Şanlıurfa Müftülüğü tarafından Gazi Vahide Şefkatlioğlu Kur'an Kursu'nda hafızlık eğitimlerini tamamlayan 22 kız öğrenci için Hafızlık ve İcazet Merasimi düzenlendi.
Programda konuşan Yüksek İhtisas Merkezleri Daire Başkanı Abdurrahman Akkuş, "Hafızlar bizim başımızın tacıdır. Onları biz nasıl taltif etsek yine de takdir etmeye yetmez." ifadelerini kullandı.
Karaköprü Milli İrade Anadolu İmam Hatip Lisesi Konferans Salonunda düzenlenen program, Hafız Murat Çiçek tarafından okunan Kur'an-ı Kerim ile başladı.
"Hafızlar bizim başımızın tacıdır"
Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü Dini Yüksek İhtisas Merkezleri Daire Başkanı Abdurrahman Akkuş, burada yaptığı konuşmasında Türkiye'de 70 bin kişinin hafız olmak için eğitim gördüğünü belirtti.
Akkuş, "Bugün mezuniyetini yapmış olduğumuz Kur'an Kursumuzda biraz önce müdüre hanım bahsetti, 120 öğrencimiz hafızlık eğitimi alıyor ve eğitimine devam ediyor. Ülkemiz genelinde yatılı Kur'an kurslarımızda yaklaşık 70 bin yavrumuz Kur'an-ı ezberlemek üzere milyonların uyuduğu seher vaktinde yataklarından kalkıyorlar, abdestlerin alıyor, mushafları ile birlikte kıbleye dönüp sabahın seher vaktinde göz nurlarını Kur'an-ı Kerim'e akıtıyorlar. Hafızlık yapanlar, hafız hocaları veya hafızların anne ve babaları iyi bilirler; bu evlatlarımız onlarca kez Kur'an-ı Kerim'in üzerinde uykuya dalmışlardır. Kur'an-ı Kerim onların yastığı olmuştur. Bundan dolayı diyoruz ki, hafızlar bizim başımızın tacıdır. Onları biz nasıl taltif etsek yine de takdir etmeye yetmez. Bu şekilde memleketimizde 70 bin tane evladımız var. Hafızlık yapmak için mücadele eden." ifadelerini kullandı.
Hazreti Muhammed'in Kur'an öğrenen ve öğrendikleri ile amel edenleri miski ambere benzettiğine vurgu yapan Akkuş, şu ifadeleri kullandı:
"Efendimiz bir Hadis-i Şerif'lerinde buyururlar ki, 'Sizin içinizden her kim Kur'an-ı Kerim'i öğrenir, onu okur ve onunla amel ederse o içi miski amber dolu bir koku şişesi gibidir ki, bulunduğu her yere güzel kokular saçar. Bizler Kur'an-ı Kerimi böyle düşünüyoruz. Evlatlarımızın zihnine, gönüllerine Kur'an-ı Kerim'i doldururken oraya miski amber dolduruyoruz. Yarın bu kızlarımız anne, teyze ve anneanne olduğunda onlarda hocalarının izinden gidip bir Kur'an kursunda, bir sınıfın önünde, hoca hanım oldukları vakit, etraflarına miski amber kokuları ve huzur saçacaklarına inanıyoruz; Çünkü Kur'an-ı öğrenen Kur'an-ı ezberleyen hafızlarımız veya hafizelerimiz onlar Allah dostlarıdır." diye konuştu.
"Bu meclis Kur'an Meclisi, bu meclis cennet bahçesidir"
Selamlama konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edilen Şanlıurfa İl Müftüsü Mehmet Taştan, Kur'an okunan yerin cennet bahçesi olduğunu belirterek, "Gazi Vahide Şefkatlioğlu Kur'an kursumuzun taç giyme ve icazet merasimlerinde bulunmak üzere teşriflerinizden dolayı hepinize en derin ve kalbi muhabbetlerimi sunuyorum. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Her birimiz şu anda çok güzel bir mecliste bulunuyoruz. Bu meclis Kur'an Meclisi, bu meclis cennet bahçesidir. Peygamber Efendimiz Hadis-i Şeriflerinde, 'Sizden biriniz cennet bahçelerine uğradığında oranın meyvelerinden yesin ve istifade etsin.' buyurmuştur. 'Ya Resulullah cennet bahçesi nerelerdir?' diye sorulduğunda, 'İlim, zikir ve Kur'an Meclisleridir' diye buyurdular. Şimdi, biz Kur'an Meclisi'nde bulunuyoruz. Kur'an tilavetinin zirve yaptığı, hıfz edildiği, canlı Kur'anların birkaç yıl emekten sonra aileleri ve hocalarımızla birlikte uzun bir emeğin karşılığının alındığı bir töreni hep beraber icra ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Dün de 40 erkek öğrenci için düzenlenen hafızlık icazet programına katıldıklarını hatırlatan Taştan, "İlimizde uzun zamandan beri böyle bir törenin tertip edilmediğini duyduk ve İl Müftülüğü olarak arkadaşlarımızla yaptığımız istişareler sonunda böyle bir etkinlik düzenledik. Dün Dergâh Camisi'nde, Kur'an kurslarından mezun hafız olmuş 40 erkek öğrencimizin icazet merasiminin gerçekleştirdik. Büyük bir coşkuyla binlerce insanın katılımıyla gerçekleşen bu törende, emeği geçen bütün arkadaşlarıma; hocalarımıza, müftülerimize, öğrencilerimize ve öğrenci velilerimize teşekkür ediyoruz. Bugün de yine bu Kur'an kursumuzdan mezun olup, huzurlarınıza çıkıp, taçlarını giyecek, Kur'an'ı başına taç olarak koyup, bir ömür boyu, bu taca layık olmaya çalışacak, hafizelerimizin merasimlerini yapacağız. Bu çocuklara biz huzurlarınızda teşekkür ediyoruz. Rabbim onları rızasından ebediyen ayırmasın diyorum." diye konuştu.
"Onlardan sadece güneş, yıldız ve hilal gibi etraflarına ışık saçmalarını bekliyoruz"
Hafız ve Hafizelerin örnek olmalarıyla toplumu aydınlatacaklarına dikkat çeken Taştan, "Çok mutluyuz; çünkü bu kızlarımız Kur'an'ın hamileri olacak, Kur'an-ı yaşayacak bunlar. Çok mutluyuz; çünkü biliyoruz ki, bunlar örnek olacaklar. Sadece hafize olmayacaklar, olmadılar aynı zamanda her biri Ashab-ı Kiram'dan birisi gibi bir yıldız misali bulunduğu her yerde etrafını aydınlatacak, güzel örnek olacak. Bırakın onlardan yanlış bir şeyin sadır olmasını beklemek, biz onlardan sadece güneş, yıldız ve hilal gibi etraflarına ışık saçmalarını bekliyoruz. Mutluyuz; Allah'a hamd-u senalar olsun." dedi.
Gazi Vahide Şefkatlioğlu Kur'an Kursu öğretmenleri tarafından hazırlanan slayt gösterisinin ardından törene geçildi.
Tören alanına salavat eşliğinde ve önlerine güller serilerek gelen hafizeler, müftülük yetkililerinden belgelerini alarak taçlarını taktılar. Şanlıurfa İl Müftülüğü tarafından hafizelere ve Kur'an kursu öğretmenlerine çeşitli hediyeler verildi.
Program daha sonra kadınlara özel yapılan etkinlikle sona erdi.
Programa; Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü Dini Yüksek İhtisas Merkezleri Daire Başkanı Abdurrahman Akkuş, Şanlıurfa İl Müftüsü Mehmet Taştan, Haliliye İlçe Müftüsü İbrahim Halil Okulu, Eyyübiye İlçe Müftüsü Âdem Dobur, İl Müftü yardımcıları Hüseyin Ortaç Mustafa Erdem, İbrahim Sancar, kurum amirleri, Kur'an kursu öğrencileri ve aileler katıldı. (Abdurahman Uğurlu-İLKHA)