AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, partisinin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçiminin yenilenmesi için yaptığı olağanüstü itirazın gerekçelerini açıkladı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz’un açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

“Sayım döküm cetvellerinden 5 bin 388'i mühürsüzdür”

Sandık adedi kadar tutanak var 31 bin 280 sayım döküm cetveli var. 2 ile çarpın 62 bin 560 adet oluyor. Bunların yarısı sandıkları her birine yerleştiriliyor kalanı sandık başkanları üzerinden seçim kuruluna getiriliyor kurul tarıyor. Torbayı açıyorsunuz sayım döküm cetveli yok. Sisteme boş imzasız isimsiz mühürsüz girmişler.

Bu işin temeli olan sayım döküm cetvellerinden 5 bin 388'i mühürsüzdür, 694'ü imzasızdır, 214'ü boştur, 498 tanesi eksiktir, 919 tanesinde rakam yoktur, bin 335 tanesinde öyle ya da böyle birtakım eksiklikler söz konusudur. Bir seçimde bu kadarının olması mümkün müdür Keşke CHP de bunu kendisine sorsa. 10 bine yakın sayım döküm cetveli sorunlu temel çöktü.

“Biz seçim sistemine güveniyoruz”

Tamamen kanun dışı bir iş yapılıyor. Herkesin yapması gereken şu. Ortada çok açık, çok net bir hüküm var, bir kanun maddesi var. 298/22-23. Buna nasıl uymaz bir seçim kurulu hakimi diye hepimizin bas bas bağırması gerekiyor…  Allah göstermesin yarın başkaları da başka şey yapar. Nasıl olsa herkesin yaptığı yanın kar kalıyor anlayışıyla yapar.

Biz seçim sistemine güveniyoruz. Seçim mevzuatımıza da güveniyoruz. Burada olan seçim mevzuatının dışına çıkmaması gereken birilerinin, ya kendilerinin çıkması ya da onların çıkmasına sebebiyet veren birilerinin oralarda varlığıdır. O zaman bunu ayıklamak hepimizin boyunun borcudur.

“Bakınız, kamu görevlisi olmayan toplam sayı 19 bin 623”

Sandık kurullarına, başkanlarına ilişkin bir takım rakamlar veriliyor. Bakınız, kamu görevlisi olmayan toplam sayı 19 bin 623’tür. Normalde 31 bin 280 sandık var. 62 bin 560 kamu görevlisi görevlendirmemiz gerekirdi. Ama bunların 19 bin 623’ü kamu görevlisi değil. Çok ilginç bir şey. Peki kamu görevlilerinin içerisinde, görev yapmasına engel olan kişiler var mı? Var.

Tek tek belirledik, kamudan ihraç edilenler var 12 kişi. Bakın görevden uzaklaştırılanlar, emekli olanlar var, askeri personel var 32 kişi biz tespit ettik. Bunlar askeri personel, asker değil. Bahçıvan, hademe, aşçı. Bunları getirmişler, kesinlikle yapmaması gerekirken sandık başkanlığında görev vermişler.

İşsiz olanlar var, banka sandığına bağlı SSK’lılar var, belediye şirketinde işçi olanlar var, SSK’lı olarak diğer şirketlerde çalışanlar var.

“Hükümlü olmasına rağmen seçmen listelerinde yer alanlar”

İptal edilen 4 yer var şu ana kadar. Bu iptal edilen yer de bunlara dayandırılmıştır. Daha çok kısıtlılara oy kullandırılmasından oluşmuş. Burada zikredilenler 2 bin 308 kısıtlı, mahkeme kararı var. Bin 229 ölü, 10 bin 290 cezaevi seçmeni, 236 yerleşim yeri cezaevi olan cezaevi seçmeni, 5 bin 287 de hükümlü olmasına rağmen seçmen listelerinde yer alanlar. Nasıl yapılıyor bu iş? Buradakilerin hiçbirinin karşılığında oy kullanamaz şerhi yoktur. Özellikle bunun altını çizmek istiyorum. CHP’li yetkililer, hep böyle cevap verirken, bir parça kamuoyunu nasıl yanıltırız diye bir yerden hareketle cevap veriyorlar. Halbuki bizim esas işimiz gerçeği yakalamak olmalı. Maddi gerçeğe ulaşmak olmalı ve bu kanunsuzlukları bir şekilde tespit etmek olmalı.

“Cezaevinde bulunanların birinci adresi cezaevi olamaz”

Düzeltiyorum, eğer yan tarafına oy kullanamaz şerhi düşenler olsaydı bu rakamlar bunun iki üç katı olacaktı. Bunları ayırdık. Bugüne kadar 4 yerde seçimin iptaline ve yenilenmesine karar verilmiştir. Her yerde de kısıtlıların oy kullandığı tespit edilmek suretiyle bu olmuştur. Bu iptal edilen yerler, Keskin Kırıkkale, Artvin Yusufeli, Denizli Honaz ve Adıyaman’ın Kesmetepesi’nde yenilemeye karar verilmiş.

Hem cezaevinde seçmen hem cezaevinde seçmen, bir kısmında oy kullanamaz şerhi var, oy kullanamaz şerhi olmayan 10 bin 290 kişi. 236 kişinin yerleşim yeri ceza evi. Kanunen olması mümkün değil bunun. Cezaevinde bulunanların birinci adresi, yerleşim yeri adresi, asla ve asla cezaevi olamaz. Nasıl olmuş? Biz bunu takip etmeyelim mi? Ardına düşmeyelim mi? Kim sorumlu buna bakmamız gerekir.

10 bin 290 kişi cezaevinde seçmen ve oy kullanmış. Aynı kişiler, bu kadarı yanına şerh düşülmeden seçmen kayıtlarında var. Onların yerine de oy kullanılabilmiş iddiamız, kısıtlıların yerine de oy kullanılmış olabilir. Onu biz bilemeyiz. Torbaların içinde. YSK açacak, bakacak, bu iptal edilen yerlerde de böyle oldu. Biz iddiamızı sunduk, sonra açtılar ki gerçekten oy kullanmış. O 4 yerde kullanılmışsa biz neden demeyelim ki burada da kullanılmış.

“Kayıp oy ve pusulalar var”

Bir de kayıp oylar var. Çok önemli bir dördüncü başlık olarak söylüyoruz. Yani bilmiyorum ilçe ilçe bir iki tanesini okuyayım. Devam edenin de böyle olduğunu anlamış olalım. Kayıp oy ve pusulalar var. Ataşehir 2 bin 24 ve 2 bin 325 nolu sandıklarda, 8’er adet geçersiz oy yok. 2 bin 326 sandıkta 10 adet geçersiz oy yok, 4 adet geçerli oy yok. 1 nolu sandıkta 4 oy pusulası yok. Yani 34 oy pusulası burada yok. Daha yüzde 10’u açıldı. Resmi belge haline dönüşüyor. İşte buralar kesinlikle hayali değil, net ve somut. Her birinin delilini tutanağını sunduk. Kadıköy 3021, 3027, 3028 sandıklarında birer adet…

“On binlerce hatanın, usulsüzlüğün hataya bağlaması mümkün değildir”

Sandıkların hepsi açılmadı. Başka şey var, mühürlü olması gereken geçersiz oy kısmının mühürsüz olduğunu görüyoruz. Usulsüzlük o kadar fazla ki hiçbir seçimde olmadığı kadar. Sandık başkanları üzerinden bir seçim kurulunda birileri her türlü cezai müeyyideyi göze alarak bir şeyler yaptı diyorum.

Sandık başkanları gözünü kararttı bir kısmı; hata eden de vardır o kadar haksızlık edemem. Sehven yanlış yapmış olabilir. Ama on binlerce hatanın, usulsüzlüğün hataya bağlaması mümkün değildir. o zaman sandık başkanları gözünü kararttı yer yer; iyilerini tenzih ediyorum.

Bir kısım memur üyeler de böyle davranmış olabilir. Ama seçim kurulunda da gözünü karartıp bir şeyler yapmış olunduğunu ifade eden bir takım hususların varlığına işaret ediyoruz.

“Büyükçekmece Belediye Başkanı ifade çağrıldı ama henüz gitmedi”

Büyükçekmece'de ne oldu ona bakalım. Büyükçekmece Belediyesi'ndeki bir işçi Mehmet Özgür Samanlı adında ilçe nüfus müdürlüğünde görevlendiriliyor 28 Mart 2017'de. Daha 24 Haziran seçimlerinden önce bu kişi 7 bin 282 kişiyi İstanbul dışından seçmen kaydı yaptı soruşturma devam ediyor. 24 Haziran seçimlerinde seçmen ama 31 Mart'ta seçmen değil ne oldu bunlar? Askı sürecinde dondurulan var. Bu sayı demek 2 binli rakamlardan ibaret değil.

Bu seçmenlerin nakil olması meselesi değil. 14 boş arsa kullanılarak oradan numarayı alıyor boş arsaları ev gibi gösteriyor. Büyükçekmece Belediye Başkanı ifade çağrıldı ama henüz gitmedi. 36 inşaat 35 sahte adres. Kapı numarası vermiş okula hayali. Evrakta sahtekarlık yapılmış görevi ihmal var suistimal var. 4 bin 200 fark var orada. Bu seçimleri etkilemez mi? Elbette etkiler.

"Bu iş organize bir iş"

Kayıt dışı aktörler var, bu iş organize bir iş. Bu iş sadece CHP'ye gönül verenler tarafından yapılacak bir iş değil.

“Seçim güvenliğini zedelemeye hiç kimsenin hakkı yoktur”

YSK, kararını olumlu da olumsuz da verse atacağımız adımlar var. Kesinlikle bunları tek tek belirleyip suç duyurusunda bulunacağız. Seçim güvenliğini zedelemeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Kim olursa olsun, isterse babamızın oğlu olsun suç duyurusunda bulunacağız.

Kaynak: AA