Yavuz'un açıklamalarından satır başları şöyle:
''Biliyorsunuz İstanbul’da üç aşamalı bir çalışmamız olmuştu. Birinci maddi hata düzeltilmesi yoluyla taleplerimiz vardı. Onları büyük oranda gerçekleştirdik. Bir yandan o çalışma hala yürüyor. Çünkü maddi hata düzeltmeleri herhangi bir süreye tabii değildir.İkincisi, geçersiz oyların sayımına ilişkin talebimiz vardı. Şu anda birçok ilçede geçersiz oylar devam ediyor. Üçüncüsü talebimiz de yeniden sil baştan sayımın gerçekleştirilmesine ilişkin idi talebimiz. Bu talebimiz 5 ilçenin haricinde tamamen kabul edilmiş değil. Ve 5 ilçede oyların tamamının sayımının cihetine gidildi. Sonuçta oyların tamamına ilişkin sadece yüzde 6 sayılmış iken, geldiğimiz noktada fark 29 binlerden 14 binlere indi. Bunu CHP’nin Sözcüsü de az önce ifade ettiler.
Zaten baktım metne, en net ve doğru ifade o kısım. Bunun haricinde dile getirilen hususları polemik konusu yapmadan açıklamak istiyorum.Faik Bey muhtemelen bilmiyor ya da kendisini yanıltıyorlar ya da işine böyle geliyor. Ben yine de bilmediğini düşünmek istiyorum. Diyor ki Öztrak Bey, sandık başında görevlendirilenlerle ilgili “Bu insanları sandık başkanlığına getiren sizin idari amirleriniz” diyor. Biz İstanbul’da da devamlı seçim kanunları kitapçığıyla kürsüye çıkmaya çalıştık. Çünkü bu süreç hukuki bir süreç. Ve şekil hukuku caridir seçim işlerinde. Onun için her şeyinizin kaynağı seçim kanunlarında bulunmalıdır ve ona göre bu süreç işletilmelidir. Biz de o yüzden kanunun ön gördüğü hususlar çerçevesinde taleplerimizi dile getirdik. Takibimizi de bu istikamette yaptık.
Dedik ki biz 298 sayılı yasanın 22’nci maddesi sandık başkanlarının nasıl olacağına ilişkin net bir hüküm koyuyor. Yeni sistem; yani 24 Haziran’ın hemen öncesinde yapılan değişikliğin ardından bu iş şöyle olmalı… Diyor ki yasa “O ilçede, ilçe sınırları içinde, Büyükçekmece sınırları içinde ne kadar kamu görevlisi varsa, mülki idare onu seçim kuruluna teslim eder. Mülki idare amirinin görevini o noktada bitti. Teslim etmiş mi? Etmiş. Seçim Kurulu Başkanı, bu teslim ettiği listeden kura çekimiyle sandık sayısının iki katı oranında ismi belirler. Sonra da o belirlediği isimlerden engeli olanları çıkartmak suretiyle kalanları sandık başına yerleştirir. Eğer göreve gelmeyen, kabul etmeyen kişiler varsa o önce çekilip de yedek olanlar kalanlar arasından bunu tamamlar diyor.
5 BİN KİŞİ LİSTE DIŞI YERLEŞTİRİLMİŞ
Kanun bu kadar net ve açık. Peki seçim kurulları ne yapıyor? 13 ilçeyi inceleyebildik. 5 bin kişi asıl başkanı ile memur üyesi anlamında; çünkü memur üye de aynı usulle… 16 bin kişi, küsüratlarını atarak, 16 bin kişi o listenin içinden yerleştirilmiş iken 5 bin kişi de o listenin dışından yerleştirilmiş. Mülki idare ya da Faik Bey'in ifadesiyle sizin idare amirleriniz diyor ya, böyle bir durum yok.
Listenin dışına çıkan, bu yetkiyi kullanan ilçe seçim kurulu başkanları. O zaman bunu nasıl böyle söyleyebiliriz? CHP Sözcüsü'ne şunu söylemek istiyorum. Hem kendileri hem biz, demokrasiye, cumhuriyete, güvenli bir şekilde seçimlerin yapılmasına tarafız. Biz rakip partiler olabiliriz. Bir ili birimiz almaya çalışırız, başka ili başka parti alır. Bunlar demokrasinin güzellikleri. Meşru olan yasal olan bütün yollar da kullanılmak suretiyle orayı kazanmaya çalışmak yadırganacak bir şey değildir.
Biz diyoruz ki, bu usulsüzlükler aslında hiç bu işi yapmayacak olanların elinden sadır olmuş usulsüzlüklerdir. Geliniz bunun takipçisi olalım hep birlikte. “Siz iktidar değil misiniz” Evet iktidarız ama yargı bağımsız. Yargının bağımsızlığı diye bir şey var. bu yetki zaten onun için verilmiş. Demiş ki, yargı bunu tarafsız bağımsız şekilde kullansın. Biz diyoruz ki, bu böyle tam kullanılmamış. Hatta iktidar partisinin yetkililerinden daha fazla CHP yetkilileri daha fazla bunun takipçisi olmalıdır. Bütün dünyada böyledir. Biz diyoruz ki, gelin burada bir sorun var gelin bunu takip edelim.
BU İŞİN DAHASI DA VAR
Hemen buradan başlamışken söylemek istiyorum. Sandık kurulu başkanları bu listenin dışına çıkmış. Sadece bu kadar mı? Kamu görevlisi olmayanlardan da var. “İlçe dışına çıkamaz” ilçe dışına çıkmış bu görevleri alırken… Ve bir kısım akrabalar özellikle yerleştirilmiş. Bizim başka fark ettiklerimiz var hatta. Bu kadarı yetiyor da bu işin dahası da var.
Yine diyor ki, e bunları zamanında niye itiraza konu etmediniz? Bütün arkadaşlarımız seçim işleriyle ilgilenen herkes bilir ki, seçim kurulları bu sandıkların listesini kimseye vermez. Ama sandık kurulu başkanlarına ilişkin ilçe seçim kurulları partilere yetki vermiyor. O listeleri gizli tutuyor. O listeler seçim kurulu nezdinde yapılıyor, bize de güvenmek düşüyor. Bugün ortaya çıkıyor. Mülki idare amirlerinin de listesini görüyoruz ve bakıyoruz ki bu işte bir şey var.
BUGÜN OLAĞANÜSTÜ İTİRAZIMIZI DA YAPIYORUZ
Büyükçekmece’de talebimizi geri çektiğimizi söylüyor Sayın Öztrak… Yok böyle bir şey nereden çıkıyor? Biz itirazlarımızı yaptık, hatta bugün olağanüstü itirazımızı da yapıyoruz. Büyükçekmece’de daha farklı usulsüzlükler de yapılmış. Ama şu özeti yapmak istiyorum. Faik Bey'in dediği gibi de, seçmen farkı yok değil. Yani siyasi anlamda işimize geldiği gibi rakamları paylaşırsak, bu kamuoyunu yanıltmak olur, doğru bilgilendirmek olmaz. Sandık seçimin namusu diyorsak, o zaman bu sandıktan olup biteni net bir şekilde ortaya koymak gibi mecburiyetimiz var.
Az önce söylediğim var. sandık başında olmuş, başka olanlar da var. 2017 yılında özellikle Büyükçekmece’deki bir işçi, ilçe nüfus müdürlüğünde görevlendiriliyor. Hem belediyedeki bütün imkanları kullanarak, iskana açılmamış bir yeri, TIR garajını numaralandırıyor, okulu, arsayı ev gibi gösteriyor oralara seçmen kaydı yapıyor. Bu rakamlar çok fazla. 10 binleri aşan rakamlardan bahsediyor. Fark ne kadar orada 4200.
Sandık öncesi var, sandık başında var, sonra seçim kurulunda bir şeyler var. sandık başkanı, sandık döküm cetveli düzenleniyor, altına imzalar atılıyor. Sonra sandık sonuç tutanağına geçiriliyor. Bir tanesi torbaya konuluyor, bir tanesi ile sandık sonuç tutanağı ilçe seçim kuruluna götürülüyor. Taratılarak sisteme giriliyor. Ama gördük ki, diğer problemler bir yana, sandık sonuç sayım döküm cetveli bir kısmı boş, bir kısmı imzasız, bir kısmı mühürsüz ve bunlar bir iki üç değil; yüzlerce.