Bugün bazı kesimler Müslümanlara sünnet namaz kılmak yerine kaza namazı kılmak gerektiği fikrini aşılamaya çalışmaktadır. Bu bir ifsat hareketidir. Bunu iddia eden kişilerin bu iddialarına muhakkik ulemadan delil göstermeleri gerekmektedir.
İslâm’da kimsenin kendi kafasına göre hüküm verme hakkı yoktur.
Eğer bir kimsenin kaza namazı borcu varsa bunu ödemesinin de bir usulü vardır ve borç bu usule uygun olarak ödenmelidir. İnsan önce namazla yükümlü olduğu zamanı tespit eder ve o zamandan sonra hangi vakitten ne kadar borcu olduğunu tayin eder.
Bu tayini yaparken hesapladığı miktarı kıldığı takdirde borcunu ödemiş olduğuna kalben inanacağı bir miktar belirlemek esastır.
Mâhmûd Sâmî Ramazanoğlu kaza namazı borcu olanlara her vakit namazdan sonra o vakte ait bir kaza namazı kılmalarını tavsiye buyururlardı.
Mesela bugün sabah namazını eda ettikten sonra borcu olan son sabah namazının farzını iki rekât kılarak kaza etmesini, öğle namazını eda ettikten sonra borcu olan son öğle namazının farzını dört rekât kılarak kaza etmesini, ikindi namazını eda ettikten sonra borcu olan son ikindi namazının farzını dört rekât kılarak kaza etmesini, akşam namazını eda ettikten sonra borcu olan son akşam namazının farzını üç rekât kılarak kaza etmesini ve yatsı namazını eda ettikten sonra borcu olan son yatsı namazının farzını dört rekât kılarak, vitr-i vacib’ini de üç rekât kılarak kaza etmesini ve bu şekilde her gün sistemli olarak kaza namazlarını ödemelerini tavsiye buyururlardı…
(Ömer Muhammed Öztürk)