HABER MERKEZİ

1947'de İsmet İnönü'nün liderliğini yaptığı CHP hükümeti döneminden sonra tam 68 yıl boyunca IMF’ye bağlı kalan ve her türlü tahakkümü yaşayan Türkiye’yi birileri son dönemlerde ısrarla IMF batağına sürüklemek istiyor. Türkiye’de ekonomi yönetimi kararlı bir şekilde reddetse de bazı kurum ve kuruluş temsilcileri “IMF’ye başvurunun gerekliliği” üzerinde duruyorlar. Küresel emperyalizmin en önemli kontrol araçlarından biri olan IMF, girdiği ülkenin ekonomisinden siyasetine kadar her alanını dizayn etmeye kalkışmasıyla biliniyor.


ABD Dışişleri Bakanlığı Danışmanı John Sitilides

S-400, F-35, IMF

Amerikan yönetiminin S-400 konusunda uzun süredir tehditler savurduğu biliniyor. Türkiye’nin de üretim aşamasında içinde yer aldığı F-35 uçaklarını vermemekle tehdit etmeye başlayan Amerika şimdilerde daha açık bir şekilde ekonomik yaptırımlar ve kriz oluşturmaktan söz ediyor. Tehditlerin sonunda çözüm adresi olarak IMF’nin gösterilmesi ise oldukça komplike bir saldırı olduğu kanaatinin oluşmasına neden oluyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Danışmanı John Sitilides, "Ankara S-400'ü alırsa F-35'ler teslim edilmez" dedi. Türkiye'ye ekonomik tehdidi de dillendiren Sitilides, "Trump Türkiye’yi ekonomik olarak cezalandıracağı konusunda çok kesin konuştu. Türkiye bunu kaldıracak durumda değil. IMF'ye gitmek zorunda kalabilir" dedi.

KRİZİN ÇARESİ IMF Mİ?

Ekonomin tepesindeki isim Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, yeni ekonomik planları açıkladıktan sonra bunu anlatmak için bir çabanın içerisine girdi. Bu çerçevede Amerika’da önemli ekonomi toplantılarına katıldı. Buna karşılık yapılan yorumlarda konunun yine IMF’ye bağlanması dikkati çekti. Hatta Albayrak’a IMF’ye başvurma konusunda acele etmesi tavsiyesinde bulunuldu.


Timothy Ash

Gelişmekte olan ülke ekonomileri konusunda uzman ekonomist kimliğiyle tanıtılan Timothy Ash, Twitter üzerinden Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a "Yatırımcı toplantılarıyla vakit kaybetme, doğrudan IMF’ye git" tavsiyesinde bulundu. Washington'da bulunan ve Albayrak'ın G-20, Dünya Bankası ve IMF toplantıları için ABD'de olduğunu duyurduğu paylaşımı retweet eden Ash, Türkiye ekonomisi ve izlenmesi gereken politikalara ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı: “Türkiye-Albayrak'ın programı güven vermekte başarısız olunca lira tekrar zayıflama trendine girdi. 2018'den çıkartılması gereken yegane ders varsa, o da Merkez Bankası'nın politika faizini artırarak bu virajı dönmesi gerektiğidir. İstanbul seçimlerinin ve S-400 meselesinin çözülmesi, ve/veya IMF desteği alınmasına ihtiyaç var.”

AB VE IMF

Batıda özellikle Alman basını Türkiye’nin IMF’ye başvurmak zorunda olduğuna dair uzun bir süredir haberler yapılıyor. Geçen sene başlayan ekonomik dalgalanmalarda ve dolar krizinde de benzer bir tutum takınan Avrupa basını, kur dalgalanmalarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 24 Haziran'da seçimi kaybetmesine yol açabileceği ve Türkiye'nin IMF'nin kapısını çalmak zorunda kalabileceği ifade etmişti. Avrupa Birliği tam üyelik müzakerelerinde ortaya tıkanmanın aşılabilmesi üzerine çalışmalar yürütülürken, birliğin lokomotifi durumundaki Almanya’da ısrarlı bir şekilde IMF’nin gündeme getirilmesi içerde rahatsızlıklara neden oluyor. Amerika ile bir çekişme içinde olan Almanya’nın IMF konusunda bu kadar ısrarlı olması ise “IMF lobisininin” gücünü gösteriyor.

‘TÜRKİYE BİR DAHA IMF KAPISINA GİTMEYECEK’

IMF lobisi karşısında şu ana kadar hükümetin kararlı bir duruş sergiliyor. Bundan bir süre önce AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, şu önemli açıklamaları yapmıştı: "Karanlık zihniyetin sahipleri, Türkiye'nin artık IMF'ye muhtaç olacağını, IMF ile yeni bir program imzalaması gerektiğini söylemeye başladılar. Hedef Türkiye'yi bağlamak, ayaklarına pranga vurmaktır. Hiç heveslenmesinler. Türkiye, bir daha asla IMF'ye muhtaç olmayacak, kapısına gitmeyecek."

Yerel seçimlerde ortaya çıkan sonuçlardan sonra hükümetin aynı kararlı tutumu sergileyip sergilemeyeceği merak ediliyor.