tanımlanmadığı için yaygınlığı tahminlerin ötesinde olduğunu belirten Çevik, duygusal istismarın bulgu ve delillerinin ancak farkında olan akademisyenlerce ortaya konulabileceğini söyledi.

“EYS tedavisi yıllarca sürecek bir duygusal tahribat yaratır”

Çevik, “Genelde boşanma sürecinde veya boşanma sürecinden sonraki yıllarda ebeveynlerin arasında çıkan çatışmalarda 'velayet' savaşlarında bilinçli veya bilinçsiz olarak çocukların algılayamayacakları duygusal taciz ve beyin yıkanmasıyla kullanılmasıyla çocuk istismarı ortaya çıkar. Kısaca çocuğun bilinçli programlanarak beyni yıkanarak duygularının istismar edilmesi ve diğer ebeveyne yabancılaştırılmasıyla ön plana çıkar. Ebeveyne Yabancılaşma Sendromu tedavisi yıllarca sürecek bir duygusal tahribat yaratır. Travma sonrası stres sendromu tanısıyla halen ülkemizde tedaviye alınan yüzlerce ebeveyne yabancılaşmış çocuk mevcuttur. Bu çocuklara uygulanan anti depresan ilaçlar bu çocukların duygu dünyalarını darmadağın etmektedir. Gerçek teşhissin gözardı edilerek, farkına varılmaması sonucunda ebeveyni sağken ebeveynini kaybetmenin hüznü bir ömür boyunca silinmesi zor yeni rahatsızlıklara yol açmaktadır. Yabancılaştıran ve diğer ebeveyn tarafından silaha çevrilerek karanlığa bir dünyayı yaşamak zorunda bırakılmaları bu çocukları en az fiziksel ve cinsel istismara uğramış diğer kurbanlar kadar etkilemektedir. ”şeklinde konuştu.

“Türkiye’de yaklaşık 53 bin icralık çocuk olması insanlık adına utanç̧ vericidir”

"Türkiye gibi 23 Nisan Çocuk Bayramı'nın kutlandığı bir ülkede, yaklaşık 53 bin icralık çocuk olması insanlık adına utanç̧ verici bir tablo mevcuttur." diyen Çevik, "Cinayetlerin ve cinnetlerin engellenmesi için insani ve hukuki yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Çocuğa şiddetin önlenmesi, duygusal istismarın cezalandırılması en az fiziksel ve cinsel istismar kadar önemlidir. İşte tüm bu gerekçelerle, '25 Nisan Ebeveyn Yabancılaşma Farkındalık Günü' Parental Alienation Syndrome (PAS) çocuk hakları ve insan hakları ile ilgili tüm kamu ve sivil toplum örgütlerinin, gazetecilerin, yazarların, üniversitelerin, önderlerin çalışma alanına girmektedir. Medya ve diğer etkinliklerle duyurulmalı farkındalık yaratılmalıdır. Bu konuda başta çocuk haklarıyla ilgili kuruluşlar olmak üzere; insan hakları, kadın hakları, yetim hakları, aile hakları, eğitim ve eğitim hakları cemiyetleri bu günü 25 Nisan itibariyle her yıl Ebeveyn Yabancılaştırma Farkındalık Günü bu konuya dikkat çekebilmek adına kabul edilmelidir.” ifadelerini kullandı.

“Devlet, çocuk icralarından rant elde edilmesine son vermelidir”

Dünyada eşi benzeri uygulamaları olmayan sadece Türkiye ‘de uygulandığını hatırlatan Çevik, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Çocuk icrası, çocuğun icra dairesinde mal olarak görülmesi, nafaka hapsi, 6284, ‘Toplumsal Cı̇nsı̇yet Eşı̇tlı̇ğı̇’ şemsiyesiyle eşcinsellik teşviki, ebeveyn ile yatılı kalıp kişisel ilişkinin engellenmesi, tek taraflı velayet ve genç akran evliliği yapanların tecavüzcülerle aynı kategoride değerlendirilmesi bir duygusal istismardır. Burada sadece velayet istismarcısı aileler değildir. Devlette EYS, çocuk istismarı suçu, hatta devlet terörü̈ işlemektedir. Bu insanlık suçuna EYS dediğimiz gibi (AYS) Aileye Yabancılaştırma Sendromu da diyoruz. Çünkü̈ istismar edilen çocuk, geniş̧ aile üyeleri, kardeş̧, dedeler, anneanne, babaanne, amca, hala, dayı, teyze ve kuzenleriyle tanışması, kaynaşması da engellenmiş̧ oluyor. Devlet, çocuk icralarından rant elde edilmesine son vermelidir. Ortak velayet anne babanın değil çocuğun hakkıdır. Adil eşit ortak velayet uygulaması olduğunda ebeveyn yabancılaşmasının önüne geçilebilecektir. Bu durumu kötüye kullanan ebeveynin çocuk üzerindeki velayetine son verilmelidir. Çocuk kazanç̧ kapısı olarak görülmemelidir.  Çocuklarımızın genel ahlak kuralları haricinde vücüdunu teşhir ederek istismara açık kapı bırakılması da cinsel ve duygusal istismara yol açacağından önlem alınmalıdır.”

Çevik, dernek olarak 11 Mayıs tarihinde kabul edilen İstanbul sözleşesinin iptal edilmesi için de yasanın kabul edildiği günde farklı etkinlik ve basın açıklamaları yapacaklarını duyurdu. (Nizamettin Aşkın-İLKHA)