“Arap coğrafyalarında diktatör rejimler nasıl oluşuyor” sorusuna cevap arayanlar aslında 2013 sonrası Mısır’ına baktığında rahatlıkla bu sorunun yanıtını bulabiliyor.
Önce darbe ile başa geçen cuntacılar daha sonra kendilerine göre bir meclis oluşturuyor, sonraki süreçte mecliste bulunan kukla vekiller darbeci generalleri “değiştirilemez lider”e dönüştürüyor.
Yarın Mısır Meclisi de Sisi’nin kendisine verdiği rolü oynayacak.
Parlamento yarın Abdulfettah es-Sisi'nin 2030'a kadar görevde kalmasının önünü açacak anayasa değişikliği teklifi için nihai oylama yapılacak.
Mısır devlet gazetelerinden El-Ahram'ın haberine göre, cumhurbaşkanının görev süresinin 4 yıldan 6 yıla çıkarılmasını öngören anayasa değişikliği teklifi Anayasa Komisyonunda kabul edildi. Teklifin yarın parlamentoda oylamaya sunulması bekleniyor.
Teklifte 2014 ile 2018 arası geçiş süreci olarak kabul ediliyor. Bu nedenle Sisi, birinci dönem cumhurbaşkanlığına 2018'de başlamış sayılacak.
Düzenlemeye göre, birinci dönem cumhurbaşkanlığı 2024'te sona erecek Sisi, 6 yıllık yeni dönem için ikinci kez aday olabilecek ve böylece 2030'a kadar görevde kalabilecek.
Meclisin kendisini bağımsız hissetmesi için yeni teklifte cumhurbaşkanlığı süresi iki dönemle sınırlanmış. Oysa tüm Arap coğrafyalarında diktatöryel süreç böyle başlamıştır. Parlamentonun bir kaç yıl sonra –yine yeni bir şey yapıyormuş gibi- yeni bir teklifle Sisi’ye “sağlığı el verinceye kadar” yetki vereceği çok da bilinmez bir şey değil!
Yarın Mısır yine bir demokrasi oyunu oynayacak, halkın yetki vermediği adamlar(meclis) halkın yetki vermediği bir başka adamı alay-ı vâlâ ile (gösterişli törenle) tahta oturtacak.