Diyarbakır'ın Sur ilçesine bağlı Bağıvar (Kebe) Mahallesi sakinleri, elektrik sayaçlarının direğe çıkarılmasını protesto etti.
Dicle EDAŞ ekipleri, kaçak kullanımı önlemek gerekçesiyle Bağıvar Mahallesi'nde elektrik sayaçlarını direklerin üzerine çıkarma çalışmalarına başladı.
Elektrik sayaçlarının direğin tepesine çıkarılmasının "hırsızlık" muamelesi olduğunu belirten mahalleliler, kalabalık bir şekilde toplanarak DEDAŞ'ı protesto etti. Protestonun başlamasıyla DEDAŞ ekipleri çalışmaları durdurmak zorunda kalarak söz konusu yerden uzaklaştı.
Olay yerine gelen çok sayıda polis ekipleri güvenlik önlemleri aldı. Mahalleli, DEDAŞ yetkilileriyle görüşmek isteyince DEDAŞ proje mühendisi olduğu belirtilen bir kişi, olay yerine gelerek mahallelilere çalışmaları hakkında bilgi verdi. Mahalleli ile DEDAŞ personeli arasında devam konuşmanın harareti artınca bir polis araya girdi.
Polisin, "Eğer ki bu adamlar direğe çıkarsa, siz engel olursanız siz 500 kişiyseniz ben 5 bin adam koyarım. 5 bin iseniz, 100 bin adam koyarım. Benim fazlam var. Benim makinem var. Bu adamların işi sizin isyanınızla ilgili değil, engel olmayacaksınız. Derdiniz fiyatsa, fiyatla ilgilenen birime itiraz edeceksiniz. Bu adamların önünden geçmenin haydutluktan başka hiçbir anlamı yok." sözleri üzerine mahalleli "Biz haydut değiliz, bizi tehdit mi ediyorsunuz?" diyerek tepki gösterdi.
Mahalle sakinlerinin DEDAŞ Bölge Müdürlüğüne gitmesiyle protestocular olaysız bir şekilde dağıldı.
İLKHA'ya konuşan mahalleliler, elektrik sayaçlarının direğin üzerine çıkartılmasını kabul etmediklerini belirterek, sayaçların görebilecekleri yere çıkartılmasını istedi.
Halid Boran, sayaçların direğin üzerine çıkartılması halinde şişirilmiş faturalarla karşılaşacaklarını ileri sürerek, "Bize elektrik hırsızlığı yaptıklarını söylüyorlar. Madem hırsızlık yapıyoruz sabit ücret yapsınlar. Hakkımız neyse onu ödeyeceğiz. Ama onlar saatlerimizi direklerin tepesine kurarak hırsızlık yapıyorlar. 2 bine yaklaşık inşa burada var. Araştırın, içlerinde 10 emekli var mıdır? Millet çok mağdur durumda. Direklerin üzerine taşınan saatlerimize gelip okuttuklarında sormadan 500-600 TL fatura çıkarıyorlar. Asıl hırsızlık budur. 'Güneydoğunun tamamı kaçak kullanıyor, hırsızlık yapıyorlar' diyerek bizi rencide ediyorlar. "dedi.
Sayaçların direklerin üzerine çıkarılmasıyla "hırsız" muamelesine maruz kaldıklarını aktaran Askeri Baran, "Gelen sorumlular bize kaçak kullanıyorsunuz diyerek bizi hırsızlıkla suçluyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz. Batıda kullanılan kaçaklar buranın yüzde 10'u değil. Orada çalışan her bir fabrika bir köy kadar elektrik yakıyor. Hepsi de kaçak, niye? Biz sahipsiziz diye. AK Parti milletvekillerine sesleniyoruz. Özellikle onlar bu işe el atsa bu sıkıntı çözülür. Köyün hepsini hırsızlıkla itham ediyorlar. Yani öbür gün bizim saatleri evin dışına çıkarıp direklerin başına koyacaklar. Bizim haberimiz olmadan ayda 300'mü, 400'mü, bir milyar mı gelir belli değil. Yani biz bunu ödemek zorunda değiliz de ziyade ödeyemiyoruz. Bizi hırsızlıkla itham etmesinler, saatlerimizi direk başına değil de balkonlara, evin dışına kurabilirler. Diyelim ki bir mahallede bir iki ev abonesiz olabilir. Gelip abonelerini yapsınlar. Burada kimse kimsenin cezasını çekmek istemiyor. Durum bundan ibaret. Saatlerimizi de evin dışına çıkarsınlar. Ya da şöyle bir şey yapabilirler. Pazarlık konusu ortaya girerse her bir eve 50 TL mi yazarlar sabit olarak 100 mü yazarlar, yazsınlar. Biz bunu kabul ederiz. Kimse milleti karşısına almasın. Kimseyi galeyana getirmesinler, kimseyi isyana teşvik etmesinler. Kimse milletiN iyiliğini suiistimal etmesin. Kimse bu olaydan faydalanmak istemesin." ifadelerini kullandı.
Sayaçları tüketicinin görebileceği yere kurulması gerektiğini dile getiren Şevket Bitiş, kendilerine haksızlık yapıldığını ileri sürdü.
Bitiş, "Şimdi bu Bağıvar (Kâbe)'de 20 bin vatandaşımız yaşıyor. Şu anda herkes işsiz. Tuğla fabrikaları vardı burada, hepsi kapandı. Tarım ve inşaat sektörü para etmiyor. Hiç kimse de hiçbir iş yok. Millete para yok. YetkililerE şu şekilde sesimizi duyurmak istiyoruz. Gelsinler tüketicinin görebileceği bir yerde kursunlar. Benim o saati görme hakkım var. Direğin tepesine asmış saati. Diyelim ki 100 TL yakmışım bana 200 yazacaklar, ben nasıl emin olabilirim. Yetkililerden istirhamımız budur. Yapılan haksızlıktır, zulümdür." diye konuştu.
Daha önce DEDAŞ'ın kendilerine sayaçları kapı önüne çıkartılacağını, ama direklerin üzerine çıkarıldığını ifade eden Abdürrahim Uçer, yetkililere seslenerek çalışmaların durdurulmasını istedi.
Kullanılan enerjinin üzerinde fatura çıkarıldığını iddia eden Engin Akgül, bölgede işsizlik nedeniyle kimsenin 500-600 TL'lik faturaları ödeyemeyeceklerini vurguladı. (Ahmet Uçar / Ramazan Zeren – İLKHA)